Eğitim yerine ölüme gittiler!
‘Yangın çıktığında biz kursta değil madendeydik!’
301 işçinin hayatını kaybettiği madende çıkan bir belgeye göre, facia sırasında madencilerin bir kısmı iş güvenliği kursundaydı. Ancak listedeki 31 kişiden 14’ünün ölmesi akılları karıştırdı...
Kazadan kurtulan ve kağıt üstünde kursta gözüken Cengiz Özçelik, “Sadece ilk gün kurs gördük. Sonrasında kazma kürek çalıştık. Yangın çıktığında biz kursta değil, madende çalışıyorduk” dedi.
Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği madende ortaya çıkan belge, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin iş güvenliğiyle ilgili eğitiminde olması gereken işçilerin madende çalıştırıldığını ortaya çıkardı. Doğan Haber Ajansı’nın yayınladığı kurs takip yoklama çizelgesine göre yeni işe başlayan 31 madenci, 10 ile 17 Mayıs tarihleri arasında ‘İş sağlığı ve iş güvenliği (çok tehlikeli işlerde çalışanların) yetiştirme mesleki eğitimi kursu’nda gözüküyordu. Ancak facianın yaşandığı 13 Mayıs’ta kursta olması gereken işçilerden 14’ü hayatını kaybetti.
‘Sadece ilk gün kurs gördük’
Kursta olması gereken madencilerin ölmesi ‘Madenciler iş güvenliği eğitimi görmeden kurs saatinde madende çalıştırılıyor muydu?’ sorusunu akıllara getirdi. VATAN’ın ulaştığı ve kazadan sağ kurtulan madenciler arasında olan Cengiz Özçelik, işçilerin kurs saatinde çalıştırıldığını doğruladı:
5 gün sürmesi gerekiyordu
“46 yaşındayım, 24 yıllık madenciyim. Emekli olduktan sonra çocuklarım için 7 ay Ata Bacası ocağında mekanikçilik yaptım. Orada işim bitince yangının yaşandığı Eynez’deki Karanlıkdere ocağıyla anlaştım. 10 Mayıs’ta bize kurs olacağını ve 5 gün süreceğini söylediler. İlk gün yer üstündeki soyunma odalarının bulunduğu idari binada girişlerimiz ve bilgisayar kayıtlarımız yapıldı. Sonrasında ise bir mühendis saat 16.00’ya kadar gaz maskeleri, yanıcı, boğucu gazlar ve madenle ilgili bilgiler verdi.”
‘İkinci günde aşağı indik’
“Olay günü sözde kurstaydık. Ama biz S Panosu’nda çalışıyorduk. İlk günkü kursun ardından ayın 11’inde bizi patlamanın aşağısındaki H Panosu’na götürdüler. Çok havasız bir yerdi orada temizlik yaptık. Ayın 12’sinde bir bant boyuna gidip taban alıp yükselttik. Son gün ise sürünerek S Panosu’na geçtik ve yine taban aldık. Başımızda hayatını kaybeden şirketin çavuşu Muzaffer Eren vardı. Üç gün bize taban alıp çalıştırdı. Kursta göründüğümüz günlerde elde kazma kürek çalıştık.”
‘Şansa kurtulduk’
Cengiz Özçelik olay günü arkadaşı Mehmet Tolan’la şans eseri kurtulduklarını belirtiyor: “Olay günü saat 14.00’te işimiz bitti. O gün 3 km. aşağı inmiştik. Çok yoruldum. Ben artık bu işi yapmayacağım diyerek yukarı çıkıyorduk. Yolda birlikte başladığım arkadaşım Mehmet Tolan’la oturduk. O sırada yangın çıkmış. Biz kapıda ‘paşa’ vardiyasına gelen bir kaç kişi gördük. Aşağıdan dumanı duyunca kendimizi yukarıya zor attık. Gördüğümüz iki kişi 100 metre ilerde öldü.”
‘Olmayan’ taşeronlar da listede...
DHA’nın yayınladığı belgede madencilerin dayıbaşı dediği taşeron sistemini de gözler önüne serdi. Facianın hemen ardından, madende taşeronluk sisteminin uygulandığı, ancak bu sistemin resmiyette olmadığı ama kağıt üzerinde var olduğu ileri sürülmüştü. Ancak ortaya çıkan yoklama çizelgesinde, işçilerin bağlı oldukları kişilerin taşeronların isimleri, ’firma’ bölümünde yer aldı. Belgedeki Adem Y.’nin Adem Yıldırım, Atmış’ın Abdullah Atmış’ı, Ermiş’in Muharrem Ermiş’i, Er-Öz’ün Soner Ergün’ü, Gema’nın Nurettin Atmış, H.Şen’in Hüseyin Şen, S.Biral’in Selahattin Biral, S Durmaz’ın Sinan Durmaz, Şengün’ün Ahmet Şengün, Yörem’in ise ekipbaşı olan ancak taşeron olarak bilinen İbrahim Özdemir’i, simgelediği iddia edildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu’nun belgeye el koyarak incelemeye başladığı öğrenildi. Listedeki başında çarpı işareti olan işçilerin de madende hayatını kaybettiği ortaya çıktı.