Demirtaş neden apar topar Brüksel'e gitti
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın acilen Brüksel'e gitmesinin perde arkasında HDP ile devlet arasında uzun bir aradan sonra sağlanan ilk temasın yattığı iddia ediliyor.
Devlet ile HDP arasındaki ilk diyalog, dün HDP Eş Genel Başkanlarının gazete ve televizyonların temsilcileriyle yapacağı toplantıyı son anda ertelemesiyle ortaya çıktı. Toplantıya çok kısa bir süre kala HDP'den "Bu sabah planladığımız kahvaltıyı, Sayın Selahattin Demirtaş'ın programındaki acil bir değişiklik nedeniyle maalesef yakın bir geleceğe ertelemek durumundayız" mesajı iletildi. Programdaki bu ani değişiklik araştırılınca Demirtaş'ın Brüksel'e gittiği ortaya çıktı. Demirtaş'ın Brüksel'e gitmesinin perde arkasında HDP ile devlet arasında uzun bir aradan sonra sağlanan ilk temasın yattığı ortaya çıktı.
"ACİL" OLARAK BRÜKSEL'E UÇTU
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm süreci kapsamında uygulanan 'çatışmasızlık' halinin yeniden hayata geçirilmesi için dün 'acil' olarak Brüksel'e uçtu. Ankara'daki programlarını iptal eden Demirtaş, terör örgütü PKK ve KCK'nın üst düzey yöneticileriyle görüşecek. Demirtaş, "Bütün çabalarımızın ana teması, bu ziyaretimizin de, çatışmaların bir an önce durması adınadır." dedi.
GAZETE VE TELEVİZYONLARIN TEMSİLCİLERİ İLE BİR ARAYA GELECEKTİ
HDP lideri Selahattin Demirtaş, dün sabah gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelecekti. Ancak sabah saatlerinde katılımcılara "Planladığımız kahvaltıyı, Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş'ın programındaki acil bir değişiklik nedeniyle maalesef yakın bir geleceğe ertelemek durumundayız" mesajı gönderildi.
ÜST DÜZEY İSİMLERLE GÖRÜŞECEK
Demirtaş, dün 13.00'te Ankara'dan İstanbul'a, 14.50'de de Brüksel'e uçtu. 'Çatışmasızlık' halinin ortadan kalkmasının ardından sıklıkla "PKK silahlı eylemlerini sona erdirsin, askeri operasyonlara da son verilsin" çağrısı yapan Demirtaş, Brüksel'de eski DEP milletvekilleri, Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal ve KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar'ın da aralarında bulunduğu örgütün bazı üst düzey isimleriyle görüşecek.
"ARKADAŞLARIMIZ DEVLET KURUMLARIYLA DA GÖRÜŞÜYOR"
Brüksel'e ziyareti öncesinde Hürriyet'e konuşan Demirtaş, Kamu Düzeni ve Güvenliği bürokrasisiyle yapılan görüşmeye ilişkin, "Arkadaşlarımız da tabii ki bütün kurumlarla, partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmelerini yürütüyor. Görüşülen kurumlar arasında devlet kurumları da var. Onlar da bu çerçevede bir görüşme gerçekleştirdi." dedi.
"BÜTÜN ÇABALARIMIZ ÇATIŞMALARIN BİR AN ÖNCE DURMASI ADINA"
Demirtaş şöyle devam etti: "TV programı için Brüksel'e gidiyorum. AB yetkilileriyle de temaslarım olacak. Bazı Kürt siyasetçilerle de bir araya geleceğiz. Bütün çabalarımızın ana teması, bu ziyaretimizin de, çatışmaların bir an önce durması adınadır. Bütün girişimlerimizi ateşkesin tekrar sağlanması ve yeniden müzakereye dönülecek koşulların yaratılması doğrultusunda sürdürüyoruz. Elimizde ne kadar imkân varsa, gücümüzü sonuna kadar kullanıyoruz. Toplum barış isterse, hükümet bu barış isteği karşısında sessiz kalmayacak, kalamayacaktır. Biz, evlatlarımızı birilerinin iktidar hırsı için feda etmek zorunda değiliz. Barış bize bu kadar yakınken uzanıp onu tutmak dışında bir seçeneğimiz yok. Savaşa mecbur, ölüme mecbur değiliz."
