Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan seçim mesajı: Önümüzde 5 ay var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kumluca'da açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Karşımızda kendimiz ve evlatlarımız için geleceğimize umutla bakabileceğimiz bir Türkiye tablosu olduğuna inanıyorum. İnşallah yeni dönemin adına da Türkiye Yüzyılı diyoruz. Kumluca Türkiye Yüzyılı'nın evelallah önemli bir adımı olacak, Finike, Manavgat öyle olacak. 19 ilçesiyle Antalya öyle olacak." diye konuştu. Antalya'da toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti eleştirerek, “Milletimizi vesayetin cenderesinden kurtarmış olmakla övünüyoruz. Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyorlar. Bu defaki vesayetin adı ne biliyor musunuz, 6'lı masadaki vesayetin adı, siyasi vesayet" dedi. "Türkiye'nin her meselesini çözdük, sadece işte bu muhalefet sorununu halledemedik" diyen Erdoğan, "Maşallah şu anda bugün karşımda gördüğüm muhteşem katılım Antalya'nın nereye doğru yürüdüğünü gösteriyor, fazla değil, 5 ayımız var. 5 ay durmak yok, sandıkları gümbür gümbür patlatmaya hazır mıyız?" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde toplam değeri 8 milyar 143 milyon TL olan 89 projenin toplu açılış törenini gerçekleştirdi. Açılış töreninde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Ak Parti Antalya milletvekilleri ve Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş da yer aldı.
6 BİN 534 VATANDAŞA 137 MİLYON TL
Burada konuşan Erdoğan, Antalya ile hasret gidermeye geldiklerini belirterek, geçen ay aşırı yağış nedeniyle sel felaketine maruz kalan Kumluca, Demre ve Finike'deki vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Felaketin ilk anından itibaren devlet olarak olaya müdahale etiklerini ifade eden Erdoğan, “Ardından yaraları saracak adımları süratle attık. Her şeyimizle orada devletin varlığını ifade ettik. Kardeşlerimizi o felaketin içinde yalnız bırakmadık. Niye biz devletiz? Oralarda görevimizin başındayız. Kumluca'da 1000, Finike'de 226, Demre'de 50 haneye eşya desteği verdik. Toplam 883 iş yerine nakdi destek sağladık. Zarar gören bin 615 araç için sahiplerine maddi yardım yaptık. 2 bin 769 çiftçiye, 40 milyona yakın ödeme yaptık. Toplamda 6 bin 534 vatandaşımıza 137 milyon nakdi yardım yapıldı" dedi.
SEL FELAKETİNİN SEBEPLERİNİ SAYDI
Dere yataklarına yapılan müdahalelerin, izinsiz inşa edilen köprü ve menfezlerin, buralardan geçirilen boruların, dökülen sera atıklarının yol açtığı sıkıntıları son afette bir kez daha gördüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kumluca ilçe merkezindeki selin en önemli sebebinin dere yatağı üzerine inşa edilen pazar yeri ve park alanı olduğunu tespit ettik. Derenin üzeri kapatılan 558 metrelik bölümünü yarıya yakınını hemen açtık, kalanlarını birkaç ay içinde açacağız. Sel bölgesinde bugüne kadar DSİ tarafından yapılan 1,3 milyar liralık yatırım daha büyük felaketin önüne geçmiştir. Meseleyi kökünden çözmek için 9 taşkın koruma tesisi, 4 gölet ve 3 mendirekten oluşan 16 kalem yatırımı 4,3 milyar liralık yatırım bedelle hayata geçirmek üzere çalışmalara başladık. Bu yıl içinde yatırımların inşasına geçiyoruz" diye konuştu.
