Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kızılelma çığır açacak, 6 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl 16'ncısı düzenlenen IDEF'23 16'ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı Kapanış Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 21 yılda dünyada belki de hiçbir ülkenin karşılaşmadığı engellerle karşılaştık. Gizli açık ambargolara maruz bırakıldık. Haksız ve hukuksuz kısıtlamaların muhatabı olduk. Çifte standardın, adaletsizliğin ahde vefasızlığın daniskasını yaşadık ama bunlar karşısında yılmadık, pes etmedik, yolumuzdan asla dönmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorunda olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık Her zaman şu inançla olduk. Korkaklar, zafer anıtı dikemez"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 25 Temmuz'da başlayan IDEF'23 16'ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın kapanış törenine katıldı. Kapanış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, çok sayıda bakan, milletvekili ve konuk ülkelerden yetkililer yer aldı. Savunma, güvenlik, denizcilik, havacılık ve uzay sanayisi alanlarında doğrudan ya da dolaylı olarak faaliyet gösteren yerli ve yabancı yaklaşık bin firmanın katıldığı fuarda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çifte standardın, adaletsizliğin ahde vefasızlığın daniskasını yaşadık ama bunlar karşısında yılmadık, pes etmedik, yolumuzdan asla dönmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorunda olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Her zaman şu inançla olduk. Korkaklar, zafer anıtı dikemez" ifadelerini kullandı.
IDEF'TEKİ BAŞARIMIZI ALDIK, TÜRKİYE'NİN GURUR HANESİNE YAZDIK
Erdoğan, “Dünyanın 81 farklı ülkesiyle birlikte NATO, Afrika Birliği ve Türk Amerikan İş Konseyi'nden katılım oldu. Aynı şekilde fuara 189 heyeti temsilen 741 heyet üyesi iştirak etti. Fuarımızda 689'u yerli 772'si yabancı olmak üzere bin 461 firma yer aldı. Yüzde 15'i yabancı olmak üzere 100 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan IDEF 23, sektöre damgasını vurmayı yine başardı. Fuar tarihi açısından çok da uzun olmayan, 30 yıllık zaman zarfında IDEF sektörün kalbinin attığı küresel bir markaya dönüşmüştür. Türkiye için önemli bir kazanım olan bu gerçeği katılımcı ve firma sayısının yanı sıra ürünlerimizin genişleyen yelpazesi de teyit ediyor. Türk Savunma Sanayii'nin adeta görücüye çıktığı fuar süresince farklı kategorilerde 200'e yakın sistem ve alt sistmein tanıtımı yapıldı. IDEF 23 iş bağlantıları açısından da hamd olsun oldukça verimli geçti. Şimdiye kadar katılımcı şirketler, yabancı heyetler ve Türk tedarik makamları arasında 5 bin iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ayrıca 4 gün boyunca 120 tanıtım programı, iş birliği protokolü, sözleşme imza töreni düzenlendi. Bunların haricinde daha pek çok temasa, görüşmeye, iş bağlantısına, irtibat tesisine fuarımız vesile oldu. IDEF'in başarı çıtasını daha da yükseltmesinden memnuniyet duyuyoruz. Fuarın ülkemize ve sektörümüze yakışır şekilde icrasına destek veren hiçbir kardeşimi göz ardı edemeyiz. Elbette IDEf 23'teki başarımızı aldık, Türkiye'nin gurur hanesine yazdık" diye konuştu.
KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı zamanda bugünden itibaren daha büyük hedeflere yelken açtık. Önümüzde çok iyi değerlendirmemiz gereken iki senemiz bulunuyor.İnşallah bu süreyi kamusu ve özel sektörüyle en etkin, en verimli şekilde kullanacağız. Başlayıp, belli bir aşamaya getirdiğimiz projelere hız vereceğiz. Sektörün ihtiyaçlarını tespit edip özgün çözümler geliştireceğiz. Ürün yelpazemizle birlikte rekabet gücümüzü de artıracağız. Mockup olarak sergilenen ürünlerimizi kullanıma ve satışa hazır hale getireceğiz. 17'nci IDEF'ın işte bu hedeflerimizi gerçeğe dönüştüreceğimiz bir platform olabilmesi için çalışmalarımıza şimdiden başlayacağız. Buradaki tüm firmalarımızın adeta bir Akıncı ruhuyla işine ve projesine dört elle sarılmasını bekliyoruz. Yalan tüccarlarına ve şeamet tellallarına asla kulak asmayacağız. Hedeflerimize odaklanarak bir sonraki IDEF'i her bakımdan sektörümüz açısından yeni bir sıçrama tahtası haline getireceğiz. Bunları söylerken kesinlikle hamaset yapmıyoruz. Son 21 yılda başardıklarımıza bakarak böyle iddialı konuşuyoruz. Savunma sanayi alanında kat ettiğimiz mesafe bizim hem referansımız, hem ilham kaynağımız hem de neleri yapabileceğimizin müjdecisidir. Ülkemizi takip edenler, son 21 yılda Türkiye'nin özellikle savunma sanayi alanında yazdığı başarı hikayesinin en yakın şahididir. Kurumlarımız, firmalarımız ve vatandaşlarımız ise bu hikayenin aktörleri olarak sürece tanıklık ettiler. Son 21 yılda dünyada belki de hiçbir ülkenin karşılaşmadığı engellerle karşılaştık. Gizli açık ambargolara maruz bırakıldık. Haksız ve hukuksuz kısıtlamaların muhatabı olduk. Çifte standardın, adaletsizliğin ahde vefasızlığın daniskasını yaşadık ama bunlar karşısında yılmadık, pes etmedik, yolumuzdan asla dönmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorunda olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık Her zaman şu inançla olduk. Korkaklar, zafer anıtı dikemez. İnanmış yüreklere kimse set çekemez. Azmin ve gayretin önünde hiçbir güç duramaz, iman varsa, irade varsa, Allah'ın izniyle imkan da vardır. Bu anlayışla hareket ederek hamd olsun 21 sene önce hayali dahi kurulamayan nice başarıya, nice zafere, fuardan bugün gururla tanıtılan nice savunma ürününe imza attık" ifadelerini kullandı.
BİZE TABANCA VERMEYENLERE KENDİ TABANCAMIZI VERİYORUZ
Erdoğan, “Göreve başlarken savunma sanayiinde yüzde 80 oranında dışa bağımlı bir ülke devraldık. Öyle ki askerinin, polisinin kullandığı temel silahı bile yurt dışından ithal eden, ithal etmek mecburiyetinde olan bir Türkiye vardı. Bu bağımlılık ilişkisinden dolayı terörle mücadele operasyonlarımızı yürütürken dahi ciddi sıkıntılarla karşılaşıyorduk. Gün oldu terörle mücadele için istediğimiz bir İHA'yı bile bize vermediler. Gün oldu bizim silahlarımızı teröristlere karşı kullanamazsınız dediler. Tabanca ya, tabanca. Tabancayı bize vermediler. Ama şimdi bize tabanca vermeyenlere biz şimdi kendi Canik tabancamızı veriyoruz. Gün oldu parasını ödediğimiz malzemelerin bile tedarikini yapmadılar. Daha burada sayamayacağımız sayısız bahanelerle bize sürekli zorluk çıkardılar. Yolumuza sürekli takoz koydular. Savunma sanayinde attığımız kararlı ve cesur adımlarla bize ve ülkemize yakışmayan bu tabloyu tamamen tersine çevirdik. Dışa bağımlılığımızı yüzde 20'lere kadar düşürdük. Bugün kara, hava ve deniz araçlarında ihtiyaçlarımızın kahir ekseriyetini yerli ve milli imkanlarla karşılayabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
