Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dünyaya çağrı: İsrail'in karşısında durmak hepimiz için vicdani bir zorunluluktur

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tiran’da Namazgah Camisi'nin açılışında konuştu.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Bugün çok büyük bir bahtiyarlık yaşıyorum. 2015 yılında temelini attığımız Balkanların en büyük camisinin tüm Müslüman kardeşlerimiz için hayırlı olmasını Rabbim'den niyaz ediyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımızın katkıları ile inşa edilen caminin yapımına başta Sayın Rama başta olmak üzere emeği geçem tüm Arnavut kardeşlerimize teşekkür ediyorum.

Balkan coğrafyasının en büyük camisinin kardeşliğimizin en yeni nişanesi olarak hafızalardaki yerini alacağına inanıyorum. Tiran Namazgah Camisi'ni bugünün inşaat teknolojosi ile, Osmanlı mimarisini buluşturan bir yapı olarak tasarladık. Yaklaşık 10 dönümlük arazi üzerine inşa edilen cami üzerinde aynı anda 8 bin kişi ibadet edebilecek. Sergi salonu, kütüphane, çalışma odaları ve kültür merkezi ile camimizi bir külliye anlayışı ile inşa ettik.

Namazgah Cami aramızdaki dostluğun kardeşliğin sembolü olacağından şüphe duymuyorum. Görenleri hayran veren, iç huzuru veren bu muhteşem eserde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Burada şunu vurgulamak isterim Arnavutluk ile ilişkilerimizin daha da derinleştirilmesi önceliğimizdir.

İki millet birbirlerini her vesile ile desteklemiş, derdine ve sevincine ortak olmuştur. Ülkemizdeki deprem felaketlerinde iki milletin gösterdiği dayanışma, uluslararası camiaya örnek teşkil etmiştir. İslam düşüncesinde medeniyetin temelinde cami vardır. Camiler kardeşlik yardımlaşma ve dayanışma gibi toplumu yücelten değerlerin yaşatıldığı yerlerdir. Camiler insanlığı tevhide çağıran, kubbesi ile müminleri birleştiren hakikat merkezleridir. Bugün camiler inşa ettiğimiz gibi, bu değerleri yaşamak ve yaşatmak için hep birlikte gayret göstermeliyiz. 

NETANYAHU BÖLGEDE BARIŞ SAĞLANMASI GİBİ BİR NİYETİNİN OLMADIĞINI GÖSTERDİ

Barış dini İslam'ın yüce değerlerinden kopmamalı, kutsal dinimizi şahsi emelleri için istismar eden çıkar gruplarına meydanı boş bırakmamalıyız. Gazze'de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında İsrail'in uyguladığı zulüm 1 yılı geride bıraktı. İsrail yönetimi Filistin'de çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden saldırılarına devam ediyor. Şimdi de katliam politikalarını Lübnan'a taşıdılar. İsrail'in uyguladığı devlet terörünün karşısında durmak hepimiz için vicdani bir zorunluluktur Netanyahu yönetimi Lübnan'a da saldırmak sureti ile bölgede barış sağlanması gibi bir niyetinin olmadığını tekrar göstermiştir. Bu kutsal mekanda bir kez daha Müslümanlar başta olmak üzere vicdan sahibi tüm dünyaya, İsrail saldırganlığına karşı ortak tavır almaları çağrısında bulunuyorum.