Edoğan'a jet yanıt
Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının ardından S&P, VATAN’a yazılı açıklama gönderdi...
Erdoğan’ın açıklamalarının ardından S&P, VATAN’a yazılı açıklama gönderdi. S&P’nin ülke direktörü Zeynep Holmes tarafından yayınlanan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Standard&Poor’s’un görevi tüm siyasi hedeflerden bağımsız olarak kredi analizi yapmaktır. Ülkelerin kredi notlarını tamamen şeffaf kriterler baz alarak belirliyoruz ve şu an kredi notu verdiğimiz 127 ülke için tutarlı olarak aynı kriterleri uyguluyoruz. 1975’ten bu yana kredi notlaması yapıyoruz ve IMF ve diğer kurumlar bizi bu konuda güçlü bir kurum olarak tanımlıyor. Kamuya da açıkladığımız gibi Türkiye’nin görünümünü dış talebin azalması ve cari açık nedeniyle ekonomik dengenin sarsılabileceği ihtimali üzerine değiştirdik. Aynı zamanda Türkiye’nin notunu da yeniden vurguladık. Görünümün değişmesi önümüzdeki 12-18 ay içerisinde kredi notunun değişmeyeceği görüşünü taşıdığımızı gösteriyor.
‘Bana yutturamazsınız sizi tanımıyorum’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin kredi notu görünümünü düşüren S&P’ye sert tepki gösterdi. Erdoğan, “S&P bir açıklama yaptı. Ben bunu çok garipsedim. Bu tamamen ideolojik bir yaklaşım. Bunu kimse yutmaz. Bunu Tayyip Erdoğan’a yutturamazsın. Seni tanımıyorum derim, olur biter” diye konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin kredi notunun görünümünü pozitiften durağana çeviren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poors’a (S&P) sert yanıt verdi. S&P’nin not kararı ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan, “Bu tamamen ideolojik bir yaklaşım. Bunu kimse yutmaz. Bunu sen Tayyip Erdoğan’a yutturamazsın. Seni tanımıyorum derim olur biter” dedi.
Erdoğan, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği tarafından düzenlenen ”5. İstanbul Moda Hazır Giyim Konferansı”nda yaptığı konuşmada, küresel finans krizi sürecinde büyüyen bir Türkiye olduğunu belirterek, şunları söyledi:
‘Bunu yemezler...’
”S&P bir açıklama yaptı. Ben bunu çok garipsedim. Neden derseniz, pozitifte olan Türkiye durağana indi. Neye göre sen bunu durağana indiriyorsun? Çünkü belli bir süre pozitifte kalan bir ülkeyi artırması gerekirken, bakıyor ki Türkiye’yi artırırsam ideolojik olarak bu bize sıkıntı doğurur. Biz bunu durağanda tutalım. Öbür taraftan bakıyorsun iflas eden Yunanistan’ı yükseltiyor. Böyle saçmalık olur mu? Tamamen ideolojik bir yaklaşım. İrlanda’yı yükseltiyor. İflas edenler, IMF, Dünya Bankası ve AB’nin şu anda 100 milyar doların üzerinde destek verdiği ülkelerin kalkıp kredi notunu yükseltiyor. Böyle saçmalık olur mu? Tamamıyle ideolojik bir yaklaşım. Bunu kimse yutmaz. Bunu sen Tayyip Erdoğan’a yutturamazsın.”
Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hesabı biz de az çok biliyoruz. Şu anda alan el olmayan, veren el olan bir Türkiye var. Sen bu Türkiye’nin kalkıp da kredi notunu durağana indirirsen, bunu yemezler. Ve bunun bedelini ’Ben artık seni kredi kuruluşu olarak tanımıyorum’ demek suretiyle açıklarız. Kaldı ki böyle bir şeyi yapmakla inandıramazsın. Çünkü halep orada ise arşın burada. Herşeyimiz çok açık net ortada. Çalışma, üretim, ihracat ortada ve büyüme oranına bakıyorsun dünyada Çin’den sonra yüzde 8.5 büyüme oranıyla bir Türkiye var. Bu daha yeni olmuş bir şey. Sen kalkıp Türkiye’ye böyle bir not vermeye kalkarsan bunu kimse yutmaz.”