'FAZLA DEĞİL, 5 AYIMIZ VAR'
Afetlerde dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumunda olduklarını dile getiren Erdoğan, “Turizmde yaptıklarımızı söylemeye gerek bile yok. Antalya Havalimanımızı daha önce büyütmüş ve modern hale getirmiştik. Şimdi havalimanını iki kat daha büyüterek toplamda 8,5 milyar avroyu bulan kiralama bedeliyle hem devletin kazandığı hem de yatırım ve işletme katkısıyla Antalya'mızın kazandığı modeli sürdürüyoruz. Turizm şehri Antalya'nın belediyelerin görevi olduğu halde yapmadıkları atık su tesislerini hükümet olarak biz yapıyoruz. Şu anda karşımda gördüğüm şu katılım Antalya'nın nereye doğru yürüdüğünü gösteriyor. Fazla değil, 5 ayımız var 5 ay, 5 ay durmak yok. Ve sandıkları gümbür gümbür patlatmaya hazır mıyız?" diye sordu.
‘ATTIĞIMIZ HER ADIMDA, KARŞIMIZDA İLKEL VE SAPKIN BİR ZİHNİYET BULDUK’
20 yıldır eser ve hizmetleriyle konuştuklarını ve yatırımlarıyla milletin karşısına çıktıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bugün hamdolsun bölgesi ve dünyasında söz, iddia, güç, vizyon ve proje sahibi bir Türkiye var. Sağlıktan savaşa krizlerin kol gezdiği, enerjiden gıdaya her alanda dünyanın sıkıntı yaşadığı bir dönemde dahi ülkemizi hedeflerinin menzilinde tutmayı başardık. Daha önemlisi bu mücadeleyi ve elde ettiğimiz kazanımları, içerideki tek parti artığı kifayetsizlere rağmen yürüttük. Attığımız her adımda, başlattığımız her reformda karşımızda ilkel ve sapkın bir zihniyeti bulduk. Milletimizin karşısına hangi projeyle çıktıysak, ne dediler 'yaptırmayız.' Ülkemizi hangi hedefe yönelttiysek, şehirlerimize hangi yatırımları götürdüysek, ne dediler 'yaptırmayız', niye diye sorduğumuzda da arsızca 'bizim işimiz bu' dediler. Bunlar karşımıza 'yapamazsınız' diye her dikildiklerinde, yaparsak biz yaparız diyerek azimle, kararlılıkla, gayretle yolumuza devam ettik. İşte bugün Kepez bunu söylüyor."
SEÇİM ŞARKISINI DİNLETTİRDİ
Türkiye'nin kendine biçtiği tek misyonu 'yaptırmamak, ettirmemek' olan bir muhalefete rağmen bugünlere geldiğini belirten Erdoğan, yeni seçim şarkısı 'Yarın değil hemen şimdi' şarkısını dinlettirdi. Ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, “Yeni bir seçimin arifesinde karşımıza yine bir 'yaptırmayız' ittifakıyla çıktılar. Üstelik bu sefer sadece bize yaptırmayacaklarını söylemekle yetinmiyor, kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar. Geçmişte on yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların, siyasi dağınıklığın yol açtığı kayıplarla heba eden Türkiye'ye tek vaatleri, yine aynı düzeni geri getirmek. Ama yapamayacaksınız. Antalya, Türkiye size bunu yatırmayacak" diye konuştu.
‘6'LI MASADAKİ VESAYETİN ADI SİYASİ VESAYET’
Partililere kapı kapı dolaşmaları çağrısında bulunan ve güvendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletimizi vesayetin cenderesinden kurtarmış olmakla övünüyoruz. Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyorlar. Bu defaki vesayetin adı ne biliyor musunuz, 6'lı masadaki vesayetin adı, siyasi vesayet. Biz ülkemizi siyasi ve sosyal kaos ikliminde çıkarmakla gurur duyuyoruz. Bunlar kendi kaoslarını oluşturmaya çalışıyor. Biz cumhuriyetimizin yeni asrına 'Türkiye Yüzyılı' vizyonu damgasını vurmaya çalışıyoruz, bunlar tekrar ülkeyi kendi içine kapatmaya çalışıyor. Velhasıl nereden tutsanız elinizde kalan bir anlayışla karşı karşıyayız. Üstelik millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil. Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduğuna dair işaret de yok. Türkiye eskiden yürütmede iki başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödemiş, siyasi, sosyal, ekonomik krizler yaşamıştır. Bunlar iki de değil, 6 başlı bir yürütme peşinde koşuyorlar. Allah akıl, fikir, izan versin."
