Dul, yetim, ölüm, emekli maaşı... Flaş karar! Tespit edilecek
Emekli maaşı alırken vefat eden kişinin maaşı eşine veya çocuklarına dul veya yetim aylığı olarak bağlanabiliyor. Ancak maaş bağlanacak kişinin bazı koşulları sağlaması zorunlu. Bunların başında da bekar olmak geliyor. Yetim, öksüz veya dul aylığı alan kişi evlenirse aldığı maaş kesiliyor. Ölen kişinin maaşını da alabilmek için birçok çift kağıt üzerinde boşanma yoluna başvuruyor. İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Kamil Çankaya konuyla ilgili konuşarak, bu durumun tespiti halinde maaşların kesilebileceğini ifade etti.
Vefat eden eşin ya da anne babanın emekli maaşını almak için kağıt üzerinde boşanmalar 2008'deki yasa değişikliğinin ardından hızla yaygınlaştı. Ülkemizdeki son durumu ve yasaların konuya bakışını uzmanına sorduk.
Emekli maaşı alırken vefat eden kişinin maaşı eşine veya çocuklarına dul veya yetim aylığı olarak bağlanabiliyor. Ancak maaş bağlanacak kişinin bazı koşulları sağlaması zorunlu. Bunların başında da bekar olmak geliyor. Yetim, öksüz veya dul aylığı alan kişi evlenirse aldığı maaş kesiliyor. Ölen kişinin maaşını da alabilmek için birçok çift kağıt üzerinde boşanma yoluna başvuruyor. Çiftlerin evliliği hukuken sona eriyor ancak uygulamada devam ediyor. Halk arasında "muvazzalı boşanma" olarak da bilinen bu duruma hukukta "boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama" adı veriliyor. Geçtiğimiz günlerde Yargıtay 10'uncu Dairesi'nin böyle bir olay üzerine verdiği karar da gündemi epey meşgul etti. Bursa'da yaşayan ve vefat eden eşinden maaş alan bir vatandaşın boşandığı ilk eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilen maaşı Yargıtay'dan döndü.
Yargıtay, kadın ve erkeğin bir arada olduğu fotoğrafların sosyal medyada paylaşılmasının yeterli bir kanıt olmadığına hükmederken, görgü tanıklarının ifadelerinden ikametgah senetlerine, elektrik-su-telefon faturası gibi kayıtlardan, seçmen bilgilerine birçok belgeye bakılarak karar verilmesi gerektiğini bildirdi.
Peki; Kaç kişinin maaşları incelemeye alındı? Boşanılan eşle birlikte yaşama durumu nasıl tespit ediliyor? SGK bunları nasıl denetliyor? Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar delil niteliği taşıyor mu? Konuyla ilgili merak edilenleri İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Kamil Çankaya, yanıtladı.
Muvazaalı (danışıklı) boşanmanın nasıl bir hukuki boyutu var?
Mahkemelerce verilen kararlarda muvazaa söz konusu olamayacağından, muvazaalı boşanma yerine “boşanmadaki muvazaa” kavramının kullanılması yerinde olacaktır.
SGK’dan yetim maaşı alabilmek adına, eşler hukuken boşanmalarına rağmen, fiilen birlikte yaşamaya devam etmektedirler. Asıl niyetleri boşanmak, değil yetim maaşı almaktır. SGK da boşanmanın hileli bir işlem olup olmadığını araştırmaktadır.
Hileli işlem sonucu kurum zararı doğmaktadır. SGK, bu kurum zararının önüne geçmek amacıyla “eşlerin, boşandıkları eşle fiilen yaşayıp yaşamadığını” araştırmaktadır. Bu denetimin yasal dayanağı ise 5510 sayılı yasanın 56'ıncı maddesine dayanıyor. Buna göre eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir veya aylıkları kesilir, tespit tarihine kadar ödenmiş olan maaşlar ise yasanın 96'ncı maddesine göre tahsil edilir.
Bu ve benzer durumlarla ilgili Türkiye'de bir veri var mı? Bu şekilde maaş aldığı tespit edilen kaç kişi oldu?
