Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan paralel yapıya sert mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan İlim Yayma Cemiyeti toplantısında konuştu.
İşte konuşmasından satır başları:
Bundan 65 yıl önce İlim Yayma Cemiyet'ini kuran 68 büyüğümüzü saygıyla anıyoruz. Bundan 65 yıl önce toprağa dualarla diklilen fidan bugün koca bir çınara dönüştü
İlim Yayma Cemiyeti Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının anasıdır.
Dün Kut'üm Amare Zaferi'nin 100. yıl dönümüydü. Ülkemizde bazı kendini bilmez, hadsiz tipler var. Ben bunu zaferden saymıyorum diyor.
Biz tarihimizden ibret almayız, kuvvet alırız. Bu sebeple bir millet tarih sahnesinden silinmek isteniyorsa, o milleti tarihsiz hale getirmektir. Bugüne kadar yapılan da budur. Yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek anlayışıyla hareket edenler, bu milleti tarihinden utanır hale getirmek istemiştir.
Yenilen taraf durumun farkındaydı. bu utancı gizlemek için çok büyük çaba sarf etmişlerdir. Kut şehrindeki askerlerin salınması için Halil Paşa'ya 1 milyon pound değerinde altın teklif etmişlerdir. Bunda başarılı olamayınca, zaferi itibarsız hale getirmeye çalışmışlardır. 1 Temmuz 1916 yılında Daily Mail gazetesinde basılan fotoğrafın altında, "Kut kahramanı İstanbul'da". Halbuki general İstanbul'da esir olarak bulunuyor. Olayın aslı bu.
Sonraki yıllarda da basında bu minvalde haberlere rastlanıyor. Aynı şeyi bugün de yapmıyorlar mı? Onlar istedikleri kadar karalasınlar, biz inanıyoruz, güçlüyüz yolumuza aynı bu şekilde devam edeceğiz.
Bölgeyi kendi çıkarları için dizyn etmek isteyenler, 100 yıl sonra aynısını bugün yapıyorlar. Suriye, Irak, güneydoğudaki olaylar için manşetlere, sosyal medya kampanyalarına şahit oluyoruz.
3 yıl önce Gezi olayları sırasında sanki içsavaş yaşanıyormuş gibi gösteren batı yayınları kamp kurmuşlardı. Ülkemizi karalamak için her türlü kampanyayı yaptılar. Şu anda paralel devlet yapılanması bunu yapmıyor mu? Ülkemiz aleyhinde iftira kampanyaları yürütüyorlar. Yalanın envai çeşidi onlarda var. Çok ciddi kısmı cezaevinde, bir kısmı kaçtı gitti. Dedik ya inlerine gireceğiz, girdik, giriyoruz. Bu ten bu canda oldukça bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun sonuna kadar gideceğiz.
O kadar enterasan ki, ABD'de bir enstitüde konferans vereceğim bir tarafta PKK, bir tarafta ASALA, bir tarafta paralel. Ne zamandır bunlar ahbaptı. O çok iyi bir fotoğraf karesiydi. Hala gaflet içerisinde olan samimi kardeşlerimiz bu işten kurtulurlar. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavan ihanet. Bunların yapısı bu. Adi suçlardan, terör suçlarından hüküm giymiş kişileri gazeteciler hapse atılıyor diye bunlar yutturmaya çalışıyor.
Peki siz Suriye rejiminin katlettiği onlar kişinin haber olduğunu duydunuz mu? Kendi ülkelerindeki gizli bilgileri ifşa edenler için raporlar hazırlandığını işittiniz mi? Terör konusunda da aynı ikircikli tavra şahit oluyoruz. Biz PYD, YPG terör örgütü diyoruz, bakınız çok enterasan ABD Savunma Bakanı ayrı, Sözcü ayrı şey söylüyor. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir.
Adana'daki MİT TIR'ları meselesinde, Türkiye hukuk devleti olmasaydı bu ihanetin cezası çok başka olurdu. Türkiye hukuk devleti olmayı başardığı için hesabı mahkemede veriyorlar. Bu sıradan mesele değildir. En açık, en aleni ihanet teşebbüsünü gerçekleştirenlerin bu millete ve bu devlete yapamayacakları kötülük yoktur. Bu ihaneti yapanlar kendi kazdıkları kuyuya düşmüştür. Paralel ihanet şebekesinin ülkemize verdiği zarar gayet büyüktür. Ülkemizin en parlak beyinleri şahsiyetsiz, kişiliksiz, riyakar robotlar haline dönüşmüştür.
Hala bu yapının içinde kalmakta ısrar edenler, hiç kusura bakmasınlar başlarına gelecekleri kabul ediyor demektir. Terör örgütü içinde bulunana terörist denir. Şimdi yeni bir şeye gidiyoruz. "İllegal terör yapılanması" veya "illegal terör örgütü" diyerek üzerlerine gideceğiz.
İslam dünyası Türkiye'ye bakıyor. Sizler de Türkiye'nin umudu olarak bunu sırtlanacaksınız. Yurtlar, şubeler yeterli değil. Paralel yapıya kaptırılan herbir evladımızın vebali üzerimizdedir. Evlatlarımızın bu tür şer şebekelerinin eline geçmesinin önüne geçme mecburiyetindeyiz. Bugünler rehavet dönemi değil, daha çok gayret dönemidir. Sizler bu işi daha ileri taşıyacaksınız.