Cumhurbaşkanı Erdoğan Tekirdağ'da konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ'da toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir adım atıldığını belirterek, "18 Mart, Çanakkale Köprüsü'nün temelini atıyoruz. Artık buradan giderken, bineceksin arabana köprüden geçeceksin. Laf değil, iş, iş, iş. Ama bugüne kadar bunların aklına geldi mi? Hani işte parlamenter demokrasi sisteminiz vardı. Yürümedi, yürümez. Aynı şeyi bize de yapmak istediler. Önümüzü hep gensorularla, güven oylamalarıyla kesmek istediler. Eğer biz dik durmasaydık, bu yaptıklarımızı bize yaptırtmazlardı." dedi.
Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde, Tekirdağ'a son olarak Mayıs 2015'te geldiğini ve toplam yatırım bedeli 226 milyon lira olan 42 ayrı eserin açılışını yaptığını hatırlatarak, "Maşallah Tekirdağ yerinde durmuyor, her gün yeni eserlerle, yeni projelerle büyümeye, kalkınmaya devam ediyor. Trakya bölgesinin çekim merkezi, öncü şehri ve bu yolda da devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Tekirdağ'ın ekonomi, ticaret ve tarımın yanı sıra terörle mücadelede de destan yazdığını belirten Erdoğan, alandakilere şöyle seslendi:
"Tekirdağ'ın kahraman evlatları, DEAŞ'ın katil sürülerine, PKK'lı vahşilere, dağları, ovaları şehirleri dar ediyor, dar. Aynı şekilde Tekirdağ, 15 Temmuz ihaneti karşında dik bir duruş sergiledi, safının darbecilerden yana değil milli iradeden, meşruiyetten, bağımsızlıktan yana olduğunu tüm dünyaya haykırdı. O gece 80 milyonun yazdığı demokrasi destanında Tekirdağlı yiğitlerin de kanı, canı, emeği var. Sizlerle, milletimle iftihar ediyorum. Sizler, Akif'in ifade ettiği gibi 'Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın/Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın/Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın/Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.' dediniz. Sizler, göğsünüzü siper ettiniz. Size F16'lar, tanklar, toplar, helikopterler sökmedi. Çünkü sizler bir şeye inanıyordunuz, 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' Şehadete inananlar için ölüm bir hiçtir, toprak bir hiçtir. Ben bu vatan ve bu milletin istikbali için gözünü kırpmadan şehadete koşan tüm Tekirdağlı şehitleri, onların şahsında tüm ülkemdeki şehitleri rahmetle yad ediyorum. Gazilerimize Allah'tan şifalar diliyorum, yakınlarına sabırlar temenni ediyorum. Tekirdağ yanımızda oldukça evelallah hiç kimse bizi yolumuzdan döndüremeyecektir. Trakya'nın yiğitleri dualarını, desteklerini bizlerden esirgemedikçe bu ülkeye kurulan tuzakların hepsi boşa çıkacaktır."
Erdoğan, toplam yatırım bedeli 762 milyon lira olan 36 ayrı eserin açılışının yapıldığını dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Sağlıkta Çerkezköy, Malkara ve Saray devlet hastanelerinin, adalette Çorlu Adiye Binası'nın resmi açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız Gençlik Merkezi Projesini, Kültür ve Turizm Bakanlığımız Muratlı Kültür Merkezi'ni, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız içme suyu ve kanalizasyon projelerini hayata geçirdi. Vergi dairesi binası, sahil güvenlik destek tesisleri tamamlandı. Orman ve Su İşleri Bakanlığımız atık su arıtma tesislerini, konektör hatları, içme suyu isale hatları, taşkın koruma projelerinin inşaatlarını bitirdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız 100 milyon liralık yatırımla İpsala Hudut Kapısı Malkara Yolu'nun kaplamasını yaptı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız enerji hatları yenileme projelerini, trafo merkezlerini şehrimizin hizmetine sundu. 225 milyon liralık yatırım."