2008’de verilen bu hakla birlikte boşanmalar artmış, o tarihte 2 yıl içinde yaklaşık 10 bin kişinin maaşının iptal talebi başlatılmıştır. Bugüne kadar ise yaklaşık 30 bin kişinin yetim dul maaşları incelemeye alınmıştır.
SGK bu kişileri nasıl tespit ediyor?
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, işsizlik gibi nedenlerle, yetim maaşı almak isteyen kız çocukları, eşleriyle boşanmakta, fakat birlikte yaşamaya devam etmektedirler.
SGK, incelemelerde, boşanma tarihi ile maaş talep tarihi arasında şayet bir yıldan az süre varsa, bağlanan maaş dosyalarının yüzde 10’u örnekleme usulü seçer ve “eşlerin, boşandıkları eş ile fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının” kontrollerini de denetmenlere yaptırır. Dosyası incelenmeyen geri kalan şanslı yüzde 90 yetimin ise usulüne uygun maaş aldığı varsayılır.
Başka denetim mekanizmaları var mı?
SGK’nın resmen ilk kontrolü haricinde, ALO 170, e-posta ve kağıt posta vasıtası ile gelen ihbar ve şikayetler değerlendirilir. Şikayetçilerse genelde yetimin başta anne ve babası, kardeşi, arkadaşı, komşusu ya da akrabalarıdır. Şikayet üzerine ilk inceleme yapılır, gerekli görülmesi durumunda bağlanan yetim ve dul maaşlarının boşanma sonrası birlikte yaşama varlığının, tespit işlemlerine geçilir.
SGK denetmenlerinin iş yükünün neredeyse yüzde 50’sini bu hileli işlemler, boşanmadaki muvazaa konusu oluşturmaktadır. Gerçek olan ya da olmayan, binlerce ihbar değerlendirilmekte, bundan dolayı da denetmenler asli görevlerini yapmakta zorlanmaktadırlar.
SGK’nın denetim hakları arasında ev denetlemeleri de yer alıyor mu?
İncelemelerin güvenliği ve gizliliği açısından, kişilerin evlerinde denetim yapılmamaktadır. Çevre araştırması, komşuları, apartman yöneticileri kapı ve güvenlik görevlileri mahalle esnafı, muhtarlık ifadelerine ve kayıtlara başvurulur. Ayrıca resmi seçmen kayıtları, kolluk kuvvetleri, nüfus adres nakli, aidat ödemeleri, kira ve benzeri sözleşmeler, faturalar vb. durumlar üzerinden de ispat üzere, belgeli inceleme yoluna gidilir.
SOSYAL MEDYA HESAPLARI DOĞRUDAN İNCELENMİYOR
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar bu maaş yardımlarının kesilmesinde yeterli delil sayılır mı?
SGK, kişilerin sosyal medya hesaplarını doğrudan incelemez. Kayıt inceleme ve araştırma olmadan, tek başına sosyal medya fotoğrafları da delil sayılmaz. Nihayetinde, sosyal medya hesabını kimin ne zaman açtığı, gerçek bir hesap olup olmaması vb. durumlar söz konusudur. Bunun tam tersi sosyal medyadan, delil amaçlı boşanma imajı da verilmiş olabilir.
Herhangi bir şikâyet olmadan, SGK kişilerin sosyal medya hesaplarını denetleme hakkına sahip mi?
SGK’ya göre, boşanan eşlerin fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı tespitinin yapılması, başkaca bir denetim mekanizmasının olmaması nedeniyle, “zorunluluk” olarak kabul edilebilir. İnceleme kıstasları belirlense de araştırma safahatında gayri ihtiyari olarak, çok fazla ve gereksiz özel hayata dair bilgilere erişilmekte, “kaç senedir birlikte yaşandığının tespit edilmesi” işlemi de denetim işinden çıkıp, hafiyeliğe dönmektedir.
Yargı bu konuda ne diyor?
