Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan seçim mesajı: Meydanların dili 'Bize yürüyün' diyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan CNN TÜRK-Kanal D ortak yayınında gündeme ilişkin merak edilen soruları yanıtladı. Erdoğan 'Seçimler ilk turda biter mi?' sorusuna "Meydanların dilini en iyi bu fakir anlar. Meydanların dili 'Bize yürüyün' diyor. Meydanlarda bunu görüyorum. Milletimin bu noktada işi zora sokmadan bitireceği inancındayım. Bu kararlılığı Pendik, Bağcılar, deprem bölgesinde gördüm. Milletim işi zora sokmadan bitirecektir diye düşünüyorum." şeklinde cevap verdi. Öte yandan TCG Anadolu ile ilgili eleştirilere sert tepki gösteren Erdoğan, "Şu eseri görüp eleştiri getirmek, yenilir yutulur değil. Herkesin gurur duyması lazım" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında konuştu.
“Daha güçlü ve daha kararlı adımlar atmamız gerekiyor”
Kentsel dönüşüm çalışmalarına yönelik açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm Türkiye’nin güvenli hale getirilmesi için nasıl bir yol haritası oluşturulacağına yönelik, ”Günümüzün en önemli başlığı, asrın felaketini yaşadığımız 6 Şubat afetler noktasında bizim için bir milat. Yaralılarımız çok çok fazla, 50 bini aşkın vefatımız var. Çok kararlı adımlar atmamız kesinlikle şart. İktidara gelmeden önce en önemli başlık olarak eğitim ve sağlığı arka arkaya koyduk. Daha güçlü ve daha kararlı adımlar atmamız gerekiyor” dedi.
Deprem bölgesindeki vatandaşların sağlam konutlara yerleştirmesini gerektiğini söyleyen Erdoğan belediye başkanlığından bu yana hep yatay mimariyi savunduğunu belirtti. Erdoğan, ”Dikey mimarinin karşısında olan bir Cumhurbaşkanı olarak vatandaşlarımız da tezimizi kabullenir duruma geldi. Toplamda 650 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz. 319 bin tanesini bir yıl içinde teslim edeceğiz. Bayrama kadar köy evlerini tamamlayıp teslim etme durumuna geleceğiz. Devletimiz böyle büyük bir felaketin ardından bu konutları teslim eder duruma gelme tezini Van’da, Bingöl’de İzmir’de Kütahya’da, Malatya, Elazığ’daki afetlerde ispat etti. Manavgat, Antalya, Muğla’da aynı şekilde Karadeniz’de ispat etti. Biz söz verdiysek bunu yaparız. Deprem bölgesinde evi yıkılan vatandaşlarımız bize inansınlar, her birini sağlam konutlara yerleştireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modelinin devreye aldığını söyleyen Erdoğan, bu modeli önümüzdeki dönemde yeni yol haritası olarak kabul ettiklerini belirtti.
Erdoğan İstanbul’da 1999 öncesi yapılan binaların risk analizlerinin yapılmaya başlandığını, çalışmaların yoğun bir şekilde çalışılarak bitirileceğini belirtti. Erdoğan ”Deprem, sel, yangın, kuraklık, bütün bunlar afetlerin çeşitleri olarak karşımızda. Buralarda hafif malzemeler kullanmak suretiyle yapılacak konutlar bizi daha güvenli hale getirecektir. Yeni yerleşim alanları tespit edilecek. İstanbul burada ayrı bir önem taşıyor. İstanbul’un 39 ilçesinde tüm risk unsurlarını ele alan bir harita çıkardık. İstanbul’da 220 bin bina depreme karşı riski. 300 bininin acil dönüşmesi gerekiyor. Benim vatandaşımızın devletine inanması, güvenmesi lazım. Rantsal dönüşüm propagandalarına inanılmamalı” dedi.
Kanal İstanbul ile birlikte rezerv şehirlerin meydana çıkacağını aktaran Erdoğan bu konuda yanlış anlaşılmaların olduğuna dikkat çekerek, ”Yoğun bir şekilde oralarda konut inşaatları başlayacak. Kentsel dönüşümü kabul eden vatandaşlarımıza biz rezerv şehirlerden yer verip onları oralara çekeceğiz. Avcılar tehdit eden bir zemindir. Avcılar, Beylikdüzü sıkıntılı yerlerdir. Denize yakın bölgeler sıkıntılı bölgeler” diye konuştu.
