Darbeciden "gerekirse insanları da öldüreceksin" emri
Kars'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimine karıştıkları gerekçesiyle 6'sı tutuklu 15 sanık hakkında, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca, darbe girişiminde bulundukları ve örgütle ilişkili oldukları iddiasıyla 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı 1. Mekanize Piyade Taburunda görevli eski binbaşı Deniz Yiğitbaş'ın da aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 15 eski asker hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan ve Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 103 sayfalık iddianamede, FETÖ/PDY'nin ortaya çıkışının yanı sıra örgütün devlet kurumları ve Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) yapılanması ile darbe teşebbüsü sırasında yaşananlar hakkında bilgiler aktarıldı.
İddianamede, "silahlı terör örgütü" olduğu vurgulanan FETÖ/PDY'nin darbe girişiminde, sıkıyönetim direktifinin, eski Genelkurmay Personel Planlama Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç tarafından "Harekat Yıldırım" adı altında "Yurtta Sulh Konseyi Başkanı" imzasıyla Kars'a gönderildiği belirtilerek, buna göre dönemin 14. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı'nın Kars'ta "sıkıyönetim komutanı" olarak görevlendirildiği anımsatıldı.
İddianamede, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın FETÖ/PDY karşısındaki emin duruşu ile Türk milletinin, tank veya tüfek dinlemeden özgür iradesine yapılmaya çalışılan bu darbe girişimini bertaraf etmek için kahramanca direnmesi sayesinde bu girişimin başarısızlıkla sonuçlandığı" görüşüne yer verildi.
Sanıklardan eski binbaşı Deniz Yiğitbaş, iddianamedeki ifadesinde, 15 Temmuz günü saat 22.30'da bu davanın tutuksuz sanığı olan eski piyade üsteğmen Murat Deniz'in kendisini arayarak acil olarak kışlaya gelmesini söylediğini belirtti.
Dönemin 1. Mekanize Piyade Tabur Komutanı Yarbay Ali Ercan Ormanoğlu'nun kendilerine hitaben çevik kuvvette terör saldırısı beklediklerini ve kolluk kuvvetlerine destek olmak ve orada emniyetin alınması, korunması talimatı verdiğini öne süren Yiğitbaş, "Saat 00.15 sıralarında çevik kuvvet önüne gelip oraya çıkan yolları iki taraftan keserek araç ve sivil girişine kapattık. Saat 01.30 sıralarında vatandaşların sayısı artmaya başladı ve vatandaşlar bize karşı tepkilerini artırdı. Bunun üzerine ben emrimdeki tüm personele ve araçlara çekilmelerini ve araçları kapatmalarını emrettim." dedi.
"İnsanları öldürüp emniyet müdürlüğünü yıkın"
Yiğitbaş, darbe teşebbüsü günü, bu suça karıştığı iddiasıyla başka bir davada yargılanan dönemin Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat'ın kendisini arayıp polislerce gözaltına alınan Ormanoğlu'nun kurtarılması için emniyete gitmesini emrettiğini söyledi.
Emre uymadığını öne süren Yiğitbaş, şöyle devam etti:
"Yolda kışlaya gittiğim sırada 03.15 sıralarında Polat nerede olduğumu sordu. Ben de kışlaya doğru intikal ettiğimi söyleyince bana 'kardeşim senin orada ne işin var, sana kim emir verdi? Derhal emniyete git rehin alınan Tabur Komutanı Piyade Yarbay Ormanoğlu'nu kurtar. Taburun emir komutası sende' dedi. Ben de ne yani insanları mı, polisimizi mi ezeceğim dedim. O da bana 'evet kardeşim, gerekirse insanları da öldüreceksin, emniyet müdürlüğünü de vurup yıkacaksın, Ormanoğlu nerede ise bulup kurtaracaksın' dedi. Ben emre uymayarak tamam dedim ve kışlaya doğru yoluma devam ettim."
"Savaş çıktı, herkesi kışlaya çağırıyorlar"
Tutuklu sanıklardan eski üsteğmen Evren Bekdaş da "Olay günü odama gelen askerlerin 'Kırmızı alarm verildi, savaş çıktı, herkesi kışlaya çağırıyorlar' demesi üzerine kışlaya gittim." dedi.
Darbe teşebbüsünü öğrendikten sonra kışla dışındayken kışlaya dönmek için toplandıklarını anlatan Bekdaş, şöyle devam etti:
"Askeri kamyonun önüne bindim sürücü uzman çavuş Rahim'e kimseye zarar vermeden hemen oradan dön ve kışlaya gidelim emrini verdim. Bu arada vatandaşlar bizi alkışladılar biz de onlara el salladık. Biz yoldayken uzman çavuş arkadaşların cep telefonlarına 'halkı ezin geçin can güvenliğinden halk kendisi sorumludur, gerekiyorsa silah kullanma yetkiniz var' gibi kısa mesajlar geldiğini gördüm ve personele bu mesajlara itibar etmemelerini söyleyerek biz kışlaya gidiyoruz emrini verdim."
"Komutanım bunlar kudurmuş"
Bu sırada Yiğitbaş'ın kendisini aradığını anlatan Bekdaş, "Kışlaya dönerken binbaşı Deniz Yiğitbaş beni aradı ve bana 'Polat beni aradı Ormanoğlu tutuklandı, gerekiyorsa silahlı çatışmaya girin Ormanoğlu'nu kurtarın' emrini verdi' dedi. Ben de Yiğitbaş'a 'komutanım bunlar kudurmuş, bu ne yapmaya çalışıyor, polisle neden çatışmaya gireceğiz, yiyorsa gitsinler kendileri kurtarsınlar, ben gitmiyorum bu saatten sonra geri dönmem dedim ve kışlaya gittik." şeklinde savunma yaptı.
İddianamede, dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı 1. Mekanize Piyade Taburunda görevli olan ve meslekten ihraç edilen 15 askerin, "Anayasayı ihlal", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü üyesi olmak" suçundan da 15 yıla kadar hapsi isteniyor.