"Tekirdağımız bir an önce dev şehir hastanesine kavuşmuş olacak"
Açılışı yapılan eserlerin hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, "Şu anda en öneli adım Tekirdağ Şehir Hastanesi... Bunu yapacak olan firma artık belli oldu. İnşaatı başlayıp Tekirdağımız bir an önce dev şehir hastanesine kavuşmuş olacak." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ziya Paşa'nın "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" sözüne atıfta bulunarak, şunları söyledi:
"Biz, iş ürettik, birileri de laf üretti. Biz bu anlayışla 15 yıldır ülkemize hizmet ediyoruz, taş üstüne taş koymaya devam ediyoruz. Bundan sonra da devam edeceğiz. Niye? Sizler buna layıksınız, Türkiye buna layık onun için. İstanbul ile Tekirdağ arasının nereden nereye geldiğini siz iyi bilirsiniz. İstanbul'dan Keşan'dan Gelibolu'ya oraların nereden nereye geldiğini çok iyi bilirsiniz. Şimdi yeni bir adım atıyoruz. 18 Mart, Çanakkale Köprüsü'nün temelini atıyoruz. Artık buradan giderken, bineceksin arabana köprüden geçeceksin. Laf değil, iş, iş, iş. Ama bugüne kadar bunların aklına geldi mi? Hani işte parlamenter demokrasi sisteminiz vardı. Yürümedi, yürümez. Aynı şeyi bize de yapmak istediler. Önümüzü hep gensorularla, güven oylamalarıyla kesmek istediler. Eğer biz dik durmasaydık, bu yaptıklarımızı bize yaptırtmazlardı."
Alandaki vatandaşların "Dik dur eğilme, bu millet seninle" tezahüratları üzerine Erdoğan, "Biz, hiçbir beşeri gücün karşısında eğilmedik, eğilmeyiz. Biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda ve secdede eğildik, orada eğiliriz, başka yok." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemde TBMM'nin yetkilerinin elinden alınacağının söylendiğini belirterek, "Yalan. TBMM'nin yetkileri aynen kendisinde. Alınan var. Ne? Artık öyle eskisi gibi akşam yat, sabah kalk al sana bir gensoru. Bu yok. Gensoruyu kim verecek? Millet verecek. Sen milletvekili olarak kimin vekilisin? Milletin vekili. Asıl gensoru sahibi kim? Millet. Şimdi biz diyoruz ki ey millet, al bu yetkini sen kullan." dedi.
Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde, 16 Nisan'daki halk oylamasına değinerek, "Ne diyor biliyor musun? 'Gençlerimiz için hayır.' Doğru diyor, doğru. Çünkü Kandil'e 14-15-16-17-18 yaşındaki gençlerimizi bunlar götürdü. O genç kızlarımızı oralara bunlar götürdü. Onlara silahlı eğitimleri Kandil dağlarında onlar verdi. Ondan sonra bunları şehirlere indirip öğrettikleri el yapımı bombalarla şehirlerde bunlar ne yazık ki ölüm kustular, kan kustular. Şimdi talimat veriyorlar dağdan; 'Oyumuz hayır'. Kardeşlerim unutmayın, kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır." diye konuştu.
"Eğer 'hayır' diyenlerle beraber hareket ediyorsan yolun açık olsun." diyen Erdoğan, yeni sistemde 18 yaşındaki gencin Parlamento'ya gireceğini belirterek, daha önce seçilme yaşını 30'dan 25'e indirdiklerini hatırlattı.
Bunun da yetmediğini ifade eden Erdoğan, "Şimdi de diyoruz ki yetmez, 18'e indireceğiz. Seçmeye 'evet' dediniz, biz diyoruz ki seçilmeye de 'evet'. Seçme ve seçilme yaşının 18 olmasına evet mi? Avrupa'da oluyor da bizde niye olmasın?" ifadesini kullandı.
Bu şekildeki uygulamanın dünyanın birçok ülkesinde bulunduğunu aktaran Erdoğan, bu uygulamanın Türkiye'de de olacağını, gençlerin önünü, ufkunu açacaklarını söyledi.
Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ahmet'im, Mehmet'im, Hasan'ım, Hüseyin'im, Ayşe'm, Fatma'm... Senin ecdadın Fatih 21 yaşında gemileri karadan yürüttü, bir çağı kapattı, bir çağı açtı. Buna hazır mısın? Öyleyse derslerine de iyi çalışacaksın. Sosyal hayatta, siyasi hayatta daha dinamik olacaksın. Buyur sana parlamento, buyur sana devlet yönetimi." diye konuştu.
Erdoğan, 18 yaşında seçilme hakkına ilişkin şunları söyledi:
"20-21-22 yaşında adam büyük firmalara CEO oluyor. 21 yaşında bakıyorsunuz, Dışişleri Bakanı olmuş. Benimki niye olmasın? Bizim evlatlarımız da olacak. Tekirdağlı Fatma da olacak, Tekirdağlı Ahmet de olacak. Önünü açacağız. İşte biz bunun peşindeyiz. Kardeşlerim ben size inanıyorum. Öyleyse şu kalan 41 günde, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Hiç gevşeme yok. Hiç gevşeme yok. Çok koşacağız. Tekirdağ'ın sandıkları patlatması lazım. Türkiye büyüsün, evlatlarımız çok daha modern bir ülkede yaşasın diye bu gayretleri gösteriyoruz. Milletimiz için, ülkemiz için burada olduğu gibi Tekirdağlı kardeşlerimiz için çalışıyor, ter döküyoruz."
"Artık güçlenen bir Türkiye var"
Ülke yönetimini devraldıklarında Türkiye'nin IMF kapılarında süründüğünü, 23,5 milyar dolar olan borcun sıfırlandığını dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi onlar bizden borç istiyor. Nereden nereye geldik. Merkez Bankasının döviz rezervi 27,5 milyar dolardı, şimdi neredeyse 120 milyar dolara doğru yürüdü. Artık güçlenen bir Türkiye var. Lider ülke olma yolunda bir Türkiye var. Öyleyse biz 16 Nisan'ı çok daha farklı bir neticeyle yönetim sistemindeki bir değişiklikle geleceğe sıçrama yaparak yürümemiz lazım. Önümüzdeki barikatları, engelleri aşacağız. Ne diyorlar? 'TBMM'nin yetkileri alınıyor.' Yalan. TBMM'nin yetkileri aynen kendisinde. Alınan var. Ne? Artık öyle eskisi gibi akşam yat, sabah kalk al sana bir gensoru. Bu yok. Gensoruyu kim verecek? Millet verecek. Sen milletvekili olarak kimin vekilisin? Milletin vekili. Asıl gensoru sahibi kim? Millet. Şimdi biz diyoruz ki ey millet, al bu yetkini sen kullan. Şimdi 5 yılda bir vatandaş sandığa gidecek. Eğer hükümetten memnunsa devam, değilse hadi geri kalkın. Asıl sahibi bu. Şimdi gerçek sahibine işi havale ediyoruz. Yapılan iş bu. Yoksa parlamento yine denetleme görevini aynen sürdürecek. Yeri gelecek soruşturma, bütün bunları yine yapacak."
Erdoğan, Türkiye'de geçmişte 16 ayda bir hükümet kurulduğunu anımsatarak, "Hükümetler geldi, hükümetler gitti. Şimdi soruyorum size 16 ayda bir hükümetlerin kurulduğu bir ülkede istikrar, güven olur mu? İşte şimdi hem istikrar hem güven için 5 yılda bir seçimlerin yapılmasına evet mi? Ne diyorlar? 'Tek adam istediği gibi seçime götürecek.' Gene yalan. Cumhurbaşkanı eğer seçime gitme gereğini duyuyorsa o zaman aynı şekilde parlamento da seçime gidecek. Bunu hiç konuşuyorlar mı? Bunu konuşmuyorlar. Parlamento ve cumhurbaşkanı, aynı günde seçimi yapılacak. Doğru konuş, niye doğru konuşmuyorsun? Bunu söylemiyor. Cumhurbaşkanı böyle bir kararı verdiğinde hem parlamento seçimi yapılacak hem kendisinin seçimi yapılacak. Yani kendisi bir kenara çekilemez. Aynı anda her ikisi de olacak. Ama yalancının mumu, yatsıya kadar yanar. Bunların ki tutmuyor, Allah'ın izniyle tutmayacak." diye konuştu.
