Erdoğan: Bu terörist sevicilerin...
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde "Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"nda konuştu. Erdoğan "Türk Tabipler Birliği gibi bir kesim savaşa hayır diye kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin bugüne kadar barışa evet dediklerini duymadık" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çok yakın bir zamanda terör örgütü adeta kıpırdayamaz hale Allah'ın izniyle getirilecektir." dedi.
Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen "121. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"nda yaptığı konuşmaya, "Zeytin Dalı Operasyonunu yürüten kahraman askerlerimize yüce Allah'tan muvaffakiyetler diliyor, her birinin gözlerinden öpüyorum." diyerek başladı.
Dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, başbakan yardımcıları ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ile Hatay'a gittiklerini, operasyonun yürütüldüğü harekat merkezindeki askerleri ziyaret ettiklerini hatırlatan Erdoğan, Hatay'daki harekat merkezinde, sahadaki birlikleri komuta eden 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel ve diğer askeri yetkililerden son durumla ilgili bilgi aldıklarını aktardı.
Erdoğan, Hatay'dan canlı bağlantıyla Genelkurmay Başkanlığı, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlıklarının yanı sıra Eskişehir Hava Muharip Komutanlığındaki harekat merkezleriyle görüşme imkanı bulduklarını söyledi.
Komutanlardan özellikle operasyonun kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili hususları değerlendirmelerini istediğini vurgulayan Erdoğan, ayrıca Somali ve Katar'daki askeri üslerin komutanlarıyla da canlı bağlantıda görüşerek kendilerine başarı dilediklerini, oradaki sürecin nasıl devam ettiğini dinlediklerini kaydetti.
"Ordumuzun elinde asla çocuk kanı yoktur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekat merkezinde görev yapan askerlerin ve sahadaki birliklerin morallerinin en üst düzeyde olduğunu görmenin kendilerini mutlu ettiğini belirterek, "Zor bir coğrafyada ve çok kötü hava şartlarında icra edilen operasyonumuzda en küçük bir aksaklık olmadığını, bir sıkıntı olmadığını bizzat yerinde görmekten ayrıca memnuniyet duydum. Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını anlamak istemeyenler için Zeytin Dalı Operasyonu açık bir ikaz, fiili bir örnek olmuştur." dedi.
Güya Türkiye'ye karşı yıllardır hazırlanmış 90 santimlik betonla kaplı sığınakları, kazılmış tünelleri, kurulmuş tuzakları birer birer imha ederek kararlı ve aynı zamanda güvenli bir şekilde ilerlenildiğine işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Çok yakın bir zamanda terör örgütü adeta kıpırdayamaz hale Allah'ın izniyle getirilecektir. Tabi terör örgütünün ve onlara akıl verenlerin alçaklıkları sınır tanımıyor. Türk ordusunun karşısına kendileri çıkmaya yürekleri el vermeyenler, çocukları ve kadınları öne atarak, yerleşim yerlerindeki operasyonlarımızı yavaşlatmaya çalışıyorlar.
Bölücü terör örgütünün, 'çocuk, kadın, yaşlı' demeden kendisine karşı çıkan, herkesi katleden bir cani güruhu olduğunu biliyoruz. Ama hamdolsun bizim milletimizin ve ordumuzun elinde asla çocuk kanı yoktur, kadın kanı, masum kanı yoktur, hiçbir zaman da olmayacaktır. Bunlar kadim dönemlerden beri, Türk askerinin kati kurallarıdır. Ecdadımızdan ve inancımızdan tevarüs ettiğimiz bu ahlakı gelecek, nesillere de aynı şekilde aktaracağız."
"Terörist sevicilerin, bugüne kadar 'barışa evet' dediklerini duymadık"
Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde bir gerçeği daha söyleyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bazı kesimler bunu iyi duysunlar ve belki bilmiyorlardır, onu da bilsinler. Bugün operasyonun yedinci günü. Hamd olsun 343 terörist etkisiz hale getirilmiş vaziyette, bunlar tespit edilenler. Bundan rahatsız olanlar, sözde Türk Tabipleri Birliği gibi bir kesim, 'savaşa hayır' diye kendine göre bir kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin, bugüne kadar biz, 'barışa evet' dediklerini de pek duymadık. Zaten bunların barışla filan alakası yok. Bunlar bugüne kadar, benim Güney Doğu'da, Doğu'da bu kadar vatandaşım şehit edildi, bunlardan hiç şu anda içeride olan bu terör uygulayıcılarına yönelik en ufak bir açıklama duyduk mu? Duymadık. Çünkü bunlar, bu işin içindeler, bu senaryonun içindeler.
Kandil'e kadar gidip orada görüşmeler yapıp, ondan sonra yazdıkları kitaplarla kendilerine kaynak temin etmeye çalışanların, bugüne kadar bu teröristlerin karşısında dikildiğini hiç duyduk mu? Duymadık. Fakat şu anda PYD, YPG, DEAŞ, PKK bütün bu terör örgütlerinin, sınırlarımızda yapmış olduğu taciz harekatına veya hareketlerine karşı bizim uluslararası hukuktan doğan haklarımızı hazmedemeyen, bu sözde dernek veya sözde kişiler, kusura bakmasınlar, attığımız adım kararlı bir adımdır, milletin hakkı olan bir adımdır. Mazlumların, mağdurların bu hakkını da sonuna kadar koruyacağız."
