Geçen 18 Ağustos'ta kent merkezinde lokantada meydana gelen olayda
Emine Bulut, Makine ve Kimya Endüstrisi'nde güvenlik görevlisi olan 6 yıl önce boşandığı Fedai Varan tarafından, kızı F.B.V.'nin gözü önünde bıçaklandı. Ağır yaralanan Emine Bulut, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, yaralı halde kafeden çıkarılırken 'ölmek istemiyorum' diye feryat ederken çekilen ve sosyal medyada paylaşılan videosu, infiale yol açtı. Olayın ardından kaçan Fedai Varan, polis tarafından yakalanıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
KADINLAR, ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANDI
Fedai Varan'ın, 'canavarca hisle tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanmasına başlandı.
Kırıkkale 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma öncesinde, kadın meclisleri, kadın cinayetlerini platformu ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri adliye önünde bir araya geldi. 'Ölmek istemiyorum' yazılı pankart açan kadınlar, çeşitli sloganlarla kadın cinayetlerine tepki gösterdi.
'EMİNE BULUT İÇİN ADALET İSTİYORUZ'
Kadın Cinayetleri Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, kadınların öldürülmeye devam edildiğini söyleyerek, "10 yıldır 'kadın cinayetlerini durduracağız' diyoruz. Sokak sokak anlatıyoruz. Sesimizin ulaşmadığı yer kalmadı. Fakat neden hala kadınlar öldürülmeye devam ediyor? Kadın cinayetlerini durdurmak mümkün. Emine Bulut kardeşimiz son nefesinde ölmek istemiyorum dedi. Türkiyede ki bütün kadınlar her an ölüm tehdidiyle yaşıyorlar. Bir insan, en temel hak olan yaşama hakkından mahrum edilerek erkekler tarafından öldürülüyor. Kendi kararlarını vermek istedikleri için öldürülüyorlar. Kadınlar mutlu değilse mutlu olmak istiyor. Şiddet görüyorsa şiddetten uzak bir hayat inşa etmek istiyor. Kendi kararını veren kadınların yanındayız. Biz kadınlar yaşamak istiyoruz, artık ölmek istemiyoruz. Bugün Emine Bulut ve bütün kadınlar için adalet istiyoruz. Katiller sırf kravat taktıkları için indirim alamasın, toprağın altında olan kadınlarla ilgili ileri geri konuşup, indirim almaya çalışmasınlar, haksız tahrik indirimi, pişmanlık indirimi almasınlar diye buradayız" dedi.
CEREN DAMAR'IN BABASINDAN DESTEK
Ankara'da Çankaya Üniversitesi'nde sınavda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülen araştırma görevlisi Ceren Damar'ın babası Mustafa Damar da kadınlara destek verdi. Kızının fotoğrafını taşıyan Mustafa Damar, "Kızım Ceren Damar'ın aklını, ilkelerini, mücadele ruhunu temsil etmek için buradayım. Burada bir kadın bir insan bir Emine Bulut öldürüldü. Milletin gözü önünde, çocuğunun yanı başında öldürüldü. Acı olan şu ki öldürülen Emine Bulut ancak katledilen toplum, katledilen insanlık" dedi.
Açıklamaların ardından kalabalık, duruşmayı takip etmek için içeriye girdi. Emine Bulut'u öldüren sanık Fedai Varan, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşma salonuna getirildi. Cinayete tanık olan küçük kız F.B.V. ise duruşmaya katılmadı. Duruşmayı takip etmek için gelen çok sayıda kişi, salonda yer kalmayınca dışarıda kaldı.