'BUNLARDA UTANMA SIKILMA YOK'
Muhalefetin ortada vizyon, program, proje namına hiçbir şey olmadığı için istemezükçülük dışında bir şey de söyleyemediğini dile getiren Recep Tayyip Erdoğan, “Mesela geçtiğimiz yıl Antalya'ya yurt dışından 15 milyon turist geldi ya, bunlara göre hepsi de kapıları suratlarına kapatmamız gereken yabancılarmış. Kafaya bak ya, sadece Rusya ve Ukrayna'dan 100 bin kişi, aradıkları huzur ve refahı burada buldukları için Antalya'ya geldi. Aynı şekilde Avrupa, Orta Doğu ülkeleri ve dünyanın dört bir yanından insan dinlenmek, eğlenmek, kaliteli vakit geçirmek için Antalya'yı tercih ediyor. Peki bu kadar insan Antalya'ya gelince, milyonlarca vatandaşımız iş sahibi oluyor. Yüz binlerce üreticimiz, çiftçimiz mülk sahibimiz malını değerinden pazarlayabiliyor. İnşaattan ulaşıma, sanayiden enerjiye tüm sektörler canlanıyor. Öyleyse yurt dışındaki yatırımcılara 'Türkiye'ye gelmeyin' demenin manası nedir? Kim diyor bunu, Bay Kemal. Bunlarda utanma sıkılma yok" şeklinde konuştu.
'NEYİN HESABINI SORUYORSUN'
Ülke içindeki yatırımcılara 'size bunların hesabını soracağız' dediklerini de söyleyen Erdoğan, “Kafaya bak ya, kime neyin hesabını soruyorsun. Eğitimde, sağlıkta her türlü adımı bunlar attı. Ulaşımda 6 bin 100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometreye yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi, köprülerimizi bunlar yaptı. Neymiş, şimdi onlara hesap soracakmış, sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun? Bu millet size bunun fırsatını vermez. Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek. Onun için çalışacağız" dedi.
'MUHALEFET SORUNUNU HALLEDEMEDİK'
Muhalefete eleştirilerini sürdüren Erdoğan, “Huzurumuza kasteden terör örgütü yandaşlara bunlar yüz vermedi mi, Bay Kemal bu teröristlerle kol kola dolaşmadı mı? Hala bunların önünü açmaya gayret etmiyorlar mı? Ama Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te bunların hesabını biz sorduk. Şimdi bu teröristler güneye gittiler ve yine devam ediyoruz, edeceğiz. Soruyorum, kendi ülkesi ve milletine düşmanlık eden böyle bir siyaset anlayışının dünyada başka bir örneğini yoktur, göremezsiniz. Çünkü hiçbir ülkede siyasetçi yediği ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı zehirlemeyi aklından bile geçirmez. Tam tersine milli meselelerde her türlü farklılığı bir kenara bırakıp, kendi devleti ve hükümetinin etrafında sımsıkı kenetlenir. Türkiye'nin her meselesini çözdük, sadece işte bu muhalefet sorununu halledemedik" diye konuştu.
‘EGE'DE BİZİMLE UĞRAŞMAYIN’
Konuşmasında Yunanistan'a da seslenen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Savunma sanayiinde artık bizim İHA'larımız, SİHA'larımız, Akıncılarımız, Kızıl Elmamız var mı? Herkes şimdi bunları kıskanıyor. Bay Kemal sen nerede dolaşıyorsun, senin yavruların nerelerde dolaşıyor, biz Tayfun'u şu an ateşledik, menzili ne kadar, 561 kilometre. Yunanlılar telaşa kapıldı. Hemen gazeteleri başlıkları attı, 'Ya bunlar Atina'yı vuracak.' Bizim öyle bir derdimiz yok. Yeter ki siz bizimle Ege'de uğraşmayın. Ege'de bizimle uğraşmadığınız müddetçe biz sizlerle uğraşmayız, bizim daha yapacak çok işimiz var."
