Detoks sağlıklı zayıflama yöntemi değil

İzmir'deki Özel Kent Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Sedef Ünalp, son zamanlarda artan `detoks modası'nda yapılan yanlışlara dikkat çekti. Detoksun, 'Belirli gıdaları tüketirken belli gıdalardan kaçınmayla ve egzersiz, masaj gibi aktivitelerle zehirli maddelerin vücuttan atılması' olarak özetlenebileceğini belirten Ünalp, bu uygulamanın doping olarak düşünülebileceğini söyledi. Vücudumuzun solunum, terleme, idrar yapma ve dışkılama şeklindeki metabolik faaliyetlerle toksinleri zaten attığını hatırlatan Ünalp, "Ancak günlük yaşantımızda maruz kaldığımız hava kirliliği, egzos gazı, ağır metaller, radyasyon, cep telefonu ve bilgisayar dalgaları ya da kendi kendimizi maruz bıraktığımız dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam, stres, alkol, kafein, aşırı katkı maddesi kullanımı, gereksiz kullanılan ilaçlar gibi etkenler vücudun detoks işlemini kendi başına yapmasını zorlaştırır ve yetersiz bırakır" dedi.

Detoksun özellikle mevsim geçişlerinde yapılmasının daha yararlı olduğunu belirten Ünalp, şunları söyledi:

"Yılda iki kez ilkbahara ve sonbahara girişte yapılmalıdır. Detoks kişiye özeldir, yani herkese önerilecek tek bir reçetesi yoktur. Uygulama süreleri kişiye ve detoks programının çeşidine göre değişebilmektedir. Ana ilke bütün hayvansal gıdaları diyetten çıkartıp bitkisel gıdalarla beslenmektir. Genellikle çiğ sebze meyve ve bunların suları kullanılır. Ancak açlığa izin verilmemeli, az az sık sık beslenme ilkesi yine takip edilmelidir. Meyvelerden elma, kayısı, kuru kayısı, böğürtlen, greyfurt, limon, sebzelerden kuşkonmaz, kabak, semizotu, brokoli, yağlı tohumlardan ise ceviz, badem ve fındık detoks diyetlerinde özellikle yer verilen besin kaynaklarıdır. Detoks uygularken bol sıvı almak ama özellikle de suya ağırlık vermek büyük önem taşır."

ZAYIFLAMA PROGRAMI DEĞİL
Ünalp, detoksun bir zayıflama programı olmadığını, gelişim çağındakilerin, hamilelerin, kalp, yüksek tansiyon, şeker hastalarının kesinlikle uygulamaması gerektiğini vurguladı. Detoksu çok yoğun tempoda çalışan, geç yatıp erken kalkan, alkol alan, maden işçileri gibi kimyasallara maruz kalan, yoğun cep telefonu kullananlara önerdiklerini kaydeden Ünalp, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yapılan hatalardan biri uygulama süresi. Oysa proteinden fakir bir diyet olduğu için uzun süre önermiyoruz. İdeali bir hafta. Başarılı olması için kişi öncelikle kendini hazır hissetmeli. Çünkü bir haftalık detoksun ardından tekrar eski alışkanlıklarına dönmesinden ziyade daha kademeli bir geçiş sürecini öneriyoruz. O nedenle kişi hazır olmalı, mümkünse tatil döneminde olmalı. Erken yatılmasını istiyoruz. Saat 22.00'den sonra yatılmasını istemediğimiz için kişinin hayat akışını etkileyebilecek bir program. Ama detoks yapar gibi yapmış olmak bir şey ifade etmiyor."

Detoksun bütün ilkeleriyle yapılması gerektiğini belirten ünalp, yanlışlardan birinin de diyette yoğurda yer verilmesi olduğunu belirtti. Yoğurtun da hayvansal protein ve kolesterol içeren bir gıda olduğuna değinen Ünalp, "Konu komşudan duyulan programlarla detoks uygulaması yapanlar var. Bu çok yanlış, kişiye zarar verebilir. Fındık fıstığın, cevizin detoksta yeri var. Detoks programlarında çok az ve sıvı yağ kullanıldığı için bu yağ asitlerini fındık fıstıkla tamamlayabiliyoruz. Şimdi kalp damar sağlığı için büyük bir moda, ceviz, fındık, fıstık tüketimi. Ancak zeytinyağ kullanılan bölgeler için çok önermiyoruz. Çünkü fındık, fıstık, ceviz de zeytinyağıyla aynı mekanizmayı kullanarak kalbe yarar sağlıyor. Hem zeytinyağı hem fındık fıstık beraber sadece enerjiyi artırmak anlamına gelmekte ve kiloya neden olmakta" diye konuştu.

Ünalp, detoksa sadece diyetin de yeterli olmadığını, masaj ve sporla desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Ünalp, özellikle her saat başı beş dakikalık hızlı dansın toksinleri atmayı çok daha kolaylaştırdığını kaydetti.