Diyarbakır operasyonunda dikkat çeken detaylar
Diyarbakır’da IŞİD’e yönelik düzenlenen operasyonların ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Operasyonda öldürülen 7 kişiden 5’nin kimliği belirlendi ve bu kişilerin Bingöl nüfusuna kayıtlı olduğu ortaya çıktı. Kimlikleri tespit edilen teröristler arasında daha önce IŞİD’in canlı bombaları olarak aranan kişilerin bulunmadığı belirlendi.
Kapıda kendisini patlatarak 2 polisi şehit eden canlı bomba ile yanında bulunan ve parçalanarak ölen diğer teröristin kimlik belirleme çalışmaları devam ediyor.
Gözaltına alınanların sayısı 15’e çıkarken, bu kişiler arasında IŞİD’in bölge emiri olduğu değerlendirilen N.T. ile 3 kadın da yer alıyor.
Eylem hazırlığı yaptıkları saptanan IŞİD üyesi teröristlerin ne zaman ve nerede, kimlere yönelik bir saldırı yapacakları da araştırılıyor. Polisin, eylem hazırlığında olması nedeniyle IŞİD’lilere karşı operasyon düzenlediği ifade edildi.
Öldürülen IŞİD’lilerin Suriye’deki IŞİD’lilerle irtibatlı oldukları belirlenirken, birinin Rakka’da bir süre kaldığı belirtildi.
EVE TUZAKLADIKLARI BOMBALARI DA PATLATMIŞLAR
Merkez Kayapınar İlçesi Huzurevler Mahallesi’ndeki hücre evine polisin düzenlendiği operasyonlar sırasında, teröristlerin evlerin duvarlarına da tuzakladıkları bombaları patlattıkları belirtildi. Evlerde yapılan aramalarda ağır silahların yanı sırada el bombaları, silahları gizlemek için içine özel bölmeler yapılan kitaplar, canlı bombalı eylemlerde kullanılmak üzere yelekler, kemer ve bomba yapılında kullanılan malzemeler de ele geçirildi.
Çatışmanın olduğu hücre evlerinde polisin yaptığı araştırma tamamlanırken, evlerin önünde polisin bekleyişi devam ediyor. İki katlı evlerin duvarlarında patlatılan bombalar ve kurşun izleri sonrası harabeye dönerken, çökme tehlikesi olduğu gözlendi. Tamamen kullanılamaz hale gelen evde teröristlere ait eşya arasında bulunan kadın saç boyası kutusu da dikkat çekti. Sarı saç rengindeki kullanılmış boya kutusunun üzerindeki kadın fotoğrafının beyaz bir bantla kapatıldığı görüldü.
HÜCRE EVLERE KOMŞULAR ANLATIYOR
Huzurevleri 47’nci Sokak’ta oturanlar hücre evinin önünden geçerken bazı pencerelere takılan siyah perdelerin dikkatlerin çektiğini dile getirdi. Hücre evinin hemen yanındaki bahçeli evde oturan Özen ailesi çatışma gecesi yaşadıkları korku dolu anları anlattı. Komşularından şüphelenmediğini belirten 7 çocuk babası Mehmet Özen, evde 4 kişi bulunduğunu, bunların arasında küçük yaşta bir çocuğu da gördüğünü söyledi.
Hücre evinde oturanların eve taşındıktan sonra evin etrafını brandayla kapattıklarını belirten Mehmet Özen, şunları anlattı:
"Branda gerilince irtibatımız kesildi. Geldikleri gün ben gidip ’Hoş geldiniz. Ben yan tarafta oturuyorum’ diye tanıştık. Daha sonra ben görüşemedim. Brandayı bizim antenimizin üzerine geçirmişler televizyonumuz kanalları göstermeyince eşim onlarla görüşüyor. Hanım onlara brandadan dolayı televizyon kanallarının çekmediğini belirtmiş. Onlar da ’Hayır çekmesi lazım’ diyerek cevap vermiş. Hanıma uydu anten tamircisiyle konuşacaklarını söyleyince o da ’Konuşun’ demiş, tamirci brandadan kaynaklandığını söyleyince brandayı bizim antenin üzerinden çektiler. O olaydan sonra onları bir daha görmedik. Yalnız gece özellikle sesler geliyordu. Kürek, kazma, su sesi geliyordu biz de bahçeyle uğraştıklarını düşünüyorduk. O düşünceyle de pek umursamadık."
Çatışma gecesi polisin eve gelerek can güvenliği olmadığı için evi boşaltmaları konusunda uyarı yapıldığını belirten Mehmet Özen, "Saat 03.00-04.00 sıralarında buraya saldırdılar. Biz ne olduğunu anlamadık yine de saklandık. Polisler bizim eve girip bizi dışarı çıkardı. Bizim evden karşı tarafa ateş ediyorlardı. Polis bize yan evde canlı bomba olduğunu, 9-10 kişi olduklarını söylediler. Ama sanırım bu evden 3 veya 4 kişi çıktı" dedi.
"IŞİD’LİLERE BENZEMİYORLARDI SAKALLARI YOKTU"
Mehmet Özen’in kızı, 18 yaşındaki Seher Özen hücre evinde 3 kişi gördüğünü anlatırken, "IŞİD’lilere benzemiyorlardı. Sakalsızlardı. Evde hiç kadın yoktu ilk taşındıklarında bir kadın gelip evi temizledi. Daha sonra o evde kadın görmedik. Onları birkaç kez pazar arabasıyla gördüm. Bizimle hiç konuşmadılar. Zaten bahçe duvarını brandayla kaplamışlardı onları göremiyorduk. Olay gecesi bahçeden birinin atladığını gördüm, koşarak gidip bir süre sonra geri geldi. Bir gün boru taşıdıklarını gördüm normal çelik kalın borular. Işıkları bile hep kapalıydı" dedi.