Erdoğan, Antalya'daki açılış töreninin ardından helikopterle selin yaşandığı Kumluca ilçesine geçti.
SELİN VURDUĞU KUMLUCA'DA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'daki toplu açılış töreninin ardından 12 Aralık günü selin vurduğu Kumluca'ya geldi. Selden zarar gören alanlarda incelemelerde bulunan Erdoğan, burada Buğday Pazarı'nda otobüsün üzerinden vatandaşlara seslendi. Bazı kadınlar burada Erdoğan'a sepet içerisinde domates hediye etti. Kumluca ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Tarım ve Ormanı Bakanı Vahit Kirişci, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ve Antalya milletvekilleri eşlik etti.
'TÜM İMKANLARIMIZLA SAHAYA İNDİK'
Sel felaketi nedeniyle Kumlucalılara geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, “4 ayda düşen yağmurun 1 günde yağmasıyla oluşan sel afeti, yolların kapanmasına ev, işyeri, araç ve seraların su altında kalmasına sebep oldu. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her afetten muhafaza eylesin. Afetin başladığı andan itibaren elimizdeki tüm imkanlarla sahaya indik. Bakanlarımızı bölgeye göndererek çalışmaların koordinasyonunu sağladık. 2 bin 385 personel, 454 araç selin yaşandığı ilçelerimizde müdahale ve iyileştirme faaliyetleri yürüttü. Sel sularının bastığı 624 ev ve işyeri temizlendi. 14 konut tahliye edildi. Heyelan tehdidi altındaki 8 konut boşaltılarak, vatandaşlarımıza konteyner verildi" dedi.
ACİL İHTİYAÇLAR İÇİN 171 MİLYON LİRA
Yaşanan tüm afetlerde vatandaşları yalnız bırakmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Acil ihtiyaçlar için toplam 171 milyon lira ile barınma ve gıda malzemeleri kurumlarımızca bölgeye gönderildi. Önceki yıl yaşanan yangın afetinden sonra doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık. Onları yalnız bırakmadığımız maddi, manevi her türlü desteği verdiğimiz gibi sel felaketinde de sizleri yalnız bırakmadık. Bir musibet var, bir felaket var, bir felaketin olduğu yerde biz devlet olarak halkımızı, vatandaşımızı yalnız bırakamayız. Biz eli bağlı duramayız. Siz bize bir görev verdiniz" diye konuştu.
'BURAYI BU TÜR FELAKETLERDEN KORUYACAĞIZ'
Kısa zamanda felaketin izlerinin silindiğini belirten Erdoğan, bunu daha önce Manavgat'taki yangında, Muğla'da, Antalya'nın diğer ilçelerinde de yaptıklarını söyledi. Erdoğan, “Burada aynı şekilde bakan arkadaşlarımızı gönderdik, bütün kurumlarımızı seferber ettik. Kısa zamanda bu felaketi ortadan kaldırdık. O televizyonlarda gördüğüm felaket kalmadı. Her taraf elden geçirildi. Şu anda da arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyor. 558 metre uzunluğunda derenin üstünde geniş box vardı. Şu an onu yıkarak kaldırıyoruz. Açık sisteme geçerek burayı artık bu tür felaketlerden koruyacağız" dedi.
