'Dinmek bilmeyen gözyaşları'
MALATYA'daki Ağbaba İş Merkezi'ndeki `Zirve Yayınevi'ne geçen yıl baskın yaparak 1'i Alman 3 kişiyi bıçakla öldüren 7 sanıktan 5'i ilk kez aynı duruşmada hakim karşısına çıkarıldı. Sanıklardan Emre Günaydın, bütün suçun kendisinin üzerine atılmak istendiğini ileri sürerek, bunları kabul etmediğini söyledi.
Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde daha önceki duruşmalara birlikte getirilmeyen sanıklardan Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Salih Gürler ve Hamit Çeker 7'nci duruşmada birlikte hakim önüne çıkarılıp yüzleştirildi.
Önceki duruşmalarda Necati Aydın, Uğur Yücel ve Alman Tilman Geske'yi öldürmekle suçlanan sanıklar cinayetleri Emre Günaydın'ın işlediğini ve bu olaya Emre Günaydın'dan korktukları için katıldıklarını söylemişti. Geçen duruşmada dinlenen Emre Günaydın, suçlamaları kabul etmezken kendisinin sadece Alman uyruklu Tilman Geske'ye tokat attığını iddia etmişti.
Yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilen tutuklu sanıklar, duruşmanın yapılacağı kata, daha sonra duruşma salonuna getirildi. Duruşmada savunma yapan Emre Günaydın, bütün suçun kendisinin üzerine atılmaya çalışıldığını iddia ederek suçlamaları kabul etmedi.
SUZANNA GESKE DURUŞMAYI İZLEDİ
Duruşmayı Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske ile Uğur Yüksel'in annesi Hatice Yüksel de izledi.
Zirve Yayınevi'nde boğazı kesilerek öldürülen Tilman Geske'nin, TED Koleji'nde okuyan oğlu Michal Janına ile kızı Lukas'ın bunalımda olduğu söyleyen ailenin avukatı İbrahim Kalı, çocukların durumlarını öğrenmek için okula yazı gönderdiklerini ve psikolojik danışmandan gözlemlerini anlatmasını istediklerini söyledi. Avukat Kalı, TED Koleji Psikolojik Danışmanı Duygu Geçgel'in gönderdigi yazıyı basın mensuplarına dağıttı.
ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİ BOZULDU
Psikolojik Danışman Dygu Geçgel'in, öğrencileri Michal Geske ile ilgili yazısı şöyle:
"Michal Geske okulumuza geldigi günden beri sorumluluk saygı, paylaşım, kendini ifade etme şekli ve kurallara uyma noktasından örnek öğrenci performansı sergilemiştir. Tüm bunların yanında akademik acıdan da başarılı bir öğrencilik sergilemiştir. Çocuklarda yakın bir kişinin kaybı ile birlikte gelen yas sürecinde aşamalar bulunmaktadır. Bunlardan biri de kaybı yok saymaktır. Michael babasının kaybına karşılık bulundugu yas sürecinde verdiği tepki babasının ölümünü yok saymaktır. Bu aşamada kişi acısını ifade etmez, duygularını bastırır. Normal rutin olaylara hiç bir şey olmamış gibi devam eder. Ancak, bu durumda kendisini içsel olarak büyük bir baskı ile karşı karşıya getirir. Tüm bunların sonucunda yaşanmamış acı ve ifade edilmemiş duygular kişide aşırı gerginlik ve bazı davranış bozukluklarına sebep olur. Michael Geske'nin o dönemde bulunduğu psikolojik durumun daha iyi anlaşılması için yaşadığımı paylaşmak isterim. Babasının vefatından sonraki gün okuldaki bir kaç öğrenten taziye vermek üzere evlerine gitmiştik. Michal orada bulunan bir branş öğretmenine dönüp şu soruyu sormuştu; `Öğretmenim yarınki ödevlerin ne?' Bunun dışında bu travmanın yansımaları Michal Geske de kimi zaman derslerde kimi zaman lavabolarda bir türlü dinmek bilmeyen ağlamalar şeklinde ortaya çıkmıştır."
TED Koloji psikolojik danışmanı Duygu Geçgel, Tilman Geske'nin kızı Lukas Geske'deki, durumla ilgili olarak da şunları yazdı:
"Birinci dönemin başında anne Suzanna Geske ile yapılan görüşmede Lukas'ın 2006 yılında `Hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı' tanısı doğrultusunda terapi alındığı öğrenilmiştir. Ancak, o yıl Lukas'ın duygusal, akademik bilişsel gelişimi ve aile ortamı göz önünde tutuldugunda ilaç kullanımına gerek duyulmamıştır. Var olan içe dönük yapısı nedeniyle duygularını çok az paylaşan Lukas Geske'nin bulundugu yas sürecindeki duygusal dışa vurumları kimi zaman bir ders anında kimi zaman babasının mahkemesinin görüldüĞü günlerde şiddetli bir ağlama krizi ile ortaya çıkmıştır. Ayrıca derslerindeki başarısızlık benlik algısında zayıflamalara ve öz güven kaybına sebep olmuştur.Tüm bu seseplerden dolayı Lukas Geske kendisine tanısı konulan hiperaktivite ve dikkat bozuklugu rahatsızlığında var olan tedavi süresince iyleşme göstermediği için ilaç kullanmaya başlamıştır. Babanın kaybı Lukas'ı duygusal, biliçsel sosyal ve kişilik gelişimi acızından fazlasıyla olumsuz etkilemiştir."