SANIK SUSMA HAKKINI KULLANDI
Sanık Fedai Varan, tutuklu bulunduğu Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nden, duruşma salonuna 09.00'da getirildi. Duruşma salonunda bekleyen Emine Bulut'un anne ve babası, sanığı görünce fenalaştı. Annesi gözlerinin önünde öldürülen F.B.V., güvenlik gerekçesiyle duruşma salonuna getirilmedi. Küçük kız, adliyede farklı bir odadan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Emine Bulutun başka bir suçtan cezaevinde tutuklu bulunan kardeşleri Mikail Bulut ve Bekir Bulut da SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Duruşmaya 81 ilden baro temsilcileri, sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, CHP milletvekilleri, öğrencisi tarafından öldürülen Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa Şenel, katıldı. Barolar ve kadın dernekleri dosyaya müdahil olma talebinde bulundu.
SANIK AVUKATI: ÖLMEDEN ÖNCE KARAKOLA SIĞINDI
Sanık Fedai Varan'ın avukatı Ersoy Aytaç, cinayetten 2 saat önce Emine Bulut'un kızı ile birlikte karakola sığındığını ileri sürdü. Avukat Aytaç, bütün kadınların acısını paylaştıklarını ifade ederek şöyle dedi:
"Biz katılma taleplerinin her şeyden önce karara bağlanmasını istiyoruz. Dosya kadın cinayeti değil, kasten adam öldürmek olarak geçiyor. Katılma talebinde bulunan örgütler bu davaya kadın cinayeti davası demekte, iddia makamı kasten adam öldürme demekte. Bu yargılamanın başında ilk çözmemiz gereken bir durum. Bize göre yargılama yapılan suç kadın cinayeti dosyasıdır. Boşanmış olsalar da aile içi şiddet dosyasıdır. Başka bir ifade ile erkek şiddeti dosyasıdır. Huzurdaki sanık eski eşini, çocuğunun gözünün önünde öldürmüş biri. Sanığa en ağır ceza çözüm olmayacaktır. Emine Bulut, ölmeden 2 saat önce kızı ile birlikte yarım saat kadar karakola sığınmıştır; ama kolluk kuvvetleri onu koruyamadı. Güvenlik görevlilerinin ihmali olup olmadığı araştırılmalıdır. Çocuğu dinlemeden önce psikologla sorularınızı istişare etmek istiyoruz. Emine Bulutun mahrem bilgileri var. Hayatta olmasa bile mahremiyeti gözetilmelidir. Ayrıca
cinayet görüntülerini izlemeden savunamam. Bu görüntüler bizimle paylaşıldıktan sonra sorguya geçilmesini talep ediyorum. Dosyadaki dijital kayıtlar tarafımıza verilmedi. Savunma için süre istiyoruz."
BABASINI ARAYIP, 'KIZINIZI ALDIM' DEMİŞ
Sanık Fedai Varan ise susma hakkını kullanmak istediğini söyleyerek savunma yapmadı. Mahkeme Başkanının iddianameyi okuması ardından yine susma hakkını kullanmak isteyen sanık, 19 Ağustosta konuyla ilgili ifade verdiğini belirtti. Bunun üzerine Fedai Varanın bu ifadesi okundu. İfadede Fedai Varan'ın, Emine Bulut'u öldürdükten sonra babası Ahmet Bulut'u aradığı ve "Çocuğumu aldınız, ben de sizden kızınızı aldım" dediği belirtildi.
Duruşmada SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlenen Emine Bulutun kardeşi Bekir Bulut, salonda bulunan diğer kardeşi Kazım Bulut'u suçlayarak, "Ablamı kaçırmakla, öldürmekle tehdit etti" dedi.
"ABLAMI HAMİLEYKEN DÖVDÜ"
Tanık olarak dinlenen Emine Bulut'un kardeşi Bekir Bulut, ifadesinin devamında, ablasının sanıktan evlilikleri boyunca şiddet gördüğünü ileri sürerek, "Ablam hamileyken ayrıldı kocasından. Ablam doğum yaptığında yanında yoktu. Hastanede 6 ay boyunca tedavi gördü, yine yanında yoktu.
