Dijital Telif Yasası için tarihi gün! Meclis Komisyonu’nda çözüm önerileri 4 maddede sıralandı
Dijital Mecralar Komisyonu, yayıncıların talebi ile Dijital Telif Yasası çalışmalarına hız verdi. Basın-yayın kurumlarının ürettiği haberin farklı mecralarda kullanılmasının önüne geçiliyor. Dijital Mecralar Komisyonu, yayıncıların haklarını korumak için Rekabet Kurumu ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü'nün katılımı ile toplantı gerçekleştirdi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, "dijital telif" gündemiyle toplandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Erkin Yılmaz, Türkiye'de basın yayıncı sayısında yüzde 50 azalma olduğunu açıkladı.
Tiraj gelirlerine de değinen Yılmaz, 2011'deki 2.1 milyar lira olan gazete tiraj gelirinin 2020'ye gelindiğinde 945 milyona kadar düştüğünü, bunun da yüzde 60'lık bir kayıp anlamına geldiğini belirtti. Yılmaz, içerik üreticilerinin mağduriyetinin giderilmesi ve mali kayıpların önlenmesine ilişkin önerilerini, "haberin internette kullanılması için basın yayıncılardan izin alınmasının zorunlu olması, basın yayıncıların elde ettikleriler gelirin bir kısmını eser sahipleriyle paylaşması, haberlere 2 yıl süreyle telif getirilmesi" şeklinde sıraladı.
'TARİHİ GÜNDEYİZ'
Komisyon Başkanı AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman "tarihi bir gündeyiz" diyerek başladığı konuşmasında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun günün şartlarına cevap veremez nitelikte olduğunu kaydetti. Temel meselenin reklam gelirleri olduğuna dikkat çeken Yayman, "Reklam gelirlerinin azalması, bu artık kurumsallaşmış yapıların zaman içinde güç kaybetmelerine ve habere ulaşmak için harcadıkları emeğin ortadan kalkmasına yol açmaktadır" İfadelerini kullandı.
Telif Hakları Genel Müdürü Yılmaz ise dijitalleşen çağda, bireylerin habere ulaşma potansiyellerinde köklü bir değişim yaşandığını vurgularken, Reuters Enstitüsü'nün raporuna değindi.
Yılmaz, kullanıcıların sadece yüzde 25'inin doğrudan yayıncılara, geri kalan yüzde 75'inin ise arama motorlarını ya da sosyal medyadan ulaştığını kaydetti. Yılmaz, "AB ülkelerinde 2010-2014 yılları arasında basın sektörünün geliri, 13 milyar avrodan 3.9 milyar avroya düşerek, yüzde 70 oranında bir kayıp yaşamış.
ABD'de de paralel bir durum mevcut. 49 milyar dolarlık toplam gelir, 18 milyar dolara düşmüş ve yüzde 63'lük bir azalma var" dedi. Telif konusunun çok katmanlı olduğunu belirten Yılmaz, "Geçen yıl itibarıyla 450 milyon liralık bir telif pastası var. Telif konusunda o kadar kötü durumda değiliz" diye konuştu. Genel Müdür Yılmaz, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
Haberlerin veya diğer içeriğin internette kullanılabilmesi için yayıncılardan izin alınması zorunlu olmalı.
Bilimsel ve akademik süreli yayınlar ve bloglar kapsam dışında bırakılmalı.
Ticari niteliği bulunmayan kullanımlar ile çok kısa alıntı ve link verilmesinden ibaret kullanımlar serbest olmalı. Basın yayıncılar, elde ettikleri gelirin uygun bir kısmını, içeriği oluşturan eser sahipleriyle paylaşmalı.
Basın yayın kuruluşlarının dijital mecralarda yayınladıkları içerikler, haberler 2 yıl süreyle telifli olacak şekilde sınırlandırılmalı.
SORUŞTURMA İKİ YIL SÜRÜNCE İŞ İŞTEN GEÇİYOR
Dijital platformlara verdikleri cezaların caydırıcılığı konusuna da değinen Topkaya, "Her zaman söylüyoruz, para cezaları caydırıcı değil. Parayı verir sonrasında başka şekilde devam eder.
Hatta aynı ihlali tekrar yaptığında ağırlaştırıcı sebep olarak mükerrerlikten tekrar bir ceza veririz. Parayı kazandığı sürece yine devam edebilir" dedi. Soruşturma sürelerinin uzun olduğuna da dikkat çeken Topkaya, şunları kaydetti: "Soruşturma süreleri 2 yılı bulabiliyor. Dolayısıyla iş işten geçtikten sonra müdahale edebiliyoruz.
Tam da bu noktada dijital platformlara yönelik bir yasa çalışması var. Dijital platformlara yönelik yasa çıktığı takdirde öncül olarak mesela telif yasası çıktı gerekli kuruluşlara bir gelir atfedildi, Google da dedi ki, 'ben o zaman buradan çıkıyorum' bu yasa öncül olarak bunun önüne geçebilecek nitelikte."