AK Parti listelerindeki değişim
AK Parti listelerinde yapılan değişimi değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 dönem kuralının istisnasız uygulandığını bildirdi. Erdoğan, ”AK Parti’yi kurduğumuz günden bu yana hep yenilik ve gelişmeden yana olduk. Biz sıradan bir parti değiliz. Kongrelerimizde hücre yenilenmesi adı altında değişimlere gittik. Bu yenilenmeyi meclise yansıtmak istedik. En yakın mesai arkadaşlarımda dahi bu adımı attık. Hiç birisi bizi neden yana koydun demiyor. Hepsinin yeni bir görevi var. Bundan sonraki süreçte bu tür görevler olmayacak diye bir şey yok” açıklamasını yaptı.
Siyasi mücadelenin içinde tecrübenin çok çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Erdoğan, bütün bunlara bakarken her seçim bölgesine, her adaya ilişkin kapsamlı değerlendirmelerin olduğunu kaydetti.
Listeler belirlenirken bütün demografik yapıyı masaya yatırmak suretiyle seçim ve tespitleri yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, alt komisyon çalışmalarını üst komisyonda değerlendirip nihai karara öyle vardıklarını vurguladı. Erdoğan, "Bizim en üst komisyon başkanlığımda toplanmıştır burada elimine edilerek önümüze gelen tabloyu gözden geçirdik. Bütün bunlara rağmen çok az da olsa bazı hatalarımız bazı illerimizde olmadı değil." dedi.
CHP’nin ittifak ortaklarına verdiği sözleri eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz şu anda CHP’nin yaptığı uygulamayı yapamayız. Hepsine Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı sözü verdi. Bizim bol keseden atmak gibi bir anlayışımız yok. Biz devlet nasıl yönetilir bilen bir hareketiz. Bir yardımcı işle bu iş yürütülüyor demek ki. Başbakanlığım döneminde 36 bakanla devraldım. Biz onu 17’ye kadar, 15’e kadar düşürdük. En son 18 olarak 17 bakanla işleri aldık. Orada da ulufe dağıtıyorlar. Bize bu kurumu bakanlık yapsak deniliyor. Koltuk ver ki sana sadık olsun. Daha da ileri gidiyorlar. Cumhurbaşkanım size bağlasak. Zaten hepsi bana bağlı değil mi? Bir taraftan israf diyorlar bir taraftan israf için yeni yollar arıyorlar. Bu ülkeye biz bir daha o karanlık koalisyon dönemlerini, kirli bakanlık pazarlıklarını yaşatmak istemiyoruz. Güneş Motel yerine ya partilerin merkezlerini aldılar ya da yeni yeni yerler ihdas ettiler. Biz böyle bir şeyin içine ülkemizi sokmadı ki sokmayacağız” dedi.
Finansın en iyi şekilde yönetilmesinin örneklerini verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bizim kitabımızda israf yok. Finansın en iyi şekilde yönetilmesinin örneklerini biz verdik. Biz bugün deprem felaketinin altından rahatlıkla kalkabiliyorsak finans yönetimini başarıyla yürüttüğümüz için kalkıyoruz. Birilerinin öyle böyle konuşması değil, atılan adımlara bakalım” açıklamasını yaptı.
Göreve geldiklerinde 23 buçuk milyar dolar IMF’ye borç olduğunu belirten Erdoğan, ”IMF temsilcileri ile otellerde CHP yöneticileri konuşuyordu. 2013 yılında borcu sıfırladık IMF’yi gönderdik. Şu anda masa etrafında olanların bir tanesi de Davos’a gelmişti. Orada IMF’nin başındaki zatla bir görüşme yaptık. Bize memurlarınızı gönderebilirsiniz ama memurlarını bize siyaseten akıl vermeye değil, bütçe tahlili yapar bize yön veremez dedik. Türkiye’yi yöneten benim siz değilsiniz, dedim. CHP hep meydanlarda IMF ile ilişkiler tekrar kurulmalı gibi propagandalar yaptı” diye konuştu.