Attıkları adımlarda çok daha hızlı gitmek istediklerini ifade eden Erdoğan, "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Göreve geldik 2002'nin sonu, Kasım. Türkiye'de 26 tane havaalanı vardı. Şimdi ne kadar? 55 havaalanı. Nereden, nereye. 76 tane üniversite vardı, şimdi 181. Üniversitesi olmayan il kalmadı." dedi.
“İnsanlar fanidir ama bu sistem bakidir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Diyorlar ki 'tek adam'. Ne tek adam? Ne alakası var? Ben kimim? Ben bir faniyim. 16 Nisan'a çıkacağıma elimde garantim var mı? Yok. Bunlar ikide bir tek adam, tek adam... Geçin bu işi. Biz sistem diyoruz sistem. İnsanlar fanidir ama bu sistem bakidir." dedi.
Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde, 79 senede Türkiye'de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, kendilerinin buna son 14 yılda 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini anlattı.
Tekirdağ'a yapılan yatırımlara da değinen Erdoğan, "Hele şimdi, köprüyle beraber Tekirdağ bir başka olacak. Niye? Avrupa'yı Tekirdağ üzerinden nereye bağlıyoruz? Asya'ya... Böyle bir noktaya geliyoruz. Dolayısıyla bu attığımız adımlar Türkiye'ye adeta çağ atlatıyor." dedi.
Savunma sanayinde yapılan yatırımları hatırlatan Erdoğan, "Savunma sanayinde, stratejik bir alanda bile, hamdolsun yüzde 80 dışa bağımlılıktan kurtulduk. Şimdi bugün, artık kendi silahlarımızı yapar hale geldik. Şu anda Türkiye'de biz, insansız hava araçlarımızı yapar hale geldik. Şu anda Güneydoğu'da, Kandil'de, Tendürek'te kendi insansız hava araçlarımızla teröristleri vuruyoruz. Nereden nereye geldik? Eskiden terörle mücadelede belli odaklardan icazet almadan adımlar atamıyorduk. Öyle bir ülke vardı ama bugün Cudi'den Cerablus'a, Gabar'dan El Bab'a kadar gereken her yerde operasyon yapan bir Türkiye var. İzin almak diye bir şey yok. Artık dostuna güven veren, terör örgütlerine korku salan bir Türkiye var." diye konuştu.
Nereye saklanırlarsa saklansınlar terör örgütlerinin inlerine girildiğini ve orada imha edildiklerini kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Son 1,5 yılda 3 bini aşkın DEAŞ'lı, 10 bin de PKK teröristini etkisiz hale getirdik. FETÖ'nün kamudaki militanlarını tek tek belirleyip hukuka teslim ettik. Devam ediyoruz. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. İnşallah terörün kökünü kurutana kadar da bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiç endişe etmeyin. Sadece ekonomide ve yatırımlarda değil güvenlik, eğitim, adalet ve demokraside de Türkiye'ye çağ atlattık. Tekirdağlı, Trakyalı kardeşlerim; Bu ülkenin nereden nereye geldiğini sizler zaten gayet iyi biliyorsunuz, sağlıkta, ulaşımda, eğitimde, konutta, altyapıda ve diğer alanlarda hayata geçirdiğimiz -toptan söylüyorum- Trakya için 14 milyar liralık -yani katrilyon liralık- hizmeti bizzat görüyor, yaşıyor. Ancak bu hizmet yarışının hiç de kolay olmadığının bilinmesini istiyorum."