Dünya dış ticaretinin azalma eğilimi içinde olduğu dönemde ihracatını artıran bir Türkiye olduğunu dile getiren Erdoğan, sadece belli bölgelere ülkelere değil artık dünyanın her yerine ulaşan, her yerde yatırım yapan bir ülke olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünyada müteahhitlikte de Çin’den sonra ikinci sırada olduğunu belirten Erdoğan, ”35 firmasıyla dünyada ikinci sırada olan bir Türkiye var. Sen hala kalkıp durağana yerleştiriyorsun bizi. Bu noktaya biz çok zor ulaştık. Yere sağlam basıyoruz” dedi.
RBS: Notçular Türkiye’yi yanlış değerlendiriyor
İngiliz Royal Bank of Scotland’ın (RBS) Ekonomisti Tim Ash, Başbakan Erdoğan’ın S&P hakkındaki sözlerinin kendisi ve Türkiye için sempati yaratacağını belirterek, “Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’yi sürekli yanlış değerlendiriyorlar. Adil değerlendirmelere göre, Türkiye’nin kredi notu mevcut notunun 2-3 kademe üzerinde ve çoktan yatırım yapılabilir seviyede olmalıydı. Kredi derecelendirme kuruluşları dış finansman risklerine çok fazla ağırlık veriyorlar ancak Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi zor zamanlarda bile borçlarını ödeme isteğini yeterince önemsemiyorlar” dedi.
TÜSİAD: Not gelişmeleri artık daha az dikkate alınıyor
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, S&P’nin not kararını değerlendirirken, ”Türkiye, yatırım ortamı ile ilgili reform ajandasına kararlılıkla devam ettiği müddetçe, bu tür gelişmeler yatırımcının Türk ekonomisine ilişkin beklenti ve algısını kolayca bozamayacaktır” dedi.
Boyner, Türkiye’nin kredi derecelendirme notu ile ilgili gelişmeleri yeni finansal düzen çerçevesinde değerlendirmek gerektiğini belirterek, şöyle dedi: ”Türk iş dünyası da dahil olmak üzere, küresel yatırımcılar ve iş dünyası giderek bu tür not gelişmelerini daha az dikkate alır hale geldiler. Ayrıca, analizlerinin güncel ve doğru verilere dayalı olduğu yönünde kaygılar oluşmaya başladığını görüyoruz. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı, hükümetlerin bile artık kredi derecelendirme kuruluşlarını inceleme altına alma isteği duydukları bir dönemdeyiz. Piyasaların risk algısında kredi derecelendirme kuruluşlarının etkisi oldukça kısıtlı olmaya başladı. Piyasalar ve yatırımcılar daha dinamik verilerle hareket ediyor.”
‘Notçuları Eurovision şarkı yarışması gibi artık ciddiye almamak lazım’
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s (S&P), Türkiye’nin ‘pozitif’ olan kredi notu görünümünü ‘durağana’ çevirmesiyle ilgili olarak ”Reyting şirketlerini Eurovision şarkı yarışması gibi artık ciddiye almamak lazım” dedi. Hisarcıklıoğlu, S&P’nin Türkiye’nin ‘pozitif’ olan görünümünü ‘durağana’ indirirken not indirimi konusunda bir sinyal vermediğini belirterek, ”S&P’ye göre ticaret hadlerinin yani ihracat ve ithalat fiyatlarının Türkiye’nin aleyhine gelişmesi ve daralan dış talep, ekonomideki yeniden dengelenme sürecini tehlikeye sokuyor. S&P’nin analizleri Türkiye’nin geçen seneki verilerine dayalı ve son dönemdeki dış ticaret açığındaki azalış, ekonomideki soğuma gibi olumlu gelişmeleri görmezden geliyor” diye konuştu.