SGK hileli olarak yetim maaşı alanlarla ilgili 2013 yılına kadar “dolandırıcılık” suçlamasıyla savcılıklara suç duyurusunda bulunmaktaydı. Yargıtay Ceza Kurulu ise ölüm aylığı almak için boşanmanın suç olmadığına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesi ve SGK yasalarında buna ilişkin bir ceza öngörülmediğinden, hileli işlemde de suç kastı bulunmadığından, bu durumun suç olmadığına karar vermiştir. Bu kararlar üzerine, 2013’te, SGK yönetmeliğini değiştirmiş ve suç duyurusunda bulunma uygulamasından vazgeçmiştir.
Yargıtay ise boşanmanın muvazaalı olup olmamasından çok, SGK kanunlarında “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen kişilerin aylıklarının kesilmesi” hükmüne göre SGK lehinde karar vermektedir.
Anayasa Mahkemesi de dürüstlük ilkesine uyulmaması ve hakkın kötüye kullanılması nedeniyle, boşanmadan ve yetim maaşlarının kesilmesinden dolayı “hukuki güvencenin ihlali söz konusu değildir” demek suretiyle, SGK’yı haklı görmektedir. Boşanan eşlerin, birlikte yaşaması anayasal bireysel özgürlük kapsamında olduğundan, devletin bu birlikte yaşamaya yasak getiremeyeceği, fakat SGK yardımları açısından maaş ve yardımların alınamayacağı belirtilmektedir.
Dul, yetim, ölüm aylığına hak kazanma koşulları nelerdir?
Yetim, dul maaş bağlanma şartları 5 maddeye göre incelenir:
• Prim gün sayısı
Sigortalı eşi ya da anne babası vefat eden kişilere, şayet vefat tarihi kanunun çıktığı Ekim 2008 öncesi ise 900 prim gün sayısı, vefat Ekim 2008 sonrası ise 1800 gün SGK’ya bildirilmiş prim gün sayısı varsa, hayatta kalan eşe ve çocuklara halk arasında dul maaşı/yetim maaşı olarak bilinen ölüm aylığı/maaşı bağlanır.
• Maaş bağlanma oranları
Ölen sigortalının eşi haricinde çocuklarına, anne ve babasına da hak sahibi olarak ölüm maaşı bağlanabilir. Vefat eden sigortalının eşi, çalışmıyorsa ve çocuk yoksa, maaşın yüzde 75’i, çalışıyorsa ya da emekli ise yüzde 50'si, 1 çocuk var ve çalışmıyorsa yüzde 50’si, çocuğa da kalan yüzde 25 oranında maaş bağlanmaktadır. Ölüm maaşı alan ebeveynin de ölmesi halinde, çocuğun aldığı maaş oranı yüzde 50’ye yükseltilir.
• Ölen sigortalının eşi
Ölüm tarihinde resmi nikahlı olmak şartı aranır. Dul maaşı, sadece kadınlara verilmez. Ölen kadın sigortalının, kocasına da ölüm maaşı bağlanır. Vefat halinde, SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve ölüm tarihi gibi şartlar aranmaksızın, eşler birbirinin emekli maaşlarını alabilirler. Emekli dul eş, ölen eş maaşının yüzde 50’sini alabilir. Dul kalan ve ölüm maaşı alan kişi, sigortalı çalışması halinde, emekli maaşı da kesilmez. Sadece evlenme halinde eşinden aldığı emekli maaşı kesilir.
• Erkek çocuklar
Erkek çocuklar 18 yaşına kadar, orta öğrenime devam ederlerse 20, yüksek öğrenime devam etmeleri halinde ise 25 yaşına kadar bu maaşı alabilirler. Fakat, raporla engelli/malul kabul edilen erkek çocuklar, yaşları kaç olursa olsun, ömür boyu bu maaşı alabilirler. Malul çocuk evlenirse de yetim maaşı kesilmez.
• Kız çocuklar
Ölen sigortalının kız çocuklarına 2008’de çıkan 5510 sayılı yasayla, ömür boyu maaş alma hakkı verilmiştir. Bu yetim maaşı, yurt içi ve yurt dışında sigortalı olarak çalışmaları halinde ve evlenmeleri durumunda kesilir. Boşanmaları, sigortalı çalışmayı bırakmaları ya da dul kalmış olmaları halinde ise tekrar yetim maaşı bağlanır. (Hürriyet)