"EVET, BİZ UMUTLUYUZ"
Demirtaş, "Özellikle 'Devlet' ile yaptığınız görüşme, çatışmasızlığın yeniden sağlanması konusunda sizde umut yarattı mı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "En kısa sürede çatışmaları durdurmalı, çözüm sürecine sağlıklı bir dönüş yapmalıyız. Evet, biz umutluyuz. Partimize ve şahsıma yönelik tüm karalamalara karşın umudumuzu sürdürüyoruz."
PERDE ARKASI: KARAR DEVLETLE GÖRÜŞMEDEN SONRA ÇIKTI
HDP ve CHP liderlerinin salı günü 'çözüm süreci' gündemli toplantısından yaklaşık 5 saat sonra aynı gündemle Ankara'da önemli başka bir toplantı yapıldı. HDP'nin İmralı Heyeti'nden Grup Başkanvekili İdris Baluken ve HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Öcalan ile görüşmeleri yürüten Kamu Düzeni ve Güvenliği'nin üst düzey bürokratlarıyla buluştu. Öcalan ile sürdürülen görüşmeleri MİT'ten devralan Kamu Düzeni ve Güvenliği bürokrasisi ile HDP heyetinin görüşmesi bir saate yakın sürdü.
Görüşmede, HDP'lilerle "Öcalan'ın sağlığı iyi. Devlet Heyeti de Öcalan ile İmralı'daki görüşmelerine devam ediyor." bilgisi paylaşıldı. Görüşmede, PKK'nın olası çatışmasızlık ilanına da bağlı olarak karşılıklı olarak bazı olumlu gelişmelerin olması halinde, çözüm süreci için yeni bir gelecekten bahsedilebileceği değerlendirildi.
Ardından Baluken ve Önder, Demirtaş'la bir araya geldi. Baluken ve Önder'in, "Çatışmasızlığın sağlanması halinde olumlu gelişmeler olabilir" diye özetlenen bilgilendirme toplantısında Demirtaş'ın Brüksel'e gitmesi kararı alındı.
HDP'den CHP'ye çok kapsamlı işbirliği önerisi
Devletin HDP’lilerle uzun bir aradan sonra sürpriz bir şekilde başlattığı diyalogla, aynı gün HDP eşbaşkanlarının Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşme arasında bağlantı kuruluyor. Devletin HDP’lilerle görüşmesinin Kılıçdaroğlu görüşmesinden 5 saat sonra gerçekleştiğine dikkat çekiliyor. Kulislerde, “HDP’lilerin Kılıçdaroğlu ile görüşmesi bile AKP’yi telaşa itmeye yetti” yorumu yapılıyor. HDP’lilerin, “HDP ile CHP arasında çözüm sürecini de aşan ve çok kapsamlı işbirliklerini de içeren ortaklıklar” önerisi yaptıkları kulislerde konuşuluyor.
Erdoğan değil Davutoğlu
HDP’lilerin Kamu Düzeni ve Müsteşarlığı ile yaptıkları görüşmenin henüz “Siyasi değil devlet düzeyinde bir diyalog” olduğunun altı da çiziliyor. Henüz AKP ile bir temas olmadığı belirtiliyor. Devlet adına kurulan diyaloğun, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başını çektiği çözüm sürecine karşı olumsuz çizgiden” değil, “Davutoğlu’nun yönlendirmek istediği siyasi çözüm yanlılarından” gelen mesaj olduğu da vurgulanıyor.
Farklı isim Dervişoğlu
Çözüm sürecinin organizasyonu ve İmralı’dan sorumlu kuruluş olarak oluşturulan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, bu kritik görevi nedeniyle patronu sürekli değiştirilen bir kuruluş oldu. İmralı konusunda devlet adına daha etkili hale getirilmesinin ardından geçtiğimiz 21 Eylül tarihinde müsteşarlığa Muhammed Dervişoğlu getirildi. MİT Müsteşar Yardımcılığı görevinden müsteşarlığa getirilen Dervişoğlu’nun mesai tarzına ilişkin “olaylara siyasi değil devlet işi olarak bakar” tanımı yapılıyor. Dervişoğlu ayrıca hakkında “gerçeğe aykırı mal bildirimi” ve “haksız mal edinme” suçlamasıyla açılan dava ile gündeme gelmişti. (Hürriyet/Cumhuriyet)
