'Dünya büyük değişikliklere gebe'
İslam Konferansı Teşkilatı’nın 25’inci Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi toplantısı İstanbul’da Kuran-ı Kerim okunmasıyla başladı.
09.11.2009 - 17:34 |
Fotoğraf çekimi sırasında İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad bir süre poz verirken kararsız kaldı. Elini kaldırarak selam veren Ahmedinejad, diğer liderlerin selam vermediklerini görünce elini indirdi; kararsız kalan Ahmedinejad bir ara ne yapacağını Gül'e sormak istedi. Ancak Gül poz verdiği için Ahmedinejad'a cevap vermedi. Bunun ardından Ahmedinejad elllerini indirerek poz vermeyi tercih etti. Fotoğraf çekimi bittikten sonra, Gül ile Ahmedinejad'ın kısa bir süre ayakta sohbet ettikleri de gözlendi.
Toplantının açılışında konuşan İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad, kapitalizmin yolun sonuna geldiğini ve dünyanın büyük değişikliklere gebe olduğunu söyledi.
54 ülkeden temsilcinin katıldığı toplantıya 11 ülkenin devlet başkanı, 6 Başbakan, 18 Bakan, 3 Cumhurbaşkanı yardımcısı düzeyinde katılım oldu. İSEDAK'ı 700 akredite basın mensubu izledi.
ISEDAK GÜÇLENEREK DEVAM EDECEK
İSEDAK'ın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İSEDAK'ın İslam ülkeleri için önemli bir işbirliği platformu olduğunu söyledi.
İSEDAK'ın 25. yılını kutlamaktan dolayı büyük memnuniyet duyduğunu kaydeden Gül, "İSEDAK sizlerin de değerli katkılarıyla çalışmalarını 25 yıldır başarıyla ve istikrarla sürdürmektedir. Tüm İslam ülkeleri için önemli bir işbirliği platformu olan İSEDAK, önümüzdeki dönemde bu özelliğini güçlendirerek devam ettirecektir” dedi.
İSEDAK'ın başarılı yükselişinin artarak devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, "Gıda ve finansal kriz, iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla mücadele konusunda ortak hareket etmenin zorunlu hale geldiği günümüzde, İSEDAK, işbirliğini ve İslam medeniyetinin güzel örneklerini ve özündeki barışçıl mesajlarını dünyaya sunacak şekilde geliştirmeliyiz. Bu çerçevede İSEDAK'ın 25. yıl dönümünün bizim için yeni ve daha aktif bir dönemin olacağına inancım tamdır" diye konuştu.
Zirvenin en renkli siması olan İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, Cumhubaşkanı Gül tarafından oldukça sıcak karşılandı. Ahmedinecad ise bu karşılamaya, Cumhurbaşkan Gül'ü öperek karşılık verdi. Gül ve Ahmedinecad bir süre ayaküstü sohbet etti.
"DÜNYA BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLERE GEBE"
Ahmedinejad, İSEDAK Ekonomi Zirvesinin açılış oturumunda yaptığı konuşmada, toplantının gerçekleştirildiği sürecin önemine dikkati çekerek, üye ülkeler arasında işbirliğin derinleşmesi ve sorunlara karşı en uygun çözümün oluşturulması için iyi bir fırsat olduğunu kaydetti.
Dünyanın “büyük değişikliklere gebe” olduğunu, hakim siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerle yola devam edilemeyeceğini ifade eden Ahmedinejad, gidişatın milletlerarasında huzur ve dostluğa ortam yaratmadığını, tam tersine sorunların giderek derinleştiğini, gelişmiş ve gelişmemiş ülkeler arasında uçurumun giderek arttığını, güvensizlik ortamı oluştuğunu anlattı.
“Kapitalizmin düşünce tarzı, yolun sonuna gelmiştir, değişikliğin yapılması zarurettir” diyen Ahmedinejad, şöyle devam etti:
"Bu değişiklik, bu düzenin eksikliği, eskiliği anlamına gelmez. Dünyaya hakim düzenin, düzenlerin düşünce tarzının zafiyetinden ortaya çıkmaktadır. Belki bazı kapitalist görüş sahipleri, bazı nedenleri kriz ve zafiyetleri gerekçe gösterebileceklerdir, durumu kurtarmayı, değişik şekilde de yapabilirler. Fakat belirgindir ki onlar, dünya köklü bir değişikliğe muhtaçtır, yeni fikirler ve davranış arayışındadır.