"Önce şu 18 maddelik metni bir okuyun"
"Ne istediniz de yapamadınız" şeklinde söylemlerin olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlar yeterli değil. Onlar buna alışmış. Çünkü dertleri yok. 15 yıl boyunca, -bunlar balık hafızalı oldukları için- bütün hizmetleri engellemeye çalıştılar. Ayağımızın altına karpuz kabuğu koyan kendileri değilmiş gibi üste çıkmaya çalıştılar. Yapılan yollara, hastanelere, köprülere mani olmak için mahkeme mahkeme dolaşan bunlar değil miydi? Meclis'i gensorularla, araştırma, soruşturma önergeleriyle kilitlemek isteyenler bunlar değil miydi? Kardeşlerim, milletin kürsüsünü işgal edenler bunlar değil mi? Kendini kürsünün mikrofonuna zincirle bağlayan bunlar değil mi? Orada bakıyorsun milletvekilinin ayağını ısırıyor. Öbürü bir bayan milletvekilinin saçlarını yolmaya kalkıyor. Bunlar değil mi? Ondan sonra bakıyorsun bir de bantlamaya çalışıyor. Bunlar değil mi? Bir anayasa değişikliği metnine bakıyorum bir de metin konusunda muhalefetin söylediklerine, inanın arada en küçük bir ilişki yok. Daha doğrusu onların var dediği şeylerin hiçbiri bu anayasa değişikliğinde yok. Buradan 80 milyon vatandaşımızın tamamına sesleniyorum: Lütfen, 'evet' diyenleri de 'hayır' diyenleri de dinlemeden önce açın şu 18 maddelik metni bir okuyun. Sonra başkalarına kulak verin. İşte o zaman kimin doğru kimin yanlış söylediğini çok açık bir şekilde göreceksiniz. Eğer biz 18 yıldır bunların ağzına baksaydık inanın hiçbir iş yapamazdık. Bizim hedeflerimiz var. Bizim Yunus gibi, 'Yaratılanı severiz yaratandan ötürü' anlayışımız var. Biz ayırt etmedik. Türkü Kürtten, Lazı Çerkezden, Gürcüyü Abazadan, Boşnakı Arnavuttan ayırt etmedik. Yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Bizim farkımız bu. Biz böyle yürüdük. Biz 'barış' dediğimiz zaman asla kavgayı bilmedik. Bizler, 'muhabbetten Muhammed oldu hasıl Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl' diyerek sevgiyi sevgililer sevgisi Peygamberimizden aldığımız dersle işlemeye çalıştık ve böyle yürüyeceğiz."
"Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratına "Ben de sizlerle gurur duyuyorum" diyerek karşılık veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir çocuğa seslenerek, derslerine çok çalışması öğüdünü verdi.
"İki günü bir birine eşit olan ziyandadır" hadisini hatırlatan Erdoğan, "İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır diyen bir dinin mensuplarıyız biz. Onlar, langır langır konuşurken biz milletimizle birlikte harıl harıl çalıştık, çalışıyoruz. Bu ülke için, Trakya için 15 Temmuz gecesi büyük bir destan yazan bu kahraman millet için her şey helal olsun. Şimdi, vitesleri yükseltme zamanı. Yürüyüşümüzü hızlandırmamız lazım. Daha hızlı gideceğiz." diye konuştu.
"16 Nisan'da kurulacak sandık çok önemli"
Bölgede ve dünya çapında büyük bir değişim olduğunu kaydeden Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şayet bu değişim sürecini kaçırırsak milletimize en az yarım asır kaybettiririz. Böyle bir vebalin altına giremeyiz. Bunun için 16 Nisan'da kurulacak sandık çok önemli. 16 Nisan halk oylamasında büyük ve güçlü Türkiye'ye, lider Türkiye'ye giden yolu genişletiyor, kolaylaştırıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Sistemi bir şahsın veya partinin değil, 80 milyonluk Türk milletinin projesidir. Diyorlar ki 'tek adam'. Ne tek adam? Ne alakası var? Ben kimim? Ben bir faniyim. 16 Nisan'a çıkacağıma elimde garantim var mı? Yok. Bunlar ikide bir tek adam, tek adam. Geçin bu işi. Biz sistem diyoruz sistem. İnsanlar fanidir ama bu sistem bakidir. Bunu böyle göreceğiz. Bunlar böyle görmüyor. Çünkü hayatları böyle geçmiş. Bir rejim değişikliği safsatası çıkardılar. Böyle bir şey yok. İlk önce ben karşılarında dururum. Biz sistem değişikliği yapıyoruz. 200 yıldır bu ülkede sıkıntımız buydu. Şimdi bunu hallediyoruz inşallah ama kimse bunu Tayyip Erdoğan'ın sorunu gibi anlatmasın. Tayyip Erdoğan bu ülkede hiçbir zaman baki olan bir güç gibi kendini takdim etmedi. Her zaman bir fani olarak milletimize nasıl hizmet ederiz, hep bunun derdinde olduk."
Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, her an ölecekmiş gibi de ahiret için çalışanlardan olmaya gayret ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Bizim derdimiz bu. Bu sistem 16 Nisan'da değişirse ki ben buna inanıyorum, şu meydan da bunun şahididir." dedi.
Kalabalıktan bir yurttaşın tişörtündeki "Kızım için evet" yazısına dikkati çeken Erdoğan, "Aynen, oğlum için evet... Hepimiz için evet.... " ifadelerini kullandı.
“Evet oyuyla geleceğe yürüyelim”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, CHP'ye, HDP'ye, Saadet Partisi'ne, Büyük Birlik Partisi'ne gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Gelin el ele verelim ve 16 Nisan'da bu ülkenin kaderini değiştirecek 'evet' oyuyla geleceğe yürüyelim." dedi.
Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, birilerinin kendi aralarında fısıldaşarak "şimdi böyle bir değişikliğe ne gerek var?" dediğini aktararak, "Biz de diyoruz ki, keşke bu değişikliği 2007 yılında yapabilseydik. 27 Nisan bildirisi yayınlanmadan, 367 rezaleti yaşanmadan keşke yapabilseydik. O rezaletleri yaşadığımız için işte bunu yapıyoruz şimdi. Neler çektirdiler bize, neler neler... Meclisi boykot etmek suretiyle oylamaları tamamen, hatta tehdit ettiler, kendi milletvekillerini göndermediler, korktular 'giderler onlar da iktidara rey verirler' diye. Hatta keşke bu değişikliği 2001 krizi olmadan önce gerçekleştirmiş olsaydık. Daha da geriye giderek diyorum ki; keşke bu değişikliği 1990'lı yıllarda gerçekleştirseydik. Biraz daha geriye gidersek 1980 yılında cumhurbaşkanı seçemeyip, meclisi çalıştıramayıp, terörü azdırıp darbeye maruz kalmadan buna geçmiş olsaydık." diye konuştu.
"Keşke rahmetli Menderes ve arkadaşlarının hazin sonuyla neticelenen 1960 darbesi gerçekleşmeden böyle bir sisteme geçseydik" diyen Erdoğan, işte o zaman bugün yaşanan tartışmaların hiçbirine gerek kalmayacağını söyledi.
Erdoğan, dolayısıyla burada sorulması gereken sorunun "Niçin şimdi?" değil, "Niçin bu kadar geciktik?" olması gerektiğini vurgulayarak, gerçeğin bu olduğunu dile getirdi.
Bu gecikmede kendilerinin de payının olması durumunda onun da hesabının sorulması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Anayasa değişikliği ile getirilen sisteme karşı çıkanların argümanlarına bakıyorum, aman Allah'ım. Meclisin feshinden diktatörlüğe, yargının felcinden rejim değişikliğine kadar, akıllara zarar bir sürü laf ortada. Peki bunlara karşı teklifleri ne? 'Mevcut sistem devam etsin hiçbir şeye dokunulmasın' İyi de mevcut sistem tüm dertlere deva idiyse bunca sorunu, bunca krizi, bunca çatışmayı biz neden yaşadık? 35 yıldır bu ülkede niçin terör var, maddi manevi bunca bedeli niçin ödedik? Benzer şatlarda yola çıktığımız ülkeler fersah fersah önümüzü geçmişken biz hala aynı sistemde ısrar ederek onlara nasıl yetişeceğiz?"
Erdoğan, 14 yıldır iktidarda olduklarını ancak birer fert olarak dürüst çalıştıklarını anlatarak, "Bizden önce siz vardınız, bu sistem vardı. Niçin başarılı olamadınız? Biz geldik 1'e 3 katladık, 1'e 5 katladık, Sistemden değil o bizim şahsımızdan kaynaklandı. Bu ülkede anayasa fırlatıldı mı? Fırlatan aynı zihniyetteydi, anayasanın fırlatıldığı Başbakan, o da aynı zihniyetteydi. Türkiye bunu yaşadı mı? İşte biz bunun yaşanmasını istemiyoruz. 16 Nisan, bu anlayışın ortadan kalkması içindir." değerlendirmesini yaptı.