“Merkez Bankamız finansı yönetebilir durumda, muhtaç değil”
Göreve ilk başladıklarında 27 buçuk milyar dolar merkez bankası döviz rezervinin olduğunu, Başbakanlığı döneminde rakamı 135 milyar dolara kadar yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda yine 3 haneli rakamlara döndük. Şu anda Merkez Bankamız finansı yönetebilir durumda, muhtaç değil. Bunlar israf ekonomisinin olmadığı ama verim ekonomisinin hayatta olduğu bir yönetimin icraatıdır. Bizim tezimiz israf ekonomisi değil, verim ekonomisi” dedi.
Kişi başı milli geliri 2 bin 600 dolardan 10 bin 600 dolara çıkardık”
Kişi başı milli geliri 2 bin 600 dolardan 10 bin 600 dolara çıkardıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabinede bulunan her bakanın şu anda çok çok verimli çalışmanın içinde olduğunun altını çizdi. Erdoğan, ”Bizim Ticaret Bakanlığında ihracatı aldığımızda patlamamız var. 240 milyar doların üzerine çıktık. Daha da tırmanıyor” değerlendirmesini yaptı.
Kamu mali disiplininden taviz vermediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu şekilde büyüyüp geliştiğini kaydetti.
Depremde bölgelerde görevlendirdiği bütün bakanların yoğun çalışma içinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Hepsi evlerini unuttular. Şimdi de kendilerine ikinci bir talimat her bir arkadaşıma seçim bölgelerinde talimatlar verdim. Oralardan da gümbür gümbür gelecekler. Ana Muhalefet Partisi yavrucuklarla bir araya geliyor, onlarla pazarlık yapıyor. Bırakın herkes rüştünü ispat etsin. Bu tür bir yolla siyasi bir mücadele verilemez. Temenni ederiz ki 14 Mayıs’ta herkes öyle ve ya böyle nasibini alacaktır. Cumhur İttifakı bunlara en iyi ahlak dersini verecektir” dedi.
14 Mayıs seçimlerinde ittifaktaki partilerin ortak liste tercihlerinin kendi takdirleriyle olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Cumhur İttifakı’nın ortakları olarak herkes kendi takdirini kullanmış, kendi logosuyla girecek olan kendi logosuyla, AK Parti ile girecek olan bizim logomuz altında bu seçimlere girmiş olacak. Millet İttifakı ile benzer yanımız yok. HÜDA-PAR bizim logomuzla birlikte giriyor. Mesajlar bakımından diğer, Cumhur İttifakı içindeki partilerle de bu ittifakımızı koruyacağız. Seçimi yaparsın kabinede diğerlerinden yer vermek olabilir. Bütün bunları yaparken parlamentoya girebilmişse parlamentodan seçeceğiniz bir kişi milletvekili olamıyor. Bunlar Parlamentoya da giremeyecekler. Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verdiği için parti genel başkanları milletvekili olamayacaklar” ifadelerini kullandı.
Sahadaki izlenimler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan anket sonuçlarının yanıltıcı olabileceğini belirterek, “Şu anda bizim yaptığımız anketlere deprem sebebi ile güven olmaz ama anketlerimiz dışında açılış törenleri vs. meydanların dilini en iyi bu fakir anlar. Meydanların dili bize yürüyeceksin millet yürüyecek ardından diyor. Bunu Bağcılar’da gördüm, Pendik’te gördüm” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Seçimler ilk turda biter mi’ sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Milletimin bu noktada işi zora sokmadan bitireceği inancındayım. Bu kararlılığı Pendik, Bağcılar, deprem bölgesinde gördüm. Milletim işi zora sokmadan bitirecektir diye düşünüyorum.”
14 Mayıs seçimlerinin önemi
14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin Türkiye’nin dünyadaki yerini göstermesi bakımından önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AKPM’den (Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi) bir grup gelmiş. Bugün onları Binali Bey'e havale ettim. Binali Bey dedi ki, bunlar bizimle otelde görüşmek istiyor. Biz CHP değiliz. Bunlarla bu tür görüşmeleri otelde CHP yapabilir. Bizimle görüşmek istiyorlarsa partide görüş. Otelde ne işimiz var bizim? Türkiye ile ilgili Batı’nın hesapları var. Macron’un durumunu görüyorsunuz. Çin seyahatinin perde arkası nedir? Amerika ile olan ilişkileri neler? Bu soru işaretlerinin cevabını bu işi inceleyip görmek lazım. Le pen Macron’un önüne geçmiş. Oradan aldığımız anket sonuçlarını söylüyorum” dedi.
