'Ekranlara dönüyorum!'
Atilla Serter sordu, Uğur Dündar 'ekranlara dönüyorum' diye cevapladı.
Gazeteci-yazar Uğur Dündar, Mersin’in Tarsus İlçesi’nde Medya Mensupları Derneği’nin konuğu oldu. Dündar, "Dünya cenneti olan ülkemizde bizi kötü yönetenler, bu ülkeyi soyup soğana çevirenler, hepimize cehennem hayatı yaşatıyorlar. Bizim kime zararımız var? Halka kötülük yapanlara zararımız var. Demek ki kötüler bizi istemiyor" dedi.
Tarsus AVM’de gerçekleştirilen organizasyona Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkanı Atilla Sertel, Tarsus Medya Mensupları Derneği (MEDYAD) Başkanı Okan Çalışkan, Ceyhan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şahin Özer, Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Aslan, Osmaniye Gazeteciler Cemiyeti Başkanvekili İsrafil Avcı, Niğde Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ile çok sayıda davetli ve vatandaş katıldı.
’EKRANLARDAN UZAK TUTMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Açılış konuşmalarının ardından ’Türkiye seninle gurur duyuyor’, ’Adam gibi adam’ sloganları ile kürsüye çıkan Uğur Dündar, suni gündemlerle toplumun oyalandığını, iki yıldır mesleğinden uzak tutulmaya çalışıldığını öne sürdü.
Yaptıkları televizyon programı sayesinde Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında büyük paya sahip olan Mersin Limanı’ndaki Nusrat Mayın Gemisini kurtardıklarını anlatan Dündar, "Bizi ekranlardan uzak tutanlar Nusrat olayına yaptığımız katkıyı, sizleri zehirleyen, paranızı pulunuzu, ülkeyi soyup soğana çevirenlere karşı yatığımız mücadeleden hoşlanmayanlar, istemeyenlerdir. Bizim kime zararımız var? Bizim bir tek halka kötülük yapanlara zararımız var. Demek ki kötüler bizi istemiyor. Çok doluyum, saatlerce konuşabilirim. Bize bu güne kadar verdiğiniz destek için teşekkürler, çünkü sizin desteğiniz olmasa bizler bir hiçiz. Sırtımızı dayayacağımız tek güç var; sizlersiniz. Sahip olduğum her şeyi, mutluluğumu size borçluyum. Sizden aldığım desteğin gücüyle ayakta duruyorum. Son nefesimi verinceye kadar sizlere asla ihanet etmeyeceğim" diye konuştu.
’GENEL AF ÇIKTI DA BİZİM Mİ HABERİMİZ YOK?’
Daha sonra söz alan TGF Atilla Sertel de son yıllarda Türkiye üzerinde çok karanlık oyunlar oynandığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"İnsanlar, gazeteciler işsiz. Tarsus’ta işsizlik oranı yüzde 30’lara ulaşmış durumda. Hiçbir iktidar döneminde işsizlik bu kadar tavan yapmamış, bu kadar fabrika, işyeri kapatılmamıştır. Hiçbir iktidar döneminde bu kadar özelleştirme, taşeronlaştırma olmamıştır. İnsanların hakkı hukuku bu kadar ayaklar altına alınmamıştır. Ayrıca hiçbir iktidar döneminde de bu ülkede bu kadar gazeteci tutuklanmamıştır. Bu ülkede 12 Eylül’ler, askeri darbeler yaşandı ama gazeteciler bu kadar zor şartlarda çalışmamıştı. Bakan diyor ki; ’Elini kana bulamış teröristlere bu ülkeden çık git, soruşturmaya uğramayacaksın’. Genel af çıktı da bizim mi haberimiz yok? Elini kana bulayanların yurtdışına gitmesini isteyeceksin, eli kalem tutanları hapse atacaksın, bu insafsızlık, vicdansızlıktır. Kimse korkmasın, en büyük korku yüreklerdeki korku, insanın kendisinin korkmasıdır. Bugünler geçecek. 12 Eylül’de asker, insanları yargılamadan cezaevlerine attı. Ama bu kadar vicdansız değillerdi."