'YENİ TEDBİRLER ALMAMIZ GEREKİYOR'
Selin bu kadar hasara yol açmasında dere yataklarına yapılan izinsiz ve yanlış yapıların da etkisi olduğunu belirten Erdoğan, “Tabiatın düzenine saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Büyüklerimiz, dere yatağında akar der. Onun için dereyi yatağından saptırmamak lazım. DSİ'nin son yıllarda bölgede yaptığı 1.3 milyar liralık yatırım sel felaketinin daha ağır sonuçlara yol açmasını engellemiştir. Ortaya çıkan tablo bundan sonra benzer yıkımlara maruz kalmamak için yeni tedbirler almamız gerektiğini gösteriyor. Acilen yapılması gereken yatırımların tespitini tamamladık, inşasına başlama aşamasına geldik. Bizleri sel afetinden koruyacak 4.3 milyar liralık yatırımla süratle inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.
DERE YATAKLARINA YERLEŞİM YAPMAYIN ÇAĞRISI
Manavgat'taki yangında hasar gören evlerin büyük bölümünü teslim ettiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Şimdi Manavgat'a gidiyoruz. Yangın afetinde vatandaşlarımız binaları yanmıştı. Onlara hemen gayet güzel modern evler yapıp, bunları en kısa zamanda teslim edeceğiz dedim. Bugün bunların 450 kadarını teslim edeceğiz. Geri kalanlarını da en kısa zamanda teslim edeceğiz. Sizlerden hem konut hem işyeri hem sera yapımında dere yataklarının önünü kapatmama konusunda hassasiyet bekliyorum. Büyük kayıplar yaşamamak için buna mecburuz. Bu tedbirlerin ihmali sebebiyle hiçbir vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, üzülmesine rıza gösteremeyiz. Bu son yatırımların ardından hep beraber sergileyeceğimiz yaklaşımla bölgemizdeki sel felaketi riskini en aza indireceğiz."
'YENİ DÖNEMİN ADINA TÜRKİYE YÜZYILI DİYORUZ'
Türkiye'yi 20 yılda asırlık hizmet ve esere kavuşturmuş olmakla gurur duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptıklarımızı yapacaklarımızın teminatı olarak görelim. Tarihimizin en üst seviyedeki demokrasi ve kalkınma altyapısını asıl hedefimizin sadece başlangıcı olarak kabul ettiğimizi her fırsatta söylüyoruz. Bu yeni dönemin adına da Türkiye Yüzyılı diyoruz. Kumluca Türkiye Yüzyılı'nın önemli bir adımı olacak. Aynı şekilde Finike, Manavgat, 19 ilçesiyle Antalya öyle olacak" diye konuştu.
'GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ'
Yatırım yapan, istihdam oluşturan, üreten, ihraç eden herkesi desteklediklerini belirten Erdoğan, Türkiye'yi büyütme yolunda ilerlediklerini söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendimiz ve evlatlarımız için geleceğe umutla bakabileceğimiz bir Türkiye olduğuna inanıyoruz. Dünyanın ciddi krizlerle sarsıldığı bir dönemde biz Türkiye Yüzyılı'nı sizlerle konuşabiliyorsak bu tablo sayesindedir. 20 yılda gösterdiğimiz tüm gayrete rağmen hala eksik olan, aksayan, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. Antalya'yı şu gördüğünüz hale getiren AK Parti iktidarı Allah'ın izniyle bunları da yapacak. Milletimizin gönlünü kazanmadık, derdine derman olmadık, beklentisini karşılamadık hiçbir kesimini bırakmadan gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Ülkemizi büyütme yolunda ilerleyeceğiz. Çalışanlarımızdan girişimcilerimize tüm kesimleri destekleyeceğiz."
PUTİN'E KUMLUCA DOMATESİ ÇAĞRISI
Putin ile arasında geçen diyaloğu anlatan Erdoğan, “Putin'e dedim ki, 'Bizim Kumluca'mız var. Buranın bir özelliği var. Burası adeta domates memleketi gibidir. Beni Kumlucalılara mahcup etme'. Sağ olsun o da ricalarımızı kırmadı. Zaman zaman kesilmeler oluyordu ya, önü açılan domateslerimizin ihracatında bunları gördük. Hanım kardeşlerim bize domates ikramında bulundular. Bu domatesler her şeye değer. Kumluca'nın en güzel örneklerinden birisi olduğu hazine değerindeki tarihi, ticari imkanlarımızı değerini bulmasını sağlayacak her çabanın yanında olacağız" diye konuştu.