Çocuk bu yaşına geldikten sonra babalık damarları kabarmaya başladı. Çocuğu gösterme konusunda sadece ben karşı geliyordum. Beni cezaevine attırdılar, benim orada olmam gerekiyordu. Ablam hamileyken ablamı dövüp, kışın ortasında balkona koymuştu. Saklanıyordu, dışarı çıktı, ben de onu dövdüm. Görüşmelerini istemiyordum ve yine aile büyükleri biraraya geldi, barıştırdılar. Ablamı sürekli tehdit etmiş 'seni öldürürüm' diye. Ablam söylememiş bize. O avukata söyleyin, ben cezaevinde en az 50 kere o görüntüyü izledim. O da izleseymiş" dedi.
"DÖVÜP BALKONA ATMIŞ"
Cezaevinden SEGBİS ile duruşmada tanıklık yapan Emine Bulut'un diğer kardeşi Mikail Bulut da "Sanık sürekli kumar oynuyordu, alkol alıyordu. Ablamı hamileyken kışın ortasında dövüp, balkona atmıştı. Ablam bu olaydan sonra bize geldi. Doğumdan sonra yine barıştılar, yine ayrıldılar. Sanık bizim evimize yakın yerde gelip, çocuğu teslim etti. Ben gidip sanıktan teslim aldım B.'yi. Elimden geldiği kadar çocuğuyla görüşmelerini istiyordum. Çocuğu yanına götürdüm gösterdim; ama onun bu yaptığı ona yakıştı. 10 yaşındaki küçücük kıza bir kez sesimizi yükseltmedik. O kız, dedesine 'baba' diyordu. Sanıktan şikayetçiyim" diye konuştu.
"KIZININ ÖNÜNDE ANNESİNİ ÖLDÜRDÜ, BUNA NE DİYECEĞİZ?"
Emine Bulut'un babası Ahmet Bulut ise torunu için kızının barışmasını istediğini anlatarak, "Torunum 'babasız büyümesin' diye barışmalarını istedik. Evine gidiyordum, elektrik parasına kadar ben yatırdım. Çcuğuna bir litre süt almış mı? 9 sene boyunca hiç bilmedi kızını. 2017 yılında ikinci kez evlendi kızım. Rahat vermedi kızıma, rahatsız etti. Çocuk görüşmek istemiyordu artık babasıyla. Olay günü kızımı ve torunumu bıraktım. Sonra Fedai beni aradı, 'kızını kestim, sülaleni kurutacağım' dedi. Bir baba, 10 yaşındaki kızının önünde annesini öldürdü, buna ne diyeceğiz?" dedi.
"YARALI KOYSAYDIN, BEN BAKARDIM ÖLENE KADAR KIZIMA"
Gözyaşları içinde konuşan anne Fadime Bulut da "Torunum konuşmuyordu babasıyla, konuşmak istemiyordu. 9 sene sonra nasıl diyecek 'ben senin babanım' diye. Kız 'yapma' deyince itmiş onu. Her zaman telefonlarda ağlatıyordu kızımı. Torunum, 'annemi dolmuştun indirdi, oraya ittirdi' diyor. 'Babayım' demeye utan. Torunum seni unutmayacak bundan sonra. Asılmasını istiyorum, onun anası da yaşasın benim yaşadığımı. Hiç olmazsa yaralı koysaydın. Torunum olaydan sonra bana konuştu; 'Anneanne dolmuşta kimse yoktu, 3 kişiydik'. dedi. Arkadan tutmuş çekmiş kolundan, içeri sokmuş. Seyretmişler. Hiç mi el insaf yoktu? Sandalyeyi kafasına vursalardı. 'Ben ambulans çağırın, yardım edin diye bağırıyordum; ama kamera çekiyorlardı anneanne' dedi. Allah'tan korkmaz; yaralı koyaydın hiç olmazsa, ben bakardım ölene kadar kızıma. Sen nasıl uyku uyuyorsun? Benim kızım erkek gibiydi, hasta bakıcılığı yapıyordu. En ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.