Kapitalizm düzeni içine işlenen faizcilik, belki de bu düzenin esas iflas yolu, yoldan sapma nedeni budur. Zira bunun köklerine işlemiş, iş yapmadan, çalışmadan ve sadece yeni araç gereçleri kullanarak, kağıt üzerinde servet artırmanın adı faizciliktir. Cenab-ı Allah, faizciliği, kendisiyle savaş diye nitelendirmiştir. Bu işte değişik yollardan kazanç elde etmek, rakipleri sahne dışında bırakmak, enflasyonu başkaların mal etmek, bunların varlıklarını ele geçirmek, tüketimin yarışını başlatarak belli bir kesimi zenginleştirmek... Ama bu artık yolun sonuna gelmiştir."
İslamiyetin zengin düşünce ve kültür yapısı bulunduğunu ifade eden Ahmedinejad, aydınları izleyerek, İslami ekonomik düşünceleri üzerinde programlar yapılması gerektiğini söyledi. Ahmendinejad, bunun doğru yol olacağını, insanların kemale, huzura, refaha erişmesinin mümkün olacağını kaydederek, “Bundan sonra doğru teoriye göre uygun projelendirmeler olacak ve uygulanacaktır” dedi.
“MİLLİ PARALARLA TİCARET YAPMALIYIZ”
Ahmedinejad, kısa vadede yapılması gerektiğine inandığı noktaları da 4 madde de sıraladı.
İlk olarak ticaretlerin milli paralar üzerinden yapılması gerektiğini dile getiren Ahmedinejad, bu alanda Türkiye ve İran arasındaki deneyimlerin güzel örnek oluşturduğunu söyledi.
İkinci olarak ortak pazar oluşumunun mümkün bir proje olduğunu dile getiren Ahmedinejad, ortak fuarların düzenlenmesi, ticaretle uğraşanlara vize kolaylığı sağlanmasının başlangıç aşamasında önem taşıyacağını kaydetti.
İlişkilerde düzey yükseltmek için üye ülkeler arasında çaba gösterilmesini isteyen ve birbirini tamamlayıcı ülkeler olunabileceğini kaydeden Ahmedinejad, “İran, Türkiye, Suriye, Irak arasında hızlı mal alışverişi, ticareti, çok başarılı bir deneyimdir. Üyeler ve ülkeler arasındaki dövizin tarifi ve açıklanmasıyla dünya kapitalizminin olumsuz etkilerinden kurtulacağız” dedi.
Ahmedinejad, fakirliğin giderilmesinin en önemli gündemlerinden biri olması gerektiğini de ifade ederek, ikili ve çok yönlü faaliyet gösterilmesi, “böyle bir facianın önüne geçilmesi, fakirliğin ve mahrumiyetin izlerini İslam dünyasından silmek gerektiğini” söyledi.
NE DEDİLER?
Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai: "Dünyada her 10 az gelişmiş en yoksul ülkenin 8'i İslam ümmetine dahil. Hepimiz toplandığımız zaman dünyada 1,5 milyara yakın nüfusumuz var ama dünya ekonomisinde bizim sahip olduğumuz pay oldukça düşük.
Önümüzde gerçekten parlak bir gelecek var. İslam dünyasının gerekli kaynaklara sahip olduğunu görüyoruz. Gerçekten gelişmiş bir medeniyetiz. Bizim sanatımız, kültürümüz gerçekten çok yüksek düzeyde. El işçiğimiz çok yüksek düzeyde. Tarihsel olarak kişisel bireysel girişimciliğimiz var ve özel sektör girişimciliğini destekliyoruz. Yenilikçiliği de sonuna kadar destekliyoruz."
Bangladeş Cumhurbaşkanı Zillur Rahman: "Ortak hedefimiz güçlü, refahı yüksek ve kendine yeten bir İslam ümmeti yaratmak. Ekonomik alanda işbirliğini ilerletmek için birlikte çaba sarf edilmesi gerekiyor.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad: "Ülkelerin kalkınması dışarıdan ithal edilen bir konu değil ve olmamalıdır. Kendi aramızdaki ilişkiler uluslararası rekabette daha çok direnme ve güç sağlayacaktır. Bu anlamda bizlerin de üretken ülkeler olmamız için yaratıcı, yenilikçi bir bilime sahip olmamız gerekir ticari ilişkiler bilim ve teknolojilerle güçlenirse daha iyi olur. İKT çerçevesinde, yatırımların önündeki engeller kaldırılmalı. Teşkilata üye ülkeler arasındaki Vize sorununu aşmak için yatırımcılara ortak iş adamı kartı verilmelidir.
