Erbakan'ın siyaset yolculuğunun bilinmeyenleri...
7 yıl önce hayatını kaybeden Necmettin Erbakan'ın siyaset yolculuğunun bilinmeyen hikayeleri gün yüzüne çıktı. Fehmi Çalmuk'un, kitabında anlattığına göre, Süleyman Demirel, dönemin TOBB Başkanı Erbakan'ın odasından zorla çıkartılmasını emretti. Erbakan, kendisini odaya kilitledi. Kapı çilingirle açıldı. Erbakan için siyasete atılmaktan başka yol kalmadı.
Ölümünün 7’nci yıl dönümünde merhum Necmettin Erbakan’a siyasetin yolunu açan TOBB Başkanlığı'ndan dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından uzaklaştırılmasının hikayesi gün yüzüne çıktı. Gazeteci Fehmi Çalmuk’un “Das İst Erbakan-Anadolu’nun Sanayileşme Sevdası” serisinin yayınlanan ikinci cildinde Erbakan’ın kendisini makamına kilitlediği anlatılıyor.
DEMİREL ‘ATIN BU ADAMI’ DEDİ
Erbakan, Odalar Birliği Başkanlığı'na seçildi. Başbakan Süleyman Demirel dönemin Emniyet Genel Müdürü İbrahim Ural’a “Atın bu adamı kardeşim” diye seslenmişti. Atılacak kişi Erbakan’dı. Daha sonra Demirel, “Ne pahasına olursa olsun çıkarın o adamı oradan” demişti. Vali operasyon için emir verdi. Erbakan’ın oturduğu makamın kapısı kırılacaktı. Odalar Birliği önünde başta Milli Türk Talebe Birliği (MTBB) ve MHP’li öğrenciler Erbakan için gece gündüz nöbet tutmaya devam etti. “Milliyetçi Türkiye, kahrolsun masonlar” şeklinde sloganlar atılıyordu. Odalar Birliği’nin üst katlarına birçok komando sızdı. Başkanlık odasının kapısı ana baba günüydü, komandosu var, gazetecisi var, sivili, memur, polisi var. Yani herkes yerine almıştı.
ÇİLİNGİRE KAPIYI AÇTIRDILAR
Polisler kapıyı açmayı beceremediler. O zaman hırsızlık masasına emir verilip ellerinde iyi bir hırsız olup olmadığı soruldu. Sonunda çilingir Çapur Hüseyin’i getirdiler. Kapı açıldı, Erbakan içeri girenleri karşıladı ve “Müdür bey yaptığınız kanunsuz, bundan mesul olursunuz” dedi.
DEMİREL'İN BASKISI SONUCU BIRAKTI
Demirel'ın baskısı sonucu Erbakan, görevini bıraktı. Bu olay Erbakan’ın siyasete girmesini artık zorunlu hale getirdi. Odalar Birliği’nden ayrılarak Adalet Partisi’ne kaydını yaptırmaya gitti. Veto edileceğini bile bile gitti ancak daha sonra Erbakan “Eğer öyle yapmasaydım bunlar, Erbakan solun karşısında sağı böldü diyeceklerdi” diye anlatıyor.
VASİYETE UYMADI
Erbakan’ın kardeşi Selahattin Erbakan “Babamın öğüdünü hatırlıyorum. Küçükken bize kesinlikle siyasete girmeyin diye öğüt vermişti. Babamın öğüdünü kardeşim tutmadı ve sonuna kadar siyasete girdi” şeklinde konuştu.
ENGELLEMELERE KARŞI MECBUR KALDI
Erbakan ve Demirel’in İstanbul Teknik Üniversite’den okul arkadaşı Recai Kutan’ın ilginç bir tespiti var. Süleyman Demirel’in Gümüş Motor aleyhine çalıştığını belirten Kutan, “Erbakan’ın Gümüş Motor'dan başlayan engellemelere karşı bir zorunluluk olarak siyasete girecekti” diyor.