"İnandığımız bu yolda Mehmedimizle, Mehmetlerimizle yürüyoruz"
"Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına, uluslararası terör örgütleri tehditler sallayabilir ve bunlar da onların yanında yer alabilir." diyen Erdoğan, bunun hiç önemli olmadığını, hak bilinen yolda sonuna kadar yürüneceğini ve bundan taviz verilmeyeceğini vurguladı.
Erdoğan, "Bu beyfendiler bugüne kadar hiçbir zaman yerli ve milli olmadılar. Bugüne kadar bu beyfendiler, bu ülkenin dertleriyle dertlenmediler. Bu beyfendiler, bugüne kadar hiçbir zaman kalkıp da acaba bu ülkede mağdur, mazlum olan insanlar, acaba et dağıtan Yasin'i öldürenler niçin öldürüldü? Yasin Börü ne yaptı da öldürüldü? Bunun hesabını sormadılar. 53 kişi bir günde öldürülüyor, 'sokağa dökülün' diyenler olmuş. Niye bunlar öldürüldü? Bunun hesabını sordular mı? Sormadılar. İşte biz bunların hesabını soruyoruz." diye konuştu.
Çok sabrettiklerini, çözüm için çok gayret ettiklerini ama bu kişilerin ise hiç birinden anlamadığını belirten Erdoğan, artık bıçağın kemiğe dayandığını söyledi. Erdoğan, "Onun için de işte ayın 20'sinde adımı attık, şu anda inandığımız bu yolda Mehmedimizle, Mehmetlerimizle yürüyoruz." dedi.
"Afrin'deki operasyon, sadece terör örgütlerine, teröristlere yöneliktir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin şu anda bir bütün, birlik ve beraberlik içinde olduğunun altını çizerek, anaların hepsinin dualarıyla yemekler hazırladıklarını ve cepheye gönderdiklerini dile getirdi.
"Beklenen gündü bugün ve beklenen gün hamdolsun geldi, çattı." ifadesini kullanan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Süreç kararlı bir şekilde devam ediyor. Buradan tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyorum. Türkiye'nin, Afrin'deki operasyonu sadece ve sadece terör örgütlerine, teröristlere yöneliktir. Avrupa Parlamentosunda bu harekatı bir 'istila hareketi' olarak göstermek isteyenlere de söylüyorum, gidin önce istilanın örneklerini geçmişte Libya'da arayın, Ruanda'da, Mali'de arayın. Hangi istila hareketini kimler nasıl yapmış, oralarda arayın. Hiçbir zaman Türk milleti, Türk ordusu müstevli olarak hareket etmemiştir. Burdan da Azeri milletvekili Seyidov kardeşime özellikle teşekkür ediyorum. Oradaki dik duruşundan dolayı kendisine teşekkür ediyorum."
"Sözde Tabipler Odası, sen neredeydin? Sesin çıktı mı?"
Erdoğan, sivillere ve çevreye zarar vermemek için her türlü hassasiyeti gösterdiklerine vurgu yaparak, "Hatırlarsanız bölücü terör örgütü, çukur eylemleri sırasında da kadınları, çocukları, sivil halkı kendine kalkan yapmaya çalışmıştı. Sözde Tabipler Odası, sen neredeydin? Sesin çıktı mı? 'Ya bu çukurlar niye açılıyor' diye en ufak bir şey söylediniz mi? Evler arasında tüneller açılırken neredeydiniz? 'Bu tüneller niye açılıyor' diye bir şey sordunuz mu? Güvenlik güçlerimizin, bu operasyonlarda verdikleri şehitlerin önemli bir bölümü işte sivil halka zarar vermemek için sergiledikleri titizlikten, yaptıkları fedakarlıktan kaynaklanmıştır. Bundan dolayı da asla bir pişmanlığımız yoktur." ifadelerini kullandı.
Birilerinin ısrarla "Bu operasyon kısa sürsün, sınırlı olsun" diye güya telkinde bulunduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben de o birilerine telefon görüşmelerinde özellikle söyledim. Eğer biz devlet olarak sahip olduğumuz askeri gücü hoyratça kullanmaya kalksak, tanklarımızla, toplarımızla, uçaklarımızla, helikopterlerimizle önümüze gelen her şeyi dümdüz edip geçsek, bu operasyon birkaç günlük iştir. Ama biz en az kendi askerlerimizin emniyeti kadar, karşımızdaki güçlerin kalkan olarak kullanmaktan çekinmediği masum sivillerin can ve mal güvenliğini de hesaba katıyoruz. Çünkü biz Afrin'i işgale gitmiyoruz, tam tersine orayı terör örgütlerinden temizleyerek asli sahipleri için yaşanabilir bir yer haline getirmeye çalışıyoruz.
Nasıl El Rai, Cerablus, El Bab, bu bölgedeki 2 bin kilometrekarelik alanı, 100 bin insanın tekrar topraklarına, evlerine dönerek yerleşmelerine imkan sağladıysak, işte Afrin'de de aynısını yapacağız. Ve bizim ülkemizde 3,5 milyon şu anda mülteci var. Biz bu mülteci kardeşlerimizin kendi topraklarına dönmesini sağlayacağız. Afrin'deki, İdlib'deki bu mücadele bunun içindir. Bunu bilmeyen Batı, bunu da öğrensin. 3,5 milyon mülteci, Suriye'den bize geldi, acaba size ne kadar mülteci geldi? Acaba ülkenizde ne kadar mülteci var?"