‘Doğu’daki manzaralar Suriye’yi hatırlatıyor’
CHP lideri Kılıçdaroğlu, hükümetin İsrail politikasını ‘O kan ellerine bulaştı’ sözleriyle eleştirirken, Doğu ve Güneydoğu’daki manzaralar için de “Suriye’yi hatırlatıyor” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında hükümeti İsrail ile normalleşme sürecinden, Musul politikasına kadar ağır sözlerle eleştirdi. Konuşmasında Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan çatışmalara ağırlık veren CHP lideri bölgedeki manzarayı Suriye’ye benzettiği konuşmasında özetle şunları söyledi: “Doğu, Güneydoğu’yu görüyoruz. Gazetelerdeki fotoğraflar, Suriye manzarasını hatırlatıyor. Terörle devlet mücadale etmelidir, terör örgütleri mensupları etkisiz hale getirilmelidir. Bunun hukuk içinde yapılması lazım. Bedel ödeyenler güvenlik görevlilerimiz, kahramanlık edebiyatı yapanlar ilçeler silah deposuna dönüştürülürken seyredenler. Vatandaş, esnaf perişan vaziyette, durumu iyi olanlar batı illerine gidiyorlar. Fabrikalar kapanıyor, yatırım yapanlar, yatırımlarını durdurmuş. Göç-Der’in rakamlarına göre, sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerden göç edenlerin sayısı 200 bin. Kars’tan gelip iş yapan birisine, bir başhekim oda vermiş, orada oturuyor. 200 bin kişinin vebalini kim çekecek?”
‘O kan ellerine bulaştı’
Kılıçdaroğlu İsrail politikası ile ilgili de “Vatan haini ilan etmişlerdi. Gizli kapaklı görüşüyorlardı, şimdi itiraf ettiler. Mavi Marmara olayını hatılıyorsunuz. Bizim gemimizi vurdular, 9 vatandaşımızı katlettiler. Türkiye haklı tepki gösterdi. Özür, tazminat, ablukanın kalmasını bekliyoruz dediler. Şimdi medyaya yansıyan haberler üzerinden yorum yapmak istemiyorum ama Gazze ablukası kalkmadan bir anlaşma imzalarsanız, 9 vatandaşımızın kanı o imzaları atanların ellerine bulaşmıştır demek. Filistin davası milli bir davadır. Türkiye’den giden devrimci kardeşlerimizin mezarı var. Koskoca Türkiye gitti, Suudi Arabistan’ın kuyruğuna takıldı. Koskoca Türkiye ordusunu oraya teslim edecekler. Teröre destek, silah, para veren bir ülke terörle mücadele edecekmiş. Üstelik Türkiye NATO üyesi. Ortadoğu batağına saplanmak için ellerinden geleni yapıyorlar” dedi.
‘Erdem’i yedirmeyiz’
Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’e sahip çıkarak şunları söyledi: “Hükümet başarısızlıklarının altında bunaldıkça çıkış arıyor, bir arkadaşımıza acımasızca saldırıldı. Türkiye üzerinden kimyasal silahların Suriye’ye gönderildiğini dile getirdi diye düşman ilan edildi. Hiçbir milletvekilimizi kimseye yedirmeyiz. 28 Şubat 2013 Adana polisine ihbar geliyor, tapelerin tamamı polis kayıtlarında. Adana Savcılığı iddianamesini hazırlıyor, Milletvekili ne yapsın, sussun mu? ağzına bant mı çeksin, kirli işlerini ortaya dökmemek için mi görev yapsın? Arkadaşımız Türkiye’yi suçlamıyor, linç kampanyası uyguluyorlar.” Erdem ise suçlandığı röportajın görüntülerini Meclis’te izleterek, kurduğu cümlenin çarpıtıldığını söyledi ve “Hayatımda hiç İran’a gitmedim, çamur at izi kalsın” dedi.
‘Tıpış tıpış çekildiler’
Kılıçdaroğlu, Musul ile ilgili ise, “Musul’a asker gönderdik, Irak Başbakanı, Türkiye’ye 48 saat süre tanıyor. Türkiye, ültimatom alacak ülke midir? Türkiye’nin onuruyla nasıl oynuyorsunuz siz? 14 Aralık günü, birliklerin bir kısmı tıpış tıpış geri çekildi” diye konuştu.
‘Tek savunması elindeki terlik’
Sarıyer’deki bir operasyonda Dilek Doğan’ın polis kurşunuyla öldürülmesi olayına da değinen Kılıçdaroğlu, “Bir çocuğumuzun nasıl öldürüldüğüne tanık olduk, Dilek Doğan’ın. ‘Bu ne ya’ dedikten sonra açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Annenin tek savunması elindeki terlik, terliği polislere atıyor. O annenin feryadını duyup da haksızlığa itiraz etmemek mümkün değil. Ortada çatışma yok, çatışma varsa annenin polislere attığı bir terlik. Polise mukavemet etti diye, elinde terliği tutan anne hakkında soruşturma açıldı. Bu nasıl vicdandır. Polislere söyledim, içinizden birisi haksızlık yapıyorsa, o haksızlığı siz ortaya çıkaracaksınız, ortaya çıkarmaktan geri durmayın” dedi.