Bulut çiftinin ifadesi sırasında salonda bulunanlar gözyaşlarını tutamadı.
F.B.B. OLAY ANINI ANLATTI
Annesi gözleri önünde öldürülen F.B.B. ise psikolog eşliğinde verdiği ifadesinde, 'o kişi' diye bahsettiği babasıyla olaydan önce de görüşmek istemediğini söyledi. F.B.B., "Annem 'baban seni aradı, konuşmak istiyor musun?' diyordu. İstemiyordum, annem zorla konuşturuyordu. Babamın yanına bir kez kalmaya gittim. Diğerlerinde annem çarşıya götürüyordu, babam istediği zaman görüşüyorduk" dedi.
'ANNEMLE KAÇTIK, EMNİYETE GİRDİK'
Olay gününü anlatan F.B.B., "Annemle o gün çarşıya gittik. Annemle Kızılkanat İş Merkezi'ne gittik, namaz kılmaya girdi mescide. O anda mesaj attı 'neredesiniz?' dedi o kişi, yanımıza geldi. Bana 'gidiyoruz' dedi, ben gitmek istemedim. Annemin boğazını sıktı. O kişi, beni alıp götürdü. Sonra annem beni aradı 'yemek yiyelim' diye. Sonra kafeye oturduk, onlar konuştu, ben yemeğimi yedim. Beni başka masaya oturttular. Biz annemle kaçtık, emniyetin oradaki takside oturduk. Sonra emniyete girdik, oradaki nüdür mü ne bilmiyorum, beni başka odaya aldılar. İşleri bitince annem yanıma geldi 'gidiyoruz' dedi ve çıktık" diye konuştu.
'O KİŞİ BENİM BABAM DEĞİL'
Annesinin işe gitmeden önce kendisini dolmuş durağına götürdüğünü ifade eden F.B.B., "Dolmuş durağının orada beni bekliyormuş o kişi. Annemin kolunu sıktı, indirdi dolmuştan. Ben de indim. Kendi tişörtünü havaya kaldırdı, bıçağı gösterdi anneme. Annem bana 'sen bin git, ben konuşup, gelirim' dedi. 'Gitmek istemiyorum' dedim. Dönerciye girdik sonra. Orada olanlar oldu. Daha önce taşıyordu bıçak. O gün görmedim; ama sonradan anladım. İçeride annemle tartıştı. Ben kenardayım, kapının önünde. Annemin boynuna sarılıp, boynunu kesti. Engellemeye çalıştım. Elimde poşet vardı, onu kafasına attım, tabletimi kafasına attım; ama engelleyemedim. Sonra ambulans geldi. O kişi benim babam değil" diye anlattı.
SANIĞA TEPKİ GÖSTERDİLER
Küçük kızın dinlenmesinin ardından olaya ilişkin cep telefonu görüntüleri duruşma salonunda izlendi. Görüntüler izlenirken salonda bulunan Bulut'un yakınları, sanığa tepki göstererek üzerine yürüdü. Güvenlik görevlileri araya girerek, sanığı dışarıdan çıkardı. Salondakilerin sakinleştirilmesi ardından duruşmaya devam edildi.
İDDİANAMEDEN
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca Emine Bulut'un (38) öldürülmesinin ardından soruşturma süreci etkin ve hızlı şekilde tamamlanarak 5 gün sonra iddianame hazırlandı. Olayın faili Fedai Varan hakkında "canavarca hisle tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, aynı gün Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İlk kez bugün hakim karşısına çıkan Fedai Varan hakkında hazırlanan iddianamede, otopsi raporunda, Emine Bulut'un ölüm sebebinin kesici alet yaralanmasına bağlı büyük damar ve iç organ harabiyetinden gelişen iç ve dış kanama kaynaklı olduğu belirtildi.