Türkiye’nin bu seçimle birlikte Batı’ya bir mesaj vereceğini ifade eden Erdoğan, “Bu mesajı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Bu ülke terörle mücadele ederken de ekonomi politikalarını belirlerken de Batı ne der diye bakmıyor. Biz şu anda işimize bakıyoruz. Biz savunma sanayinde yüzde 20’den 80’e çıktıysak bu başarının adımıdır. Batı Erdoğan’a karşı olduğunu söylüyor. Erdoğan’a karşı aldıkları bu cephe benim milletime karşı aldıkları cephedir. Benim milletim bu oyunu 14 Mayıs’ta bozacaktır. Türkiye’deki seçimleri sadece Batı yakından takip etmiyor. İslam aleminden görüştüklerim 14 Mayıs ne alemde diye soruyor. Özbekistan Cumhurbaşkanı ile görüşmemiz oldu. Özbekistan’a da bir Togg gönderdik. Çok beğenmiş. Siz bizim yolumuzu açıyorsunuz diyor” diye konuştu.
“Önümüzdeki 7 yılda 1 milyon Togg yollarda olacak”
Togg için kamu bankalarının bir kampanya yapabileceğini aktaran Erdoğan, önümüzdeki 7 yılda bir milyon Togg’un yollarda olacağını söyledi. Togg’un zırhlısını yapmanın mümkün olup olmayacağını konuşacağım. Zırhlıda en ileri olan şu anda Mercedes. Togg için de benzer adımların atılmaması mümkün değil. Gürcan Bey'e seslenmiş oluyoruz. Bunun çalışmasını mesai arkadaşlarıyla yapacaktır diye düşünüyorum” dedi.
“Ülkenin 21 yıl boyunca elde ettiği kazanımları yok etmek isteyen bir güruh var”
14 Mayıs seçimlerinin Türkiye Yüzyılı’na ulaşmak için hayati öneme sahip olduğunu belirten Erdoğan, “Ülkenin 21 yıl boyunca elde ettiği kazanımları yok etmek isteyen bir güruh var. Hiçbir vizyonu, hedefi, vaadi olmayan bu güruhun tek hedefi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmemize engel olmak. Önümüzdeki seçimin önemi buradan geliyor. İnanıyorum ki vatandaşlarımız da bu seçimin önemini kavradı” dedi.
Erdoğan, ”Milli güvenlik noktasında terörist başını bırakacaklarmış, Selo’yu bırakacaklarmış FETÖ’nün içerideki uzantıları, KHK ‘dan suçlu olanlar bırakılacakmış. Biz gelirsek bunları serbest bırakacağız onun için oylar bize. Biz hukuk devleti içinde bu tür vaatlerde bulunamayız. Bu hukuk devletinin ahlaki anlayışına uygun değildir. Ben cumhurbaşkanlığı adaylığımı genel af üzerine bina etmedim. Bay Bay Kemal buralardan ne elde ederim, bunun gayreti içinde. Ülkeyi terör örgütlerine teslim etmenin gayreti içindeler. Şu an listelerine bu tür isimleri de koydular” diye konuştu.
“Bırak bakan olmayı milletvekili olamaz dedikleri kişiyi listelerinde en uygun yerlere koydular” diyen Erdoğan şunları kaydetti:
“Diğer birkaç kişi için de böyle ifadeleri var ama şimdi en uygun yerlere yerleştirdiler. Bize ihanet ettilerse şimdi sıra onlarda. Gereken ihaneti yapacaklardır, bizim de onlardan beklediğimiz bir şey olmadığı gibi gitmek isteyene zorla 'dur' diyemeyiz. Bunlar dış mihrakların siparişi ile bir araya gelen kuklalar.”
