Darbeci askerler, İstanbul'da ilk kez hakim karşısına çıkacak
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nı ele geçirmeye çalışan 28'i tutuklu 62 asker, yarın ilk kez Silivri'de hakim karşısına çıkacak.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin terör savcıları Hikmet Pak ve Bülent Başer tarafından yürütülen ve darbe gecesi Sabiha Gökçen Havalimanı'nın ele geçirilmek istenmesine ilişkin soruşturma kapsamında, İstanbul'da askerlere yönelik hazırlanan 189 sayfalık ilk iddianame, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının onayının ardından İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Sabiha Gökçen Havalimanı'nı ele geçirmeye çalışan subayların da bulunduğu 28'i tutuklu 62 askerin yargılanacağı dava, 23 Ocak Pazartesi günü Silivri Ceza ve infaz Kurumları Yerleşkesinin karşısındaki mahkeme salonunda görülecek.
İstanbul'da askerlerin yargılanacağı ilk dava
İstanbul'da gerçekleştirilen darbe girişiminde görev alan askerlerle ilgili hazırlanan ilk iddianamenin ilk bölümünde, FETÖ/PDY'nin yapısı anlatıldı, bu yapıyla ilgili daha önceki soruşturma evrakları ve dava dosyalarına değinildi.
İddianamede, FETÖ/PDY'nin birinci eylemi olarak Hrant Dink cinayeti gösterilirken, FETÖ adının ilk kez kullanılmaya başlandığı ve Fetullah Gülen hakkında ilk kez yakalama kararı verilen "Tahşiyecilere kumpas" soruşturması ile Selam Tevhid, MİT tırlarının durdurulması ve "darbe girişimi" suçundan ilk tutuklamaların gerçekleştiği 17-25 Aralık kumpas soruşturmaları da sırasıyla şüphelilerinin eylemleriyle beraber anlatıldı.
Tugay Komutanlığındaki toplantı
İddianamede, örgütün Türk Silahlı Kuvvetlerindeki yapılanması, darbe girişimi, Fetullah Gülen ile bağlantı, örgütte kullanılan işaretler, 1 doların anlamı, ByLock'un yazışma programı olarak kullanılması ve tanık ifadelerine de yer verildi.
Anadolu Yakası'nda yer alan Sabiha Gökçen Havalimanı bölgesinde meydana gelen ve Maltepe'deki General Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında görevli askerlerin iştirak ettikleri toplantı, burada alınan kararlar ve bunların fiiliyata geçmesi gibi konularının da yer aldığı iddianamede, şüphelilerin darbe kalkışması öncesi tugay komutanlığındaki hazırlıklıkları ve olay günü yaşanan diğer gelişmeler sıralandı.
İddianamede, FETÖ/PDY üyeleri tarafından 15 Temmuz'da, Sabiha Gökçen Havalimanı bölgesinde gerçekleştirilen darbe kalkışmasıyla ilgili, örgüt bünyesindeki "Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandırılan illegal oluşum tarafından, kalkışma tarihi ve öncesinde bu komutanlıkta gerçekleştirilen bazı faaliyetler de değerlendirildi.
15 Temmuz'daki görüntüler silinmiş
Darbe girişiminden önce Maltepe'deki tugay komutanlığında 12, 13, 14 ve 15 Temmuz'da toplantılar yapıldığı, 12 Temmuz'da saat 19.00'da başlayan toplantının, 14 Temmuz saat 01.30'da sona erdiği, 15 Temmuz tarihli toplantının görüntülerinin silindiği, diğer görüntü kayıtlarının dosyada mevcut olduğu aktarılan iddianamede, bu toplantılarda alınan kararlar doğrultusunda görevlendirmeler yapıldığı ve eyleme geçildiği ifade edildi.
