Diyanet İşleri Başkanı Erbaş noktayı koydu: Evlilik yaşı 18’dir
Türkiye'nin gündemine oturan 6 yaşındaki kız çocuğuna istismar skandalı sonrası Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Ali Erbaş önemli açıklamalarda bulunarak, "Evlilik yaşı 18’dir" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye'nin gündemine oturan 6 yaşındaki kız çocuğuna istismar skandalı sonrası Hürriyet'ten Hande Fırat'ın sorularını cevapladı. Erbaş, "Bugün yasalarımızdaki evlilikte 18 yaş sınırı dinimizin istediği rüşd çağı bakımından da ideal bir uygulamadır." ifadelerini kullandı.
Konu ile ilgili Hande Fırat'ın yazısı şu şekilde:
H.K.G.’nin istismar olayındaki hassasiyetimi tüm okurlar ve izleyiciler yakından takip etmiştir. Bu konuda dinin arkasına sığınarak, sapkınlığı farklı boyutlara çekmek isteyenler, başka süreçlere benzetmek isteyenler, erken yaşta evliliği savunanlar oldu ne yazık ki... Bu nedenle Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı aradım.
"BEN DE 4 KIZ BABASIYIM"
“Ben bir kız çocuk annesiyim” diye söze başlayınca, o da bana “Ben de 4 kız çocuk babasıyım” diyerek yanıt verdi. Bu konudaki hassasiyetlerimizin sohbetimizde örtüştüğünü söylemek isterim. Sonra da Diyanet İşleri Başkanı evlilik yaşı ile ilgili tartışmalarda açık açık noktayı koydu, çok önemli açıklamalar ve uyarılar yaptı:
ERGENLİKLE EVLİLİK KARIŞTIRILMAMALI
- Bugün yasalarımızdaki evlilikte 18 yaş sınırı dinimizin istediği rüşd çağı bakımından da ideal bir uygulamadır.- Ergenlik yaşı ile Evlilik Yaşı karıştırılmamalı. Ergenlik biyolojik bir gelişim sürecidir. Evlilikte aranan rüşddür.
Dinin arkasına saklanarak, ergenlik yaşını bahane ederek; kız çocuklarının erken evlendirilmesini savunanlara bu konunun resmi olarak başındaki isim Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’tan yanıt gelmiştir. Sanırım artık bu konuda tartışılacak bir nokta kalmamıştır. Diyanet İşleri Başkanı bu sözlerle yetinmedi ve şöyle devam etti:
- Başkanlığımız ailenin korunması ve şiddetin önlenmesi bağlamında çocuk istismarıyla mücadeleyi resmi ve dini bir sorumluluk alanı olarak belirlemiştir.
- Başkanlığın, ailenin korunması konusunda İslam dininin belirlediği temel prensipler/sabiteler ile bağdaşmayan bir kararı ya da fetvayı vermesi mümkün değildir.
- Bu temel prensiplerden birisi de nikâhın keyfi uygulamalara kesinlikle kapalı, son derece ciddi ve önemli bir adım olması, tarafların her türlü haklarının korunması mecburiyetidir.
- İslam’a göre, kadın ve erkeğin hem fiziksel (bulûğ) hem de ruhsal ve zihinsel (rüşd) olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek yaşa (Kuran’ın ifadesiyle evlilik çağına) gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz.”
ASLA DİNİ BİR TEMELİ YOKTUR
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumu derinden sarsan meseleleri daima dikkate alarak, kararlı bir duruşla İslam’ın hakikatini dile getirmeye devam edeceğine dikkati çeken Ali Erbaş, İl Müftü Seminerleri’nde alınan kararları da hatırlatmak istedi. Bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak isterim:
- Genç kızlarımızın çocuk sayılabilecek kadar erken yaşlarda zorla evlendirildiği ve bu uygulamanın dine dayandırılmaya çalışıldığı esefle müşahede edilmektedir. Bu yaklaşımın ilmi ve dini bir temeli yoktur.
- Hayat hakkını, insanın onuruna uygun bir şekilde hayatını sürdürmesi hakkını gasp etmek ve özellikle çocukları istismar konusu yapmak asla kabul edilemez.
- Kamuoyuna ‘çocuk gelinler’ vakası olarak yansıyan ve gerçekte çocuk istismarı olarak değerlendirilecek her türlü suiistimalin, İslam açısından hiçbir meşruiyeti yoktur.”
BUGÜN CAMİLERDE HUTBE OKUNACAK
Erbaş, “Bugün (16 Aralık 2022 Cuma) küçüklerin evlendirilmesinin yanlışlığıyla ilgili hazırladığımız cuma hutbesinin tüm camilerimizde okunacağını sizinle paylaşmak istiyorum” dedi.
‘EKSİK VE ÇARPIK DİNİ YORUMLAR’
Başkan’ın hatırlattığı maddeler arasında bugün bazı yapıların dine dayandırarak savunduğu yanlışlara yönelik Diyanet İşleri’nin bakış açısı da vardı. Bu maddeleri sıralayarak, özellikle o kesimlerin dikkatini çekmek isterim:
- Çocukları istismar eden anlayışların dayandığı yanlış bilinç, kültürel yozlaşma, eksik ve çarpık dini yorumlar mutlaka tashih edilmelidir.
- Hiçbir Diyanet görevlisinin resmi nikâh olmaksızın evlilik akdine ilişkin bir işlem yapamayacağı açıktır.
ÇOCUĞUN BEDENİDOKUNULMAZDIR
- Bir çocuğun hayatını karartmak, insanlığın ufkunu karartmaktır. Çocuğun duygu ve düşünceleri değerli, canı ve bedeni dokunulmazdır.
- Hiçbir kız çocuğu, rızası olmadan, anne olma özelliği kazanmadan ve eş olmanın anlamını kavramadan evlendirilemez.”
Diyanet İşleri Başkanlığı çocuk istismarı yapanları “hain ve zalim” olarak adlandırıyor. Sanıyorum tüm bu açıklamalar, dinin arkasına saklanarak yanlış yapanlara yeteri kadar açık mesaj veriyor. Öte yandan Erbaş’ın sözkonusu “hain ve zalimliklerin” İslam dini ile bağdaştırılarak, tüm Müslümanların itham edilmemesi konusunda da uyarıları var.