Eğitimciler ne diyor? ‘TEOG hedefine ulaşamadı’
Eğitim Sendikeları ve Eğitim uzmanları Temel Eğitimden Ortaöğretim’e Geçiş Sistemi’nin (TEOG) hedeflerine ulaşamadığı konusunda hem fikir. İşte görüşleri ve önerileri...
‘Eve yakın okula yerleştirilmeliler’
- Eğitim Bir-Sen Başkanı Ali Yalçın: “Geçiş sistemleri; merkezi sınav baskısının eğitim sistemi ve öğrencileri olumsuz etkilediği, öğrencilerde aşırı stres ve kaygıya neden olduğu, öğrencilerin okul dışı kaynaklara (dershanelere) yöneldiği, aile bütçesine ek yük bindirdiği ve okulların öneminin azaldığı gibi gerekçelerle değiştirilmiştir. Tuhaf olan husus, bahsedilen sorunları ortadan kaldırma iddiasıyla yeni getirilen sınav ve geçiş sistemleri de bir süre sonra aynı gerekçelerle uygulamadan kaldırıldı. Son olarak, TEOG da bahsedilen sorunları çözmek üzere uygulanmaya kondu. Ancak, TEOG’un uygulamaya konmasının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen, hedeflerini gerçekleştiremediği görülmüştür. Tüm öğrencilerin merkezi olarak liselere yerleştirilmesinden acilen vazgeçilmeli ve öğrencilerin evlerine en yakın okula gitmelerinin esas olduğu bir sistem geliştirilmeli. Böyle bir uygulama ile öğrencilerin ve velilerin büyük bir bölümü merkezi yerleştirme kaygısından uzaklaştırılmış olacak, sadece belli sayıdaki öğrencinin seçilmiş liseler için yarışması sağlanacak. Böylece, bütün liseler heterojen bir öğrenci kitlesine kavuşup liseler arasındaki uçurum kapanacak ve her liseden başarılı öğrenci çıkaracak.”
‘Başvuru ve kabul sistemi olmalı’
- Enver Yücel-Bahçeşehir Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı: “TEOG adını verdiğimiz ortaokullardan liseye geçişte uygulanan modelin misyonunu yitirdiğine inanıyorum. Bu sistem, tek tip liseler yaratmakta, ortaokullarda eğitimi sadece sınava endekslemekte ve en önemlisi ülkemizin zaman kaybına yol açmaktadır. Burada benim önereceğim sistem, üniversitemizde 4 yıldır ve liselerimizde geçen yıldan bu yana uyguladığımız öğrenci başvuru ve kabul modeli olan sistemdir. Bu modelde öğrenci okula başvuru yapar. Başvuruda öğrenci CV’sini, becerilerini, geçmiş dönemde yaptıklarını, hedeflerini ve hayallerini yazarak başvuru yapar. Bu başvuru sonucunda öğrencilerle mülakat yapılarak okula uygun öğrencilere kabul verilmesi esasına dayanır. Öğrenciler bu sayede farklı becerilerle donatılır.”
‘Merkezi sınavlara karşıyız’
- Eğitim Sen Başkanı İsmail Sağdıç: “Eğitim Sen olarak merkezi sınavlara her zaman karşıyız. TEOG’un kaldırılma fikri bizim için de olumlu bir adım. Ancak bu önerinin ayrıntıları ortaya çıkmadan bir şey söyleyemeyiz. Bu yüzden TEOG’un ardından yerine getirilecek sistemin ne olacağı büyük bir soru işareti. Burada ya okullarda öğrencilerin ders notları baz alınacak ya da her okul kendi sınavını yapacak. Sınav merkezli eğitim sistemini sınav merkezli olmaktan çıkarıp, her öğrencinin bilgi, beceri ve yeteneğine göre yetişeceği bir eğitim sistemi kurulmalı. Liseler tamamen ortaokulda öğrencinin iyi bir şekilde yönlendirilmesiyle öğrencileri kabul etmeli. İlkokul ve ortaokuldaki başarı puanına göre olmalı. Okul başarısı yeterli olacaktır. Onun dışında okulların kendi sınavlarını yapmalarını da desteklemiyoruz. Bütün sınavların kaldırılmasını savunuyoruz.”
‘Şimdiye kadar ki en iyi uygulamaydı!’
- Sadık Gültekin: “TEOG, daha önceden uygulanan Seviye Belirleme Sınavı ve Ortaöğretim Kurum Sınavları gibi bir uygulama değil. TEOG öğrencilerin müfredattan sorumlu olduğu ve kendi sınıflarında Türkiye genelinde gerçekleşen bir sınav. Dolayısıyla diğer merkezi sınavlarla karşılaştırmamak gerekiyor. Bu tarihe kadar Türk eğitim sistemindeki en iyi uygulama TEOG’dur. Çağdışı olarak ifade etmek doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanı gerekirse her okulun kendi sınavını uygulayabileceğini söylüyor. Bu sistem daha fazla sınav demek. Bu sınavların bir standardı olmayacak. Her okul kendi sınavını yaparsa hepsinin standardı farklı olacak. Her sınav için maddiyat sorunu çıkacak. Her sınava yetişmek için takvim kovalayacak. Veli İstanbul dışında Ankara, İzmir gibi başka bir il de düşünebilir. O zaman takvimi nasıl ayarlayacak?”
Ne yapılmalı?
İdeal bir sisteme geçmek için bu bir fırsat. Çocuklarımız için 5 basamaklı bir sistem getirmeliyiz. Bu sisteme 5 basamaktan da notlar gelerek öğrenci seçimi yapılabilir. Bir, çocuğun ders notları. İki, çocuklara sosyal ve kültürel faaliyetlerinden de not verilmeli. Üç, lise son sınıfta öğrenciye olgunlaşma sınavı yapılmalı. Bu zorlayıcı olmamalı ama öğrencinin aldığı puan diğer puanlarına katkı yapmalı. Dördüncü aşamada ise her okul türü, kendi sınavını yapmalı. Örneğin yabancı özel okullar kendi sınavını, Türk özel okullar da kendi sınavını yapmalı. Beşinci aşamada ise mülakat olmalı.
‘Çocuklar sınav korkusu yaşamamalı’
- Türkiye İmam Hatipliler Vakfı Başkanı Ecevit Öksüz: “TEOG sınavlarının kaldırılmasını gerekli altyapıların oluşturulmasıyla birlikte mümkün ve gerekli görüyoruz. Çünkü çocuklarımızın küçük yaşlardan itibaren sınav korkusu, stresi ile eğitim hayatını sürdürmesi; öğrencilerimizin elde etmesi gereken asıl kazanımları ihmal etmelerine veya istenilen seviyede donanıma ulaşamamalarına sebep olduğunu düşünüyoruz. Profesyonel yönlendirme, eğitim dönemleri içerisinde adil değerlendirme ve not sistemi ile her yılın sonunda yapılacak yıllık kazanım değerlendirme sınav veya projeleri doğrultusunda lise yerleştirmeleri hatta üniversite yerleştirmeleri yapılabilir. Her yıl yapılacak “kazanım değerlendirme sınav veya projeleri” merkezi olarak yapılmalı yine. Böylelikle her yılın sonunda o yılki müfredat ile hedeflenen kazanımları öğrencilerimizin edinip edinmedikleri, hangi ölçüde elde ettikleri tespit edilir ve başarılı öğrenciler tek bir yıl ile değil tüm eğitim yıllarındaki istikrarı ile liselere yerleştirilmiş olur.”