1 MİLYAR DOLAR CİRO RAKAMI 12 MİLYAR DOLARI AŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İHA ve SİHA teknolojisinde geldiğimiz konum zaten biliniyor. TB2 ve Anka ile başladığımız yolculuğumuzu Akıncı ve Aksungur ile bir üst lige taşıdık. İnsansız savaş uçağımız Kızılelma ile inşallah bu alanda çığır açacağız. Kendi savaş gemisini yapan dünyadaki 10 ülkeden birisiyiz. Gemilerimizi sadece kendimiz tasarlamak ve üretmekle kalmıyoruz. Gemilerde kullanılan silah sistemlerinden radarlara, bilgi sistemlerinden elektronik harbe kadar birçok teknolojiyi de yine biz geliştiriyoruz. Silahlı insansız deniz, hava ve kara araçlarında yeni ürünlerle kapasitemizi sürekli güçlendiriyoruz. Tasarımdan geliştirmeye, inovasyondan seri üretime kadar her konuda farklı bir ivme yakalamış durumdayız. Sağladığımız destek ve değişikliklerle savunma sektörümüzün önünü her boyutuyla sonuna kadar açtık. Milli teknoloji hamlesiyle savunma sanayine yatırım yapmayı, ürün geliştirmeyi, yenilikçi fikirleri hayata geçirmeyi cazip hale getirdik. Bu teşvik sistemimizin müspet neticelerini her alanda gördük. Bakınız, 2002 yılında savunma sektöründe sadece 57 firmamız faaliyet gösteriyorken bugün bu sayı ne oldu biliyor musunuz? 2 bin 500, nereden, nereye. Savunma sanayimiz 80 binden fazla çalışanıyla ülkemiz ekonomisinin lokomotifliğini üstlendi. 1 milyar dolar olan ciro rakamımız 12 milyar doları aştı" diye konuştu.
KAAN'I YILSONUNDA HAVADA DA GÖRECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Araştırma geliştirme harcamamız 49 milyon dolardan, 2 milyar dolara yükseldi. 248 milyon dolar civarında olan ihracatımız geçen sene 4 buçuk milyar dolarla rekor kırdı. Yetmez, daha da artacak. Bundan hiç şüphemiz yok. 2023'ün ilk yarısında savunma ihracatımız 2 milyar 400 milyar dolar oldu. Sene sonunda inşallah 6 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz. Üstelik bu başarıları küresel ekonomideki krizler yanında 6 Şubat 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı etkileyen 50 bini aşkın vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem felaketine rağmen elde ettik. Yine bu dönemde 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde 2 kritik seçim yaşadığımız halde, hedeflerimizden bir an olsun kopmadık. Bir taraftan devlet, millet el ele vererek yaralarımızı sardık. Diğer taraftan seçimlerimizi demokrasimize yakışır bir olgunlukla yüzde 90'ları bulan rekor katılım oranlarıyla gerçekleştirdik. Eş zamanlı olarak da üretmeye, ihracat yapmaya, ürünlerimize yeni pazarlar ve müşteriler bulmaya devam ettik. Sadece sene başından bu yana yeni Altay tankımızı, donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu'yu, beşinci nesil milli muharip uçağımız Kaan'ı, Hürjet ve Atak II'yi, yeni nesil fırtına obüslerimizi, hasılı hava, kara ve denizde tarihi nitelikte birçok projemizi ya devreye aldık ya da teslimatını, testlerini veya uçuşunu başarıyla gerçekleştirdik. 3 ay önce hangardan çıkardığımız Kaan'ı inşallah yılsonunda havada da göreceğiz. TCG Anadolu'yla ilgili onun artık inşallah bir üst segmentini başaracağız. Onu yapacağız ve şimdi daha bir üst segmenti yapmadan siparişler almaya başladık. Kaan'la ilgili kardeş Azerbaycan'la imzalanan proje ortaklığı anlaşmasına 2 ülke arasındaki dayanışmanın yeni bir nişanesi olarak bakıyoruz" dedi.