Gençler için yapılacak düzenlemelerle ilgili konuşan Erdoğan, Gençlerin Türkiye’yi terk ettiği iddiasının doğruyu yansıtmadığını belirtti. Erdoğan, "Bu seçimden adaylarımızın iki tanesi 18-19 yaşında. Yüzücümüz var 19 yaşında. Galatasaray Üniversitesi’nde başarılı bir öğrenci. 30 yaş altı 25 adayımız mevcut. Projelerimiz hazır. Kamuya işe alımda sınavdaki başarıyı esas alarak bu konuda tereddüttü gideriyoruz. Mülakatların sebebi kurumların ihtiyacına en uygun insan kaynağına erişme gayesidir. Gençlerimizin aldığı ilk bilgisayar, ilk telefondan vergi almayacağız. Yeni evlenen çiftlere 150 bin faizsiz evlilik kredisi vereceğiz. Aile ve gençlik bankası kuracağız. Keşfini yaptığımız doğal gaz ve petrol geliriyle kurulan bu bankayla gençlerimizi her alanda destekleyeceğiz” açıklamasını yaptı.
Bu uygulamanın gençler için Norveç tarafından halihazırda sürdürüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimiz hayal kursunlar onların hayallerini gerçekleştirecek iktidar iş başında. Biz her şart altında onların yanındayız, destekçileriyiz” şeklinde konuştu.
Şehir hastaneleri ile ilgili eleştirilere tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bay Bay Kemal bilmez hastanelerimizi yap işlet devret yöntemi ile yapıyoruz. Her büyükşehre şehir hastanesi kuracağız” dedi.
Aile Koruma Kalkanı programının aileyi güçlendirmeye yönelik yenilikçi çalışmalardan biri olduğuna vurgu yapan Erdoğan, daha kapsamlı, daha etkin şekilde programı genişleteceklerini ifade etti.
Gençler öncelikli olmak üzere her aileden en az bir kişiye iş imkanı sunulacağını belirten Erdoğan şunları söyledi:
“Her alanda ailelere maddi katkı vereceğiz. Amacımız aile yapımızı korumak. Ev hanımlarının sigortalılığı konusunda atacağımız adımlar olacak. Ev hanımlarının emeklilik primlerinin bir kısmını devlet olarak biz önleyeceğiz. Bu kurumun korunması önceliğimiz, anayasal değişiklik yapacak kadar bu konuya sahip çıkıyoruz. Ailemizi, kadınlarımızı çocuklarımızı korumak için her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bizim mücadelemiz sapkın akımlardır, LGBT gibi sapkın akımların ülkemizde varlık göstermesine, milletimize dayatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Kemal efendi kadın haklarını savunmaya kendi partisinde tacize, tecavüze uğrayanları savunmakla başlayabilir. Tacizci, tecavüzcü CHP teşkilatından olunca bunların ağzını bıçak açmıyor.”
Erdoğan, “Belediyelerden atılan vatandaşları göreve getirmeyi ancak biz başarırız. Onlara yapılan zulme hiçbir zaman duyarsız kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız. Kimse işten atılmayacak dedi. Böyle bir durum olursa beni bulsun dedi. Bu kadar insanlar işten atıldı. Günlerce gittiler, haftalarca gittiler, belediyelerin önünde işten atıldılar. İşten atılanların bir kısmını işe aldık ama bunlar hiç yeniden belediyelerde işe almadılar. Ardından yerel seçim de geliyor. Bu seçimlerde CHP mağdurlarının da kimsesi biz olacağız” diye konuştu.
Savunma sanayinde projelerin bitmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin hayallerini gerçekleştirecek adımları atmaya devam edeceklerini ifade etti.