BİZİ BÖLMEK İSTEYENLERİN OYUNUNA GELMEYELİM
Sertel ayrıca, İmralı ile yürütülen barış sürecine de değinerek, AK Parti iktidarına ağır suçlamalar yöneltti. "Bu dönem çok ayrı bir dönem" diyen Sertel, Türkiye’nin üzerinde karanlık bir oyun oynandığın savundu. "Ama bizim dokunulmazlıklarımız var; biz Türk milletiyiz, şanlı Türk bayrağının altında yaşamak istiyoruz" diyen Başkan Atilla Sertel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Barış diyenler önce Türk bayrağının altında yaşamayı kabul edecekler. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarıyız, onların evlatlarıyız. Ulusal Kurtuluş Savaşını yapanlar bize bu toprakları emanet ederken, bir arada kardeşçe birbirimizi incitmeden canını acıtmadan yaşayın kavramını kabul ettirdiler, bizi bölmek isteyenlerin oyununa gelmeyelim. Sürecin adı çözüm değil, üniter yapının çözümüdür. Diyarbakır’da tıpkı Kuzey Irak’takine benzer federal yapının temeli atılmıştır Bu senaryo Tayyip Recep Erdoğan’a, ABD ve İsrail tarafından dayatılmış bir senaryodur. Soruyorum; üniter devletin çözülmesi noktasında, bu mücadele bayrak olan insanlar Atatürk’ten Türk bayrağından asla vazgeçmeyeceğim diyenler bir arada kardeşçe yaşayalım diyenler, itelenip kakalanırken, başka bayraklar altında yapılan törenlere izin verilirken; barışı istemediğimizi zannetmeyin, barışı istiyoruz, barış sevdalısıyız, gazeteciler dünyada barış ister ama Kuzey Irak’ta Müslümanlar öldürülürken, katledilirken, milyon insan ABD silahları ile öldürülürken kendisine Müslüman’ım diyen iktidar ne yapıyordu?"
’KÜRT KARDEŞLERİMİZE CANIMIZ FEDA’
Sertel daha sonra barış süreci ile ilgili sözü Uğur Dündar’a bıraktı. Dündar, yurtdışı görmeden önce Anadolu’yu karış karış dolaştığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Şehit kanıyla sulanmış bu kutsal toprakların her tarafını dolaştım. Aslında bir dünya cenneti olan ülkemizde bizi kötü yönetenler, bu ülkeyi soyup soğana çevirenler, her seferinde bizi yandaş ilan edenler maalesef hepimize cehennem hayatı yaşatıyorlar. Cennete cehennem hayatı yaşatıyorlar. Kürt kardeşlerimize canımız feda. Güneydoğu Anadolu’nun çok büyük çok ciddi sorunları olduğunu ben TRT’den kovulma pahasına yıllarca anlattım. Unutulmuşlukları, o bölgenin bir sürgün yeri olarak görülmesinin o insanlarda yarattığı travmaları anlattım ve çözüm yaratılarak tıpkı bu bölgeler gibi kalkınmasını sağlamak için büyük gayret gösterdim. Arkama MİT’çileri, istihbaratçıları taktılar, ben susayım istediler. Güneydoğu Anadolu’nun güzel insanlarını bir terör örgütü ile özdeş hale getirmek, bu ülkeye ve o insanlara yapılacak en büyük saygısızlıktır. Bebek katilleri ile o yoksul, eğitilmemiş insanlarımız arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir? Oradaki insanlarımız bizim başımızın tacı."
’BARIŞ SÜRECİ DEĞİL, İSRAİL İÇİN’
"Bu süreç; Erdoğan yada İmralı’daki Öcalan tarafından ortaya atılmış bir süreç değildir. Doğrudan ABD ve İsrail’in ortaya attığı, İsrail’in güvenliği için uygulanan bir projedir, dayatmadır" iddiasında bulunan Dündar, şunları söyledi:
"Erdoğan ve Öcalan’a bu rol verilmiştir, onlarda bu rolü, milleti aldatarak oynamaktadır. Bunların amacı ileride Kuzey Irak’takine benzer federatif bir yapı kurmak, Suriye’yi de buna dahil edip, büyük Kürdistan’ı kurmak istiyorlar. Bu plan batı medyasında yıllardır söyleniyor. Büyük Kürdistan’ın patronu da Barzani olacak. Çünkü Barzani, ABD’nin en sadık kulu, İsrail’in güvencesidir. Bunu bilin ve bu oyunun farkına varın. Kuzey Irak’taki petrol zenginliğini bize havuç olarak gösteriyorlar, ama bu petrolü sömürecek olan yine emperyal güçlerdir. Ortadoğu’daki Müslüman Kardeşler eksenine güvenemedikleri için böyle bir Kürdistan Federasyonu kurmanın peşindeler. Bu federasyon arkasını kime dayayacak? Tabi ki bölgenin en büyük askeri potansiyeline sahip Türkiye’ye dayayacak. Çünkü Barzani tek başına ne Irak’a ne de diğer Şii ülkelerin yönetimlerine kafa tutamaz. Dolayısıyla sırtını Türk askerine dayayıp, Türkiye’nin başını beladan başka belaya sokacak. Bunun adı barış, çözüm süreci değil. TC üniter yapısının çözülüm sürecedir."
’EKRANLARA DÖNÜYORUM’
Daha sonra yine söz alan Atilla Sertel son olarak "Uğur Dündar’ı ekranlarda ne zaman görüyoruz?" sorusuna yanıt istedi. Dündar da "Adı pek duyulmamış yeni bir kanalda, bir babayiğit çıktı ’Gel burada haberleri özgürce yap ve sun’ dedi. ’Seyrederim’ derseniz ona göre adım atayım. Mesaj alınmıştır. Sizin için varım. Ne yaptıysam sizler için, ne yapacaksam yine sizler için" diye konuştu.