Fedai Varan, ifadesinde, eski eşi ve ailesinin çocuğuyla görüşmesini engellediğini, eşinin kardeşlerinin kendisini sürekli tehdit ettiğini ancak şimdiye kadar haklarında şikayetçi olmadığını öne sürdü.
Olay günü saat 16.00'da bir kafede Emine Bulut ile buluştuklarını anlatan Fedai Varan, eski eşinin tekrardan evlenmek istediğini söylemesi üzerine çocuğun velayetini kendisine vermesini istediğini ve bunun üzerine aralarında tartışma çıktığını ileri sürdü.
Görgü tanıklarının, "Şüphelinin agresif bir tutumla kadınla tartıştığı, kadının ise şüpheliyi sakinleştirmeye çalışıp, sakince konuşmasını sağlamaya çalıştığı, şüphelinin eylemi gerçekleştirdikten sonra 'Bana çocuğumu göstermiyor, öldürdüm, herkes duysun' şeklinde bağırdığını" söyledikleri belirtildi.
WhatsApp mesajlaşma kayıtlarında, olay tarihinden bir gün önce Emine Bulut'un tekrar evlenme durumundan Fedai Varan'a bahsettiği, çocuklarının dershaneye yazdırılması ve evlenme durumuyla ilgili görüşmek için bir araya geldikleri kafede eski karı kocanın aralarında tartışma çıktığı ifade edilen iddianamede, tarafların ayrıldıktan sonra Menderes Caddesi'nde tekrar karşılaştığı, Emine Bulut'un iş yeri içerisine koşarak girdiği, arkasından gelen şüphelinin kadını yakaladığı ve pantolonunun cebinden çıkardığı bıçakla boğazından kesmek ve vücudunun çeşitli yerlerine bıçağı sokmak suretiyle öldürdüğü bilgisi aktarıldı.
EMİNE BULUT CİNAYETİ
Kırıkkale'de 18 Ağustos'ta eski eşi Fedai Varan tarafından bir lokantada 10 yaşındaki kızının yanında boğazından bıçaklanan Emine Bulut, kaldırıldığı Yüksek İhtisas Hastanesinde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. Kaçan Fedai Varan, Bahşılı ilçesi girişinde polis ekiplerince gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.
Daha sonra olay anına ilişkin görüntülerin sosyal medyada yayınlanması infial yaratmış, siyasetçiler, sanatçılar ve kadın sivil toplum örgütleri başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri olaya tepki göstermişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Emine Bulut'un babasıyla telefonda görüşerek taziyelerini iletmişti. Cinayetin ardından 81 ilde, basın açıklamaları ve protestolar gerçekleştirilmişti.
Olay anına ilişkin görüntüleri cep telefonu kamerasıyla çeken B.Y. gözaltına alınmış ve hakkında "soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses ve görüntüleri yetkisiz kayda alma veya nakletme" suçundan işlem yapılmıştı.
ÖMÜR BOYU EĞİTİM YARDIMI
Milli Eğitim Bakanlığı, Emine Bulut'un 10 yaşındaki kızına öğrenim hayatı boyunca eğitim yardımı ile sosyal ve psikolojik destek verileceğini belirtmiş, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da yargı sürecinin ve çocuğun psikolojik, sosyal durumunun takipçisi olunduğunu açıklamıştı.
Olayın ardından Türkiye genelinden birçok avukat davaya katılma talebi bildirmişti.
Olayın faili Fedai Varan, 27 Ağustos'ta tutuklu bulunduğu Kırıkkale Hacılar F Tipi Cezaevinden alınarak, Bolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumuna nakledilmişti.
Emine Bulut'un 10 yaşındaki kızına yapılan yardımların korunması ve güvence altına alınması amacıyla esas hakkında bir hüküm verilinceye kadar Enver Kılıç, yönetim kayyumu olarak atanmıştı.