İslam ülkeleri arasındaki bilimsel işbirliği yapılmalıdır. Kara ulaşımı ve yatırımlar teşvik edilerek sigortalanmasına ilişkin anlaşmaların imzalanması gerekir. Bazı İslam ülkelerinin bilimsel araştırma konusunda önemli başarılar elde etmiş olması önemlidir. Bu durum ülkelerimizde var olan imkanlardan, kaynaklardan en optimum şekilde katkı sağlamamızı imkan verir. Örgütümüzün, Arap Birliği, ASEAN ya da Afrika Birliği gibi bölgesel örgütlerle işbirliği geliştirmek bizi daha güçlü hale getirir.
Güvenlik de ekonomik ve refahta büyük önem taşır. Bölgedeki kalkınma ve gelişme için güvenlik ve istikrar büyük öneme sahiptir.”
Somali Cumhurbaşkanı Sharif Sheikh Ahmet: "İslam şeriatına uygun ahlaki yaklaşımın, krizlerin önlenmesindeki çözüm yollarından bir tanesi olduğunu düşünüyoruz. Faiz yerine kar payına dayalı bankacılık sistemiyle, kara ve artı değere dayalı bir sistemle krizlerin ortaya çıkaracağı sonuçlar giderilecektir. Faizi kullanmayan İslam bankalarının herhangi bir şekilde iflas ettiği veya müşterilerini zarara uğrattığı ya da ekonomik krize girdiği görülmemiştir. Bu nedenle İslam ümmeti ve İslam ülkelerine, İslami finans sistemini kullanmalarını öneriyorum. İçinde bulunduğumuz durum buna çok uygun olacaktır. Böyle bir sistem, dışardan gelecek krizlere karşı bizi korumak için kalkan vazifesi görecektir."
Güvenlik ve siyasi iradenin birbirine paralel seyreden iki önemli unsur olduğunun altını çizen Ahmet, “Bunlar olmadan ekonomik istikrar sağlanamaz. Arapçada bir deyim vardır; sermaye dediğiniz şey korkağın tekidir... Savaş ve sorunlardan bahsediyorsak bu bölgelere sermayenin, yatırımın gitmesi imkansızdır. Bazı İslam ülkeleri köktencilik ve terörizmden mağdur olmuşlardır. Terörist faaliyetler, ülkelerimizin geri kalmışlığını tetiklemiştir” şeklinde konuştu.
Sierra Leone Devlet Başkanı Ernest Bai Koroma: "Bugün yaşanılan sıkıntılar, ABD'de bankaların kapatılmasıyla değil, gıda kriziyle başlamıştır. Bunun devamında da yaşanan mali kriz, o güne kadar kaydettiğimiz mütevazi gelişmeleri olumsuz etkilemiştir. 2008 yılında gelirlerimizde yüzde 30 düşüş yaşanmıştır. Ancak ülkemizin çok güvenli ve istikrara sahip bir ülke olduğunu söyleyebilirim. Başkentimiz bugün Afrika'nın en güvenli şehirlerinden biridir. Enerjiden tarıma, altyapı çalışmalarından madenciliğe, turizmden balıkçılığa kadar bir çok konuda yatırımlarımız devam etmektedir. Bu noktada uluslararası camiayı Sierra Leone'ya yatırım yapmaya davet ediyorum ve yaptığınız bu yatırımların geri dönüşünü alacağınızı söylüyorum.”
KİMLER KATILDI?
Katılanlar arasında Afganistan İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, Ürdün Başbakanı Nader El Dahabi, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Bacai Samha, Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyeve, Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Şerif Ahmed, Kuveyt Emiri Şeyh EL Sabah, Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, Somali Devlet Bakanı ve Somil Heyet Başkanı Muhammed Ali İbrahim ve İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sektreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu yer aldı. Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir ise toplantıya gelmedi. Sudan Haber Ajansı El Beşir’in gelmeyeceğini doğrularken, gelmeme nedenini ise Sudan ile ilgili demekle yetindi.
Haberin Devamı