'HUZURUN, GÜVENİN, İSTİKRARIN TÜRKİYE'SİNE YELKEN AÇTIK'
Antalya'da açılışını yaptıkları yatırımlar için hayırlı olsun dileklerini ileten Erdoğan, “Dün yoklukların, yoksullukların Türkiye'sinden, huzurun, güvenin, istikrarın Türkiye'sine yelken açtık. Yarın ise güneşin her alanda dünyanın en ileri 10 ülkesi arasında yer almış Türkiye'nin üzerinde doğacağı günleri görmek için sabırsızlanıyoruz. Kadınıyla, genciyle, çiftçisiyle, sanayicisiyle bu sevinci hep beraber yaşayacağız. Sel afeti sebebiyle sizlere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum" dedi.
ERDOĞAN, ZÜLFİYE TEYZE'Yİ ZİYARET ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'nın Kumluca ilçesinde otobüs üzerinden halka hitap ettikten sonra, 12 Aralık'ta yaşanan selden zarar gören alanları inceledi. Gavur Deresi üzerindeki köprü etrafında incelemelerde bulunan ve esnafla görüşen Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun selden bir gün sonra gerçekleştirdiği esnaf ziyaretinde telefonla görüştürdüğü ve ziyaret edeceğini söylediği Zülfiye Ceylan'ın (75) evine uğradı. Pide restoranı işletmecisi Ceylan'ın işyerinin üst katındaki evine giden Erdoğan, selden sonra yenilenen işyeri hakkında bilgi aldı. Erdoğan'a kendi elleriyle yaptığı yaprak sarma, pide ve meyve ikram eden Ceylan'ın evinin balkonuna Erdoğan'ın fotoğrafı ve Türk Bayrağı astığı görüldü. Ceylan'ın evinin salonunda bulunun Recep Tayyip Erdoğan portresi de dikkati çekti.
Erdoğan'ın evini ziyaret ettiği Zülfiye Ceylan, “Çok mutlu oldum, çok sevindim, mutluluğumu anlatamam. Böyle bir şey beklemiyordum. Allah razı olsun. Yerde karıncayla beraber olan, gönlü alçak Cumhurbaşkanım. Biz ona derdimizi anlattık o da bize tamam dedi. Selde çok kötü oldu burası onları anlattım. Alt komşum 'gidiyor her şey gidiyor' diye bağırıyordu. Ben buradan bağırıyordum. Başka hiç kimse yoktu. Çocuklarıma dua ediyordum. Gidiyordu Kumluca. Su gidecek yer bulamadı dağıldı bütün sokaklara" dedi.
Yaşadıkları için üzgün olduğunu belirten Ceylan, “Çok perişan olduk hepimiz. Nasibimde bu da varmış. Cumhurbaşkanımı güzel, çok sevinçle ve mutlulukla uğurladım. Pide yedirdim, sarma, portakal, mandalina, nar ikram ettim. Memnun ayrıldı buradan. Uğurlar olsun dedik gitti" diye konuştu.
SOYLU'NUN SÖZ VERDİĞİ ÇAY OCAĞI YENİLENDİ
Bu arada Süleyman Soylu'nun selden sonraki ziyaretinde işyerini kendisinin yaptırma sözü verdiği Vedat Sarıyer'in çay ocağı da yenilendi. Sarıyer işyerinin içerisine de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafını astı. İşyeri yenilendiği için mutlu olduğunu söyleyen Vedat Sarıyer, “Selin yaşandığı gün çok kötüydü. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu verdiği sözü tuttu. İşyerimiz 3 günde yenilendi. Her şey daha güzel oldu. Müşterilerim değişti ve arttı. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim" dedi.