Gazete Vatan Logo

‘En kötü sivil idare en iyi başka çeşitlerden iyidir’

Demirel, “İktidarları sandık tayin etmeye devam etmelidir Türkiye’de.

Süleyman Demirel, Ankara Temsilcimiz Bilal Çetin ve Ankara Haber Müdürümüz Semra Çetin’in sorularını yanıtladı.

-Türkiye’deki siyasi manzarayı, siyasetin yapılış biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye 24. seçime gidiyor. Hiçbir seçim patırtısız gürültüsüz olmaz. Beynelminel tarafları var işin. 26 parti çıkıyor, sonra da 15 partiye iniyor. 15 parti seçime girecek. Aslında bu partiler içinde 3 veya 4’ü grup kurabileceği tahmin ediliyor. 3’ünün barajı geçebileceği, diğerlerinin bağımsız gelebileceği... Bunlar tahminler. Buna rağmen 15 partiden her partiden 550 kişi olmak üzere 7 bin küsur kişi namzet çıkıyor ortaya. Bu siyasi partiler seçime dalıyorlar. Bu iyi bir şey. Siyasete alaka bakımından sevinilecek bir şey.

-Bu kadar parçalı bir siyaset nereye varır?

Bu kadar parçalı bir siyaset bir yere varmaz. Şöyle varmaz; bu iktidar-muhalefet meselelerinde istenilen muvazeneyi sağlamak kolay olmaz, genelde. Temsilde istenilen durumu sağlamak kolay olmaz. Diyelim 15 partiden parlamentoya giremeyecek olan 10 tanesi bir oy alacak, her birisi yüz bin oy alsa bir milyon oy eder. Yüz bin oyu da kim çıksa alıyor aşağı yukarı Türkiye’de. Türk siyaseti oturmamıştır biraz.

-Ne zaman oturur?

Oturacak. Belki iki seçim sonra belki üç seçim sonra bu dağılma ortadan kalkacaktır. Siyasi partiler Avrupa ülkelerinde -hepsinde değil, bazılarında- olduğu gibi daha istikrarlı bir durum meydana getirecektir. Daha yeni başladı mitingler. Bakıyorum meydanlar dolu aşağı yukarı. Gerek Sayın Erdoğan’ın, gerek Sayın Kılıçdaroğlu’nun, gerekse Sayın MHP Genel Başkanı’nın meydanları dolu.

Siyasetçi formata sığmaz

-Meydanlar dolu ve heyecanlı. Ama siyasi parti başkanları arasındaki üslup meselesinden Cumhurbaşkanı da yakındı. 70’li yıllarda Ecevit ile sizin çok ters tartışmalarınız olurdu ama bugünkü üslup sanki biraz daha farklı, biraz daha kaba hitap etmiyor mu genel başkanlar birbirlerine?
Şimdi bu siyasetçilerin eline bir format vermek mümkün değildir. Siyasetçi formata sığmaz. Kendi bildiğini yapacak, kendi bildiği gibi yapacak ve bunun neticesinde hatası da sevabı da kendine ait olacak. Bundan bir şey kazanmışsa “iyi yaptım” diyecek. Kazanamamışsa ders alacak. Ders almayacak, iyi bir şey yapmadıysa, tasfiye olacak. Siyaset kendi mantalitesinde işleyen fevkalade enteresan bir mekanizma.

91 koalisyonu iyilik etmiştir

n Türkiye’de bir kutuplaşma var. Halkın bir bölümü bir şeye taraftarsa bir bölümü de tam zıttına inanıyor. Bu gerilim sürdükçe toplumdaki kutuplaşmayı daha da artırmaz mı?
Çare yoktur. O gerginlikler, kutuplaşmalar şunlar bunlar bence tepeden ayarlanamaz. Onları halk kendi kendine ayarlar. Başlangıçta, 50’li, 60’lı, 70’li yıllarda falan olan hadiseler olmaz Türkiye’de. İnsanlar Halk Partili olmanın öcü olmadığını, Adalet Partili olmanın öcü olmadığını gördüler. Vaktiyle insanlar birbirlerinin kahvesine gitmiyordu. Ama çok hadiseler geçti üzerinden. Herkes gördü birbirine karşı takınılan tavrı.
91 koalisyonu Türkiye’ye çok büyük iyilik etmiştir. Bizim Erdal İnönü ile kurduğumuz koalisyon, senelerce birbirine ters durmuş kitleleri birbirlerine yaklaştırmıştır. O insanlar şimdi birbirlerini yerler içerler, otururlar, şakalaşırlar, parti meselesine gelince herkes bildiği tarafa gider. Bu çok iyi oldu. Ama aynı şey diğer partiler arasında yoktur. Bakın 50 sene Türkiye’de çok partili hayata az geldi. Daha gideceğiz, biz bu işi yapacağız, bundan caymamak lazım. En kötü sivil idare en iyi başka çeşitlerden iyidir. Yani şu olacak bu olacak, şu şikayet edecek bu şikayet edecek. İktidarları sandık tayin etmeye devam etmelidir Türkiye’de. Bundan caymayalım. İstemediğimiz neticeler verebilir sandık, sabredelim. Eğer ülke kötü yönetiliyorsa bir yerden sonra, halk bunun farkında değilse, birileri bunun farkına varır. Bu çarığın ayağı sıkmasına bağlıdır. Çarık kafi derecede sıkmıyor demektir.

-Bir tahmininiz var mı?

Hayır. Tahmin için elimde veri de yok.

-Sezgisel olarak?

Tahmin şu oluyor: “Heryerde şöyle konuşuluyor, anket yapılmış şu meseleler çıkmış, filanca parti kazanır diyorlar”. “Nereden biliyorsun” diye sorduğun zaman “Ben de elin yalancısıyım” diyor adam. Ben de elin yalancısı olmam. Milletimize hayırlı olsun. Seçim yapılan bir memleket. Serbest ve adil. Seçim bir onurdur. Türkiye’nin serbest ve adil seçim yapması onurdur. Hepimiz için onurdur.

Haberin Devamı