Derdini Kürtçe anlatamayınca...
ERZURUM 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, ’Ağrı KCK’ davasında ’Terör örgütüne üye olmak’ suçundan tutuklu yargılanan Mansure Aslan’ın derdini Kürtçe anlatamayınca çareyi Türkçe konuşmakta buldu.
Ankara Kadın Cezavi’nde kalan ve duruşma için Erzurum’a getirilen Mansure Aslan savunmasını Kürtçe olarak yapmak istedi. Mahkeme tarafından bu talebi reddedilen Mansure Aslan bu kez Türkçe olarak "Gardiyana yargılandığım yerdeki cezaevinde kalmam için dilekçe verdim. Fakat gönderilmemiş" deyince, Mahkeme başkanının "Bak Türkçe konuştun. Demek ki konuşabiliyorsun" demesi güldürdü.
Ağrı Emniyet Müdürlüğü ekipleri geçen 29 Mayıs günü Doğubayazıt, Diyadin ve Tutak İlçesi’nde PKK’nın gizli şehir yapılanması KCK’ya yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi. BDP Ağrı İl Başkanı Kasım Polat’ın da aralarında bulunduğu 5 kişi 31 Mayıs’ta tutuklandı. ’Terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemi ile Erzurum 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ’Ağrı KCK’ davası sanıkları dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada tutuklu sanıklar 38 yaşındaki Kasım Polat, 29 yaşındaki Veysi Biçen, 57 yaşındaki İkram Oğul, 29 yaşındaki Sayme Bayar ve 43 yaşındaki Mansure Aslan, avukat ve yakınları hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan Nebahat Pürnek’in avukatı müvekkilinin doğum yaptığı için duruşmaya katılamadığını bildirdi.
Sanıkların Kürtçe savunma istemleri mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Sanık avukatlarından Olcay Öztürk, müvekkilinin İran’dan getirilen PKK’lı cenazelerine katılmasının suç olmadığını belirterek, Truva Savaşı’ndan örnek verdi. Homeros’un İlyada destanındaki Kral Agamennon’un savaşcısı Achilles ile destanda yer alan Hektor’un öldürmesinden bahseden avukat Öztürk, "Cenazelere katılma konusunda müvekkilim ve görev aldığı parti, bu cenazeleri toplumun bir ferdinin kaybedilmesi olarak bakmaktadır. Gelenek ve göreneklere bağlı olarak cenazelere katılmıştır. Homeros’un İlyada destanın da dahi iki taraf arasında çıkan savaşta oğlu ölen kişiye savaşa ara verilerek cenazesini defnetmesi için izin veriliyor. İnsanlık dışı muamele uygulanmıyor. Burada da müvekkilim cenazeye katılıyor. Dini vecibeleri yerine getirilerek defnediliyor" dedi.
Aavukatlar kadın sanıkların Ankara, erkeklerin ise Trabzon’daki cezaevlerinde tutulması yerine davanın görüldüğü ildeki cezaevinde kalmaları gerektiğini söyledi. Bu durumun kendilerini de etkilediğini anlatan Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, bunun Adalet Bakanlığı’nın bir uygulaması olduğunu söyledi. Bunun üzerine kadın sanıklardan Mansure Aslan Türkçe olarak, "Gardiyana yargılandığım yerdeki cezaevinde kalmam için dilekçe verdim. Fakat gönderilmemiş" deyince Mahkeme heyetinin "Bak Türkçe konuştun. Demek ki konuşabiliyorsun" dedi.
Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya sanıklara yönelik olarak, "Açlık grevinde bir sürü madde koymuşsunuz. Bari birine de kendinizle ilgili ’Yargılandığınız yerdeki cezaevinde kalmak istiyoruz’ diye madde koysaydınız" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanıklardan İkram Oğul, Sayme Bayar ve Mansure Aslan’ın tutuksuz yargılanmasına, diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Tahliye işlemlerinin yapılması için tekrar Ankara’ya gitmesi gerektiğini öğrenen Mansure Aslan, Türkçe, "Elbiselerimizi getirdik. Hepsi yanımızda, orada birşeyimiz yok" dedi.