İstanbul'daki toplantılarda il dışındaki başka birliklerden gelen rütbeli subayların olduğu belirtilen iddianamede, toplantıya katılan rütbeliler arasında Tuğgeneraller Ö.A. ve E.G, Kuleli Askeri Lisesi Komutanı M.Ç, Albaylar 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı görevlisi M.K, Kahramanmaraş Garnizon Komutanı O.Ş, 23. Motorize Piyade Alay Komutanı Ö.F, Cizre Garnizon Komutanı O.Ö, Ankara'da görevli Kurmay Başkanı N.D ve Ankara Kara Kuvvetleri Proje Sorumlusu M.M.K'nin bulunduğu aktarıldı.
İddianamede, ifadelerine yer verilen şüphelilerden bir kısmının, "darbenin 03.00 sıralarında yapılmasının planlandığı ancak darbe yapılacağı bilgisinin sızma ihtimaline binaen daha erken yapılmasına karar verildiği, bu emirlerle ilgili WhatsApp grubunda yazışmalar olduğu" bilgisini verdiği de yer aldı.
Çay servisi yapan subay M.K.
Süregelen toplantıların çok gizli yapıldığı ve dışarıya bilgi gitmemesi için çay servisini bile binbaşı M.K'nin yaptığına dikkat çekilen iddianamede, toplantıda alınan kararlar doğrultusunda kod isimlerin kullanıldığı ve WhatsApp grubu kurulduğu belirtildi.
Bazı şüphelilerin ifadelere göre, WhatsApp yazışmalarında, şüphelilerden Ö.A'nın, "Sıkı yönetim ilan edildi, basıp geçin." dediği, başka bir rütbelinin de, "Yolu açıp geçeceğiz." ifadesini kullandığı aktarılan iddianamede, asker başına 100 tüfek mermisi, makineli tüfekler için 250 şerit mermi ve bin uçaksavar mermisinin dağıtılacağının söylendiği, askerlere silah kullanma yetkisi verildiği, "polis ve jandarmaların faaliyeti destekleyeceği, engel olunması durumunda kim olursa olsun gerekirse vurulacağı, işgal sürecinin başladığı, mukavemet durumunda halka ateş edileceği" yazışmalarının bulunduğu ifade edildi.
Sabiha Gökçen Havalimanı'nın önemi
İddianamenin "değerlendirme" bölümünde şüphelilerden Kurmay Albay Ş.Ç'nin darbe girişimi gecesi kullandığı ifadelere dikkat çekilerek, bazı rütbelilerin savunmalarında belirttikleri, "Darbe olacağından haberimiz yoktu, tatbikat zannettik" ifadelerinin gerçeği yansıtmadığı, bu kişilerin darbe girişimi olduğunu bilmemelerinin hayatın olağan akışına aykırılık taşıdığı vurgulandı.
"Sabiha Gökçen Havalimanı'nın önemli bir yer tuttuğu, ülkenin en işlek 3. havalimanı olduğu, darbe girişiminde ulaşım hareketlerinin buradan kontrol edildiği, intikallerin buradan yapıldığı, ele geçirme faaliyetlerinin başlangıç noktası olduğu, devlet büyüklerinin geliş gidişlerini buradan yaptığı ve gözaltı işlemlerinin bu havalimanından sağlandığı" bilgisine yer verilen iddianamede, üst rütbeli şüphelilerden 20'si hakkında soruşturmaların ayrıca devam ettiği vurgulandı.
Ceza istemleri
Olayda 8 zırhlı araç içinde 33 A2 piyade tüfeği, 18 MG3 makinalı tüfek, 17 A3 piyade tüfeği, 1 G3 piyade tüfeği, 4 tabanca, 222 şarjör, 18 bin fişek, 4 telsiz, 2 adet ağır silah ve 25 topçu mühimmatının ele geçirildiği belirtilen iddianamede, 28 rütbeli subay ve astsubay ile 34 erin, "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede ayrıca, bir kısım şüphelinin "silahlı terör örgütüne üye olmak", bir kısmının da "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.