ABD’Lİ KOMUTANA KÖK SÖKTÜRDÜ
Erbakan 27 yaşında Türkiye’nin en genç doçenti olmuştu. DEUTZ AG tarafından ‘Dr. Başmühendis’ olarak Erbakan, Almanya’ya davet edildi. Erbakan, kullanılmış motorların boyanarak Türkiye’ye ihraç edilmesinden rahatsızdı. 1954'te 17,5 ay Kağıthane’de vatani görevini yaptı. Teçhizatın ABD’den gelmesi hoşuna gitmiyordu. Türk askerinin kendi teçhizatını yapması için hemen liste hazırladı. Amerikalı albay, listeyi hazırlayan kişi ile görüşmek istedi. Okul Komutanı Şeref Özel ve Erbakan, ABD’li albayın yanına giderler. İlk önce ABD’li albay söze başlar, “İş makinelerinin tamiratı sırasında imal edilmesi gereken çeşitli parçaların imalatı için tezgahlar istemişisiniz. Siz nasıl olurda bu tezgahları talep edersiniz” dedi. Erbakan “Amerika’daki aynı birliklerde bu tezgahlardan var. Bizde niçin olmasın” cevabını veriyor. ABD’li albay bu tavır karşısında susmakla yetindi ve tezgâhları göndermekten başka çaresi kalmamıştı. Almanya’da Leopar tankların motorunu Erbakan icat etti. Leopar tankları dünyada ilk olarak hem mazotlu hem de benzinle çalışan motorlardı. Alman profesör arkadaşları Erbakan’a “ Sayın Erbakan siz 10 yıl önce bu motoru bulsaydınız biz Almanya olarak 2. Dünya Savaşı'nda Ruslara kaybetmezdik” diyorlar.
OT SATMAKLA KALKINILMAZ
Gümüş Motor, montaj zihniyetinin aksine yüzde 100 Türkiye’de üretmeyi savunmuş bir anlayışın ürünü. Gümüş Motor, 1 Temmuz 1956 günü 300 ortaklı olarak kuruldu. Adnan Menderes, Erbakan’a döviz ve kredi desteği verdi. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in odasına Genel Müdür Erbakan girdi ve çantasındaki dosyaları masanın üzerine bıraktı. Erbakan, dosyanın birini Gürsel’e gösterdi ve dikkatini çekti. Dosyanın kapağında “milli otomobil projesi” yazıyordu. Gürsel milli otomobil projesini beğenmişti ve “hemen kolları sıvayın” talimatı verdi. Ticaret Sanayi Bakanı Şahap Kocatopçu, “Hem Gümüş Motor fabrikasında çalışan hem de Makine Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Devlet Başkanı Cemal Gürsel’e geliyor. Türkiye’de otomotiv sanayii kurmak üzere projeler getiriyor. Film gösteriyor ve Gürsel’i ikna ediyor” diye anlatıyor. Gürsel, ‘Bu millet ot satmakla kalkınamaz” sözlerine dikkat çekti. 1961 yılında Erbakan arabanın etüt çalışmasını tamamladı. Fakat Ulaştırma Bakanlığı, yerli otomobilin imali görevini Devlet Demir Yolları’na verdi. Bu da Erbakan ve Gümüş Motor'un devreden çıkarılması anlamına geliyordu.
LİDERLERİN ERBAKAN HOCASI
Kimisine göre “Hoca”, “Profesör” kimisine göre de “Dava adamı”, “Savunan adam” ve “Mücahit” yakıştırmalarıyla tanımlanan merhum başbakanlardan Erbakan’ın vefatının üzerinden 7 yıl geçti. Milli Görüş hareketini kurarak, Türk siyasetine yeni bir anlayış yerleştirerek, kendi ideolojisini bugün dahi siyaset, ekonomi, kültür gibi önemli alanlarda yaşatabilen Erbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bugün siyasette ve bürokraside aktif görev alan pek çok ismin yol göstericisi, “Erbakan Hocası” oldu. 29 Ekim 1926’da Sinop’ta doğan Erbakan, 28 Şubat'ın yıldönümü arifesinde 27 Şubat 2011’de vefat etti. 1 Mart 2011’de vasiyeti üzerine devlet töreniyle değil, İstanbul Fatih Camii'ndeki cenaze töreninin ardından milyonlar tarafından uğurlandı. (Yeni Şafak)