Dilek’i evinde vuran polisin 26 yıla kadar hapsi isteniyor
Polis silahından çıkan kurşunla ağır yaralanan ve hayatını kaybeden Dilek Doğan ile ilgili iddianamade o polis için 26.5 yıla kadar hapis istendi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı ekipler tarafından Sarıyer Küçük Armutlu’da yapılan operasyonda 25 yaşındaki Dilek Doğan göğsüne isabet eden kurşunla yaralanmıştı. Hastanede tedavi altına alınan Dilek Doğan, 7 gün süren yaşam mücadelesini kaybetmişti. Doğan’ın yakınları, Doğan’ın yaralanmasına polis kurşununun neden olduğunu iddia etmişti. Bu iddia ile ilgili olarak emniyet tarafından yapılan yazılı açıklamada ise operasyon sırasında aile üyelerinden birinin polisin silahını elinden almaya çalışması sırasında yaşanan arbede sonucu Dilek Doğan’ın göğsüne isabet eden kurşunla yaralandığını olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtilmişti.
Adli kontrolle serbest bırakılmış
Soruşturmada olayın yaşandığı ve Dilek’in hayatını kaybettiği eve yapılan operasyona katılan polis memurlarının ifadesini alındı. Dilek’in, ölümüne sebep olduğu ileri sürülen bir polis memuru savcılık tarafından tutuklanma talebi ile nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti. Hakimlik, polis memurunu adli kontrolle serbest bıraktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Doğan’ın hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılık, silahından çıkan mermi sonucu ağır yaralanan ve hastanede hayatını kaybeden Dilek Doğan’ın ölümüne neden olduğu öne sürülen bir polis hakkında ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve kamu görevlisine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak’ suçlarından 20 yıldan 26,5 yıla kadar hapis talebiyle iddianame hazırladı. İddianame İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
‘Kızım canlı bomba değil’
Dilek Doğan’ın annesi Aysel Doğan olay anını şöyle anlatmıştı: “Polisler eve ayakkabı ile girdi. Kızım da ‘galoş giyin, sonra girin’ deyince tartışma çıktı. Silah sesi duydum ve kızım yere yığıldı. Kızımız vurulduktan sonra polislerle itiş kakış yaşadık. Sonra hastaneye getirdik kızımı. Benim kızım canlı bomba değil. Canlı bomba olsa evde mi yatar, neden vurdular?” Anne ve baba Doğan, kızlarının cenazesini toprağa verdikten sonra ise “Kızımı yıkadılar definden önce. Saçlarını kurutturdum üşümesin diye. İyice kuruttular, annesi de ördü güzelce. Çok severdi saçlarını” demişti.
Sarısülük’ü vuran polise 7 yıl verildi
Gezi olayları sırasında Haziran 2013’de başından vurularak öldürülen Ethem Sarısülük davasında savcılık hazırladığı iddianamede polis memuru Ahmet Şahbaz hakkında 1 yıl 4 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istedi. “Meşru savunmada sınırın aşılması suretiyle öldürmek” suçlamasıyla hazırlanan iddianamede, Şahbaz’ın “Meşru savunma sınırını kasten aştığının söylenemeyeceği, sınırın kasıt olmaksızın aşıldığı” kaydedildi. Ancak yargılama sonunda mütalaa veren savcı, suçun niteliğinin değiştiğine dikkat çekerekn Şahbaz’ın, meşru müdafaa değil olası kasıtla adam öldürme suçundan ceza alması gerektiğini savundu ve 33 yıl 4 aya kadar ceza istedi. Yargılama sonucunda ise Şahbaz’a 7 yıl 9 ay 10 gün ceza verildi.