YETENEK VE KABİLİYETLERİMİZİ DOST VE KARDEŞ ÜLKELERLE PAYLAŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz aylarda ilk uçuşunu yapan Hürjet'in de 2025 yılında envantere girmesini planlıyoruz. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşıncaya kadar durmadan, dinlenmeden çalışmayı sürdüreceğiz. Ülkemizin savunma gibi stratejik ve zor bir alanda yazdığı başarı hikayesi dünyanın diğer devletlerine de ilham kaynağı oluyor. Bu durum, aynı zamanda sektörde uzun yıllardır devam eden tahakkümün kırılmasını beraberinde getiriyor. Silah teknolojilerini ellerinde tutan kimi güçlerin ülkemize yönelik bazı hazımsızlıklarının arka planında işte bu hakikat var. Aynı şekilde bu güçlerin kendi güdümünde hareket eden muhalefet partilerini, savunma sanayi hamlelerimize çamur atmasının sebebi de budur. Ülkemiz tıpkı insani yardımlar gibi savunma sanayi iş birliklerinde de Türkiye modelini geliştirmiştir. Bizim amacımız sadece muhataplara ürün satmak değildir. Biz orta ve uzun vadeli ortaklıklar kurmanın derdindeyiz. Sadece bir tarafın ürettiği, diğer tarafın ise hem müşteri konumunda olduğu bir ticareti doğru bulmuyoruz. Kazan kazan anlayışıyla ortak çıkarlar ve anlayış temelinde iş birliğimizi güçlendirelim istiyoruz. Bunu dış ticaret ve yatırımlarda başardık. Afrika'dan Asya'ya, Orta Doğu'dan Latin Amerika'ya kadar dünyanın dört bir yanında karşılıklı saygı temelinde ilişkiler kurduk. İnşallah aynı başarıyı savunma sanayi alanında da yakalayacağız. Güvenlik gibi hayati bir meselenin ülkeler arasında bir tehdit veya baskı unsuru olarak kullanılması doğru değildir. Meşru ve hukuk zemininde kalındığı sürece herkes güvenliğe dair ihtiyacı kolaylıkla giderebilmelidir. Bu anlayışla savunma sanayi alanındaki yetenek ve kabiliyetlerimizi dost ve kardeş ülkelerle paylaşmayı sürdüreceğiz. Türkiye olarak uçağı, helikopteri, SİHA'sı, gemisi, zırhlı aracı, radarı, tankı, hava savunma sistemi, füze ve mühimmatıyla kendi ihtiyacımızı karşılarken inşallah tüm dostlarımızın yanında olacağız" dedi.
MESLEK LİSELERİNDEN BAŞLATTIĞIMIZ İHTİSASLAŞMAYI YÜKSEK ÖĞRENİM SEVİYESİNDE DAHA DA GELİŞTİRECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde hedefimizi ihracatın artırılmasıyla birlikte, savunma sanayi ekosistemimizin güçlendirilmesi olarak belirledik. Bu amaç doğrultusunda yerli imkanlardan ve milli teknolojilerden azami ölçüde faydalanmasını sağlayacağız. Sistem bazında belli bir olgunluğa ulaşan sektörün teknolojik derinliğinin de artmasına ağırlık vereceğiz. Ülkemizin farklı yerlerindeki birbirini tamamlayan teknolojileri ve kabiliyetleri bütünleştirerek sanayi alt yapısını daha ileri taşıyacağız. Hedeflenen sistem ve alt sistemlerde tabana yayılmış bir tedarik zinciri yönetimi tesis edeceğiz. Özellikle yurt dışında ortak üretim, ortak geliştirme, teknoloji ve tecrübe transferini içeren birlikte geliştirme, birlikte büyüme ve birlikte başarma yaklaşımını hayata geçireceğiz. Çok erken yaşlardan itibaren evlatlarımızı savunma sanayi sektörüyle tanıştırarak TEKNOFEST gençliğinin yetiştirilmesine öncülük edeceğiz. Meslek liselerinden başlattığımız ihtisaslaşmayı yüksek öğrenim seviyesinde daha da geliştireceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu düşüncelerle kara, deniz, havacılık ve uzay lojistik destek güvenlik alanlarında geliştirdikleri son ürünleri fuarda sergileyen tüm firmalarımızı tekrar tebrik ediyorum" diye konuştu.