Ege'de neler oluyor?

Hamit ETEEVRANS / gazetevatan.com

12 bilimadamının Ege Denizi'nde yaptığı araştırma raporu açıklandı.

Bir kaç gün önce İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü ve Maltepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yüksek Mühendis Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın da aralarında bulunduğu çeşitli üniversitelerden alanında uzman 12 biliminsanı bir ayda meydana gelen 2 bin 340 depremin araştırılması için Muğla’nın Marmaris İlçesi’ne gitmişti.

18 Aralık 2012 Salı günü Küdür ile Sömbeki arasındaki deprem oğullaşmasının denizaltında püskürerek soğumaya yatan bir yanardağdan mı, yoksa hazırlanmakta olan bir büyük depremden mi kaynaklandığının araştırıldığı incelemeyle ilgili gazetevatan'a konuşan Prof. Dr. Ahmet Ercan, yanardağı bulduklarını söyledi.

“ISI ORANI YÜKSELDİ”

Isı etkinliğinin olmadığı yerlerde bile sıcaklığın 16 derece olduğunu anlatan Ercan, ısı çıkışının çok olduğu olası yanardağ ağzında ve kırık yarığı üzerinde sıcaklığın 19,2’ye kadar yükseldiğini söyledi. Ercan, “Ölçüler, Bozburun yanaşmalığından başlayıp, önce Söğüt Koyu, sonra Küdür önü olmak üzere sürdürüldü” dedi.

"TEKNE HIZLA BİZE YAKLAŞTI"

Araştırmalar sırasında açıldıkları denizde Rodos’tan kalkan Yunan kıyı güvenlik teknesinin hızla onlara yaklaştığını anlatan Ercan, güvenlik güçleriyle ağız dalaşı yaşandığını söyledi.



Bazı arkadaşlarının bundan etkilendiğini belirten Ercan, “Arkadaşlarıma Yunan sularına girsek bile denizdeki araştırmaları sürdüreceğiz. Bazı arkadaşlarım o sırada ürperdi. “Abi bizi tutuklarlar, geri dönelim, ne olur” dedi. Tam gaz yol aldık. Böylece Yunan kularına girdik” şeklinde konuştu.

“YUNAN SULARINA GİRDİK”

Ercan o anları böyle anlattı: “Yunan sularına girdik. Tam karşımızda Yunan kıyı güvenlik tekneyi başına bize verdi kıyıda bekliyor, biz ona doğru tam yol ileri yüzüyoruz. Yaklaşık kıyıya 200 metre yaklaştık, kıyı güvenlik yerinden kıpırdamadan biz bekliyor.

Yunan sularında hiçbir yanardağ izi ile karşılaşmayınca dümen kırdık kuzey, Yunan kıyı güvenlik de bizle birlikte bize yanaşmadan eşlik ederek 200 metre uzağımızdan kuzeye doğru yüzüyor, bizi izliyorlar.

Yanaşmadılar, sesli ya da atış uyarısı yapmadılar. O sırada Türk kıyı güvenlikten önce Üst Çavuş Berkan Başaran aradı, “Hocam sizi Yunanlılar engelliyor mu?”, “Yok. Öylece bakınıyorlar. Yanaşmıyorlar.” Bir süre sonra Yüzbaşı Fatih Alp, bir süre sonra da Albay Fatih Eren beyler aradılar.“ Hocam Yunanlılar sıkıntı veriyorlarsa 10 dakikada yanınızdayız”Şimdilik bir korkutucu durum yok” “Ne olur bildirin”

"DÜMENİ RODOS'A KIRDIK"

Bu kez dümen kırdık güneye, tam Rodos’a doğru, Yunan sularında ikinci bir doğrultu atıyoruz. Yunan kıyı güvenliği şaşırdı. Simi köyü yakınında duraladı bizi gözetliyor. Ta fenere dek gittik. Berkan bey geldi, “Abi dalgalar büyüyor, gömüleceğiz valla, geri dönelim, ne olur”, “Olmaz bu yanardağ ağzını bulmadan girmek yok”
Bir kez yola çıkmıştık, boğulmak pahasına yoldan geri dönemezdim. Ancak teknede yalnız da değildim. Kimseyi kırmak istemedim. Bir süre daha Rodos’a doğru yüzdük. Sonra Türk sularına girdik yeniden. Bir de baktık ki, sıcaklık değerleri yükselmeye başladı. Yanardağ ağzı Türk sularında idi. Onu bulmuştuk, tam altımızdaydı.Ellerimizle çak çaklar yaptık. Savımız kanıtlanmıştı.

“YAKALADIK YAKALADIK İŞTE”

Bu kez güneye doğru döndük, deniz içinde bulanıklık vardı. Acaba, yanardağdan mı diye düşündük. Yeniden Rodos’a yöneldik. Küdür burnu önünde sıcaklık artmıştı.

Bu kez başladık yoruma, “Bu, sıcaklık ya 4,8’lik depremin deniz altında açtığı 2,5-3 km boylu yarıktan gelen aşırı ısı akısından geliyor ya da bu yarıktan akan 1900-2000 C sıcaklıktaki balkılar(lavlar) deniz suyunu ısıtıyor”. “Bu durumda, ölçülen depremcikler su yüzüne püsküremeyen, deniz tabanında tepecik yapan bir yanardağdır. Büyük bir deprem çekincesi ortadan kalkmıştır”

“İlk kez Türkiye sularında deniz altında püskürmüş bir yanardağı adası bulduk. Ve adını “Küdür Yanardağı” olsun ne dersin?”