Dinlenmeyen yok gibi!
Varank’la dış politika
AK Parti Genel Başkan Yardımcsı Numan Kurtulmuş’un başdanışmanı Furkan Torlak’ın Kudüs Terör Örgütü ile irtibatlı olup olmadığının tespiti için dinlendiği, ve ‘silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek ve terör örgütüne ye olmak’ suçundan faaliyetlerinin izlenmesi için hakkında izleme kararı alındığı, tutuklama kararına geçti. Torlak’ın Mustafa Varank ile dış politikaya ilişkin önem arz eden görüşmelerin dinlendiği öne sürüldü.
İmralı’yla konuşmalar
HAS Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Erol Dilaver’in yine eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in danışmanı Adnan Boynukara’nın dinlendiği, bu kapsamda Adnan Boynukara’ya ait telefondan eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın birden çok görüşmeleriyle yine Adnan Boynukara ile HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan arasında çok sayıda telefon görüşmelerinin tespit edilip kayıt altına alındığı tutuklama kararında anlatıldı.
Cübbeli de dinlendi
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank’ın kullandığı telefondan Erdoğan’ın “İsmail” isimli şahıs ve Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ile görüşmesinin kayıt altına alındığı, Varank’ın o dönem Başbakanlık Müsteşarı olan Efkan Ala, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile yaptığı çeşitli dönemdeki, devlet politikası açısından önem arz ettiği düşünülen birtakım görüşmelerin dinlendiği de kararda yer alan suçlamalardan.
Müge Anlı’yı ‘torbacılık’tan dinlemişler!
İstanbul Emniyeti’nde 2008-2013 yılları arasında yapılan hukuk dışı dinlemelere ilişkin hazırlanan polis müfettiş raporuna göre geçtiğimiz günlerde tutuklanan Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in adının geçtiği evrakta Müge Anlı’nın da dinlendiği ortaya çıktı. Televizyoncu Müge Anlı, 2009 yılında “Müge Öztekin” sahte adı ve IMEI numarası üzerinden dinlendi. Evrakta ise Anlı’nın “silahlı suç örgütü üyesi” olduğu ileri sürüldü.
‘İlkokul önlerinde satan çete’
Üç ay sonraki uzatma kararında bu kez de, “sokak satıcıları vasıtasıyla ilkokul önlerinde uyuşturucu sattıran bir çetenin üyesi olduğu” ileri sürüldü. Bu evrakın altında da, Yılmazer’le birlikte tutuklanan Erol Demirhan’ın adı yer aldı. Müge Anlı’nın sahte isimle ve gerçek dışı bir suçlama ile dinlendiğinin belirlenmesi üzerine soruşturma başlatıldı. Savcı Okan Özsoy, 25 Mayıs’ta Müge Anlı’nın ifadesini aldı. Anlı, ifadesinde, “Öztekin” diye bir soy isminin hiçbir zaman olmadığını, suç örgütü lideri diye adı geçen O.K. ve iki kişiyi tanımadığını belirterek, şöyle dedi:
‘Şikayetçi değilim, mağdurum’
“Yaptığım iş itibariyle polisi ve adliyeyi ilgilendiren konuları içerdiği için olabilir diye düşünüyorum. Başka da bir sebep aklıma gelmiyor. Ali Fuat Yılmazer’i tanımam. Ben kamuoyuna mal olmuş, Türkiye ’de en çok izlenen on programdan birini hazırlıyorum. Ben telefonumun neden sahte kimlik ve sahte isimle IMEI numarası üzerinden dinlendiğine bir anlam veremedim. Şahsi bir şikayetim yoktur ancak mağduriyetim de söz konusudur.
‘Gizli görüşmeler kayıt altına alındı’
Önceki gece tutuklanarak Metris Cezaevi’ne konulan 11 polisle ilgili verilen kararda yer alan suçlamalar son derece ciddi. Kararda Başbakan Erdoğan’ın çok sayıda başka ülke devlet büyüğüyle yaptığı ve devlet güvenliği açısından gizli kalması gerektiği düşünülen birtakım görüşmelerin tespit edildiği vurgulandı. Erdoğan’ın başmüşaviri Sefer Turan’ın Başbakan Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Somali Büyükelçisi Cemalettin Kani Torun, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile yaptığı, devlet politikaları açısından önem arz ettiği düşünülen birtakım görüşmelerin kayıt altına alındığı ifade edildi. Yine Sefer Turan’ın Başbakan’ın baş müfettişi olarak görevi dolayısıyla kullandığı telefon hatları üzerinden yapılan ve devlet güvenliği açısından önem arz ettiği düşünülen görüşmelerin bulunduğuna dikkat çekildi.
Haniye’yle konuşmalar
Bu kapsamda Sefer Turan’ın kullandığı telefonda Başbakan Erdoğan’ın Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’un, Filistin Başbakanı İsmail Haniye, Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas’la olmak üzere çok sayıda başka ülke, devlet büyükleri ile yaptığı ve devlet güvenliği açısından gizli kalması gerektiği düşünülen bir takım görüşmelerin tespit edildiği kaydedildi.