Erdoğan, ”Aracı yaparsınız, gereci yaparsınız ama mühimmatınız yoksa aracı yapmanız hiçbir işe yaramaz. Bunun üretimini yapıp mühimmatı yaparsanız karşı tarafa güç gösterisinde daha rahat bulursunuz. Biz başardıklarımızı, yapamazsınız diyenlere karşı başardık. Altay Tankı önümüzdeki günlerde Savunma Bakanlığımıza teslim edilecek. Bu arada Almanlardan aldığımız Leoparların bakımı ile ilgili Adapazarı’nda Bay Kemal’in eleştirdiği, Katar’a sattılar dediği, böyle bir şey yok. Katar ortak olmuştur. Adapazarı’ndaki fabrika bütün tankları tamir bakımı orada yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
TCG Anadolu Gemisi ile ilgili eleştirilere sert tepki gösteren Erdoğan, ”TCG Anadolu bir tane terbiyesiz çıkmış, kalkıyor TCG Anadolu ile ilgili en ağır hakaretleri yapıyor. Bu teröristlerle iç içe olan tek yıldız takmış. Böyle ahlaksız biri. CHP yapısı içinde. Bütün bunlarla beraber TCG Anadolu’yu ordumuza teslim ettik. Bular bizim dünya standardında çok önemli yere gelmemizi sağladı. Bu gemi ile Bayraktar TB3, SİHA, Kızılelma, Hür-jet uçaklarımız buradan iniş kalkış yapacaklar. Bu bizi denizlerde çok güçlü yapıyor” dedi.
Yeni bir adım atarak TCG Anadolu’nun bir misli büyüğünü inşa edeceklerini aktaran Erdoğan, ”Bunların yapabildikleri ortaya koyabildikleri eserleri yok. TCG Anadolu ile dünyanın her köşesinde askeri operasyon yürüteceğiz. Akdeniz’e bununla çok daha rahat açılacaksın. Bunun boyu 220 metre filan. Hele hele içerisi gezdiğiniz zaman pırıl pırıl. Bunlar anlardan da anlamazdan da konuşuyor. Sen Erdoğan’ı sevmeyebilirsin, Hulusi Akar’ı sevmeyebilirsin. Kızılelma 32 bin feet’te operasyona hazır. Herhangi bir tehdit buna vızıltı. Ben gurur duyuyorum. Yapanlarla gurur duyuyorum. Özdemir abimizle, oğullarıyla gurur duyuyorum. Türkiye’nin iftihar edecekleri bir eserleri yok. Tutun şöyle köprülerden viyadüklere varıncaya kadar var mı?” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin uygulamadaki başarısını son 5 yılda güçlenen ekonomik ve siyasal başarılarda gördüklerini söyleyen Erdoğan, sistemin gerektiğinde restore etmeye açık olduğunu ifade etti.
İlk dönemdeki tecrübelerinin ışığında sistemi daha ileriye götürecek adımlar atmak için tereddüt etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, “HDP’yi eskiden beri terör örgütünün parlamentodaki uzantısı olarak gördüğümüzü HDP eşittir PKK olarak gördüğümüzü söyledik. HDP Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak o masanın ortağı olduğunu ifade etti. CHP ve masa ortakları, HDP'nin ve terör örgütü PKK/YPG'nin bölücülük ve Türkiye düşmanlığı üzerine kurulu gündemine teslim olmuştur. CHP halka kendini kabul ettiremeyince terör örgütünden medet umar hale geldiler. AK Parti’ye göre terörist başına özgürlük olamaz” ifadelerine yer verdi.
CHP’nin HDP ile mecliste görüşmesi ile ilgili konuşan Erdoğan, "Parlamentoda kapalı kapılar ardında neler söylediler. Bir kadın çıktı garip garip şeyler söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracaklarmış. CHP, HDP’ye Diyanet işleri Başkanlığı’nı kaldıramayız demedi. Dağ kadrosundan bile 7’li masaya, Bay Bay Kemal’a destek açıklaması yapıldı. O sadece partisindeki tacizcileri, tecavüzcüleri korumayı bilir, PKK’yı FETÖ’ye, terör örgütlerine umut verir başka çaresi yok. Bu adamın ne başarısı var. Genel başkanı olduğu partiye tek seçim kazandırmamış. 14 Mayıs’ta vatandaşlarımı bunlara yol vermeyeceğini görüyorum. El ele vereceğiz bu süreci güçlü bir parlamentoyla götüreceğiz. Kesinlikle kapalı kapılar ardında bir pazarlık yapıldı. Çünkü açıkladıkları anda taşlar yere dökülecek. Teröristlere umut verenlere ben inanıyorum ki benim milletim fırsat vermeyecektir” diye konuştu.
Erdoğan gazeteci olsaydınız bu seçimin manşetini nasıl belirlerdiniz sorusuna “Yüzyılı Başlıyor” şeklinde cevap verdi.