Bir anayasa fırlatıldığında ertesi gün kurda yüzde 40 oynama olduğunu anımsatan Erdoğan, ülkeye ve millete yapılabilecek en büyük darbenin o olduğuna dikkati çekerek, "Şu anda da cumhurbaşkanıyla hükümetiyle başbakanıyla meclisiyle ülkenin yönetimi aynı kadronun elinde. Öyleyse buna rağmen niye yönetim sistemi değişsin diye ısrar ediyoruz, risk alıyoruz, mücadele veriyoruz? Dertsiz başımıza dert almaya çok mu meraklıyız? Bizim tek gayemiz, geçtiğimiz 15 yılda yaşadıklarımız. Ondan önce biliyorsunuz İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptım ve oradan zaten beni tanıyorsunuz. Daha da önemlisi 94 yıllık cumhuriyet ve 200 yıla yaklaşan parlamenter sistem uygulamalarında elde ettiğimiz tecrübeler ortada." diye konuştu.
"Ben bu milletle iftihar etmeyeyim de kiminle iftihar edeyim?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkenin, en olmaz denilen bir dönemde, 15 Temmuz gecesi darbe teşebbüsüne maruz kaldığının hatırlatarak, bunun öyle bildiriyle, bürokratik manevralarla değil, düpedüz tankla topla, F-16'larla, silahla yapılan bir darbeyle yüzleştiğini söyledi.
Sitemin kendisi sorunlu olunca, cumhurbaşkanıyla, başbakanıyla, meclisiyle ne kadar uyumlu olursa olsun parlamentonun bombalandığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Özel kuvvetleri bombalıyorlar, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni bombalıyorlar ama elhamdülillah bakıyoruz ki 15 Temmuz Köprüsü'nün üzerinde benim vatandaşım bombaların karşısında. Bakıyorum ki Vatan Caddesi'nde bombaların karşısında, Külliye'nin etrafında bombaların karşısında. 'Ne yaparsanız yapın' diyorlar. 'Belki bizi şehit edersiniz ama cesedimizi belki ezer geçersiniz ama siz bu vatan topraklarını teslim alamazsınız' dediler ve bunu başardılar. Ben bu milletle iftihar etmeyeyim de kiminle iftihar edeyim. Onun için bu 200 yıllık tarihi perspektiften süzülüp gelen şartlar sebebiyle cumhurbaşkanlığı sistemi noktasına geldik."
Erdoğan, ana muhalefet partisinin bu süreçte görevini bir kez daha yerine getiremediğini ifade ederek, eskiden beri konuşulan ancak 2011'den bu yana yoğun şekilde tartışılan yönetim sistemi değişikliğine ana muhalefetin hiçbir zaman katkı vermediğini dile getirdi.
MHP'nin AK Parti ile el ele vererek referandum için gerekli oyun parlamentodan çıktığını hatırlatan Erdoğan, "Şimdi parlamento görevini yaptı. Ben buradan tüm Türkiye'ye sesleniyorum, sevgili vatandaşlar; Sizleri Allah için seviyorum, AK Parti'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, Milliyetçi Hareket Partisi'ne, CHP'ye, HDP'ye Saadet Partisi'ne, Büyük Birlik Partisi'ne gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, gelin el ele verelim ve 16 Nisan'da bu ülkenin kaderini değiştirecek 'evet' oyuyla geleceğe yürüyelim." dedi.
"Buna hazır mıyız? diye soran Erdoğan'a alandakiler, "evet" karşılığını verdi.
Konuşması sırasında vatandaşlar Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Dik dur eğilme Tekirdağ seninle, "Başkan Erdoğan" şeklinde tezahürat yaptı.
Erdoğan'a Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop da eşlik etti.
Tören sonunda açılışı gerçekleştirilen Asyaport'a canlı bağlantı yapıldı.