Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hiçbir ayrım yapmadan bölgeyi ayağa kaldırıyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'da Harran Üniversitesi Spor Salonu'nda düzenlenen Deprem Konutları Kura ve Teslim Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletçe yüreğimizin yandığı tüm bu afetlerde birileri sadece şov peşinde, sadece siyasi istismar peşinde koşarken biz bir an önce dertlere derman olabilmek için gecemizi gündüzümüze kattık" dedi. Erdoğan, "Deprem gibi hepimizi derinden sarsan ve yaralayan bir meseleyi günlük tartışmaların mezesi halinde getirmek son derece yanlış bir tutumdur. İlk günden itibaren bizim deprem bölgesiyle ilgili tavrımız hep böyle oldu. Hiçbir ayrım yapmadan deprem bölgesini yeniden hızla ayağa kaldırmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Şimdi butonlara basarak ekranda şu anda bütün kardeşlerimizin isimleri çıkacak ve isimlerine göre de onlar evlerine sahip olacaklar. Orada isimler akarken ben de konuşmama başlamış olayım.
Sevgili Şanlıurfalılar sizleri en kalbi duygularımla hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Depremzedelerimizle dayanışmamızı güçlendiriyoruz. İnşası tamamlanan konutların kura çekimini yapıyoruz.
Dün biliyorsunuz 6 Şubat depremlerinin sene-i devriyesiydi. Asrın felaketi olarak kayıtlara geçen bu büyük afetin birinci yıldönümünde Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte Kahramanmaraş'taydık. Kahramanmaraş'ta da hem depremzede kardeşlerimizle kucaklaştık, dertleştik, hasbihal ettik hem de yapımı tamamlanan 9 bin 289 konutun kurasını çekerek hak sahiplerine teslim ettik.
Ne yaparsak yapalım gözlerimizi deprem bölgesinden bir an olsun ayırmıyoruz. Bölgede yürütülen çalışmalarla ilgili hemen her Kabine toplantımızla bakanlarımızdan düzenli bilgiler alıyoruz. Bakanlarımıza gerekli talimatları vererek şehirlerimizin yeniden inşa ve ihya çalışmalarının sorunsuz bir şekilde yürütülmesini temin ediyoruz. 6 Şubat tarihinde yaşadığımız felaket gerçekten çok büyük olsa da şimdiye kadar süreci alnımızın akıyla bugünlere getirmeyi başardık. Zaman zaman ortaya çıkan sorunlar karsında gereken tedbirleri alıyor, kördüğüm haline gelmeden sıkıntıların çözülmesini sağlıyoruz.
"ASRIN FELAKETİNİN ÜSTESİNDEN ASRIN BİRLİKTELİĞİ İLE GELİYORUZ"
Devlet millet el ele vermek suretiyle 53 binden fazla canımızı yitirdiğimiz asrın felaketinin üstesinden asrın birlikteliği ile geliyoruz. Bugünkü kura ve anahtar teslim törenimiz, devletimizin depremin yol açtığı yaraları sarma iradesinin en somut tezahürüdür. Bugünkü törenimizle Şanlıurfa'da 1208'i il ve ilçe merkezlerinde, 106'sı kırsalda olmak üzere toplam 1314 afet konutumuzun kurasını çekiyoruz. Deprem konutlarının hak sahibi kardeşlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Şanlıurfa'da 4 bin konutumuzun yapımı hızla devam ediyor. Canla başla çalışmayı sürdüreceğiz. Bir başka ülkenin başına gelse o ülkeyi yerle yeksan edecek nice hadise bizi yolumuzdan döndüremedi. Elbette bedel ödedik, sarsıldık. Hiçbir badirenin hedeflerimizle aramıza girmesine izin vermedik.
"BİRİLER ŞOV, BİZ DERMAN PEŞİNDEYDİK"
AFAD Başkanlığı'nın kurulmasıyla afetlerle mücadelede kurumsal kapasitenin güçlendirilmesinden hukuki düzenlemelere kadar çok geniş bir yelpazede çok önemli reform, icraat ve programlara öncülük yaptık. Son 21 yılda yaşadığımız tabii afetlerden sonra yaraları sarma noktasında ortaya koyduğumuz gayretin en yakın şahidi bizatihi milletimizdir. Ne Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerini yaşayan kardeşlerimize ne Kastamonu, Bartın, Giresun sellerini yaşayan insanlarımıza ne Antalya Muğla yangınlarını yaşayan vatandaşlarımıza en zor anında devletine umut bağlayan kardeşlerimizin hiçbirisine bugüne kadar mahcup olmadık. Milletçe yüreğimizin yandığı tüm bu afetlerde birileri sadece şov peşinde, sadece siyasi istismar peşinde koşarken biz bir an önce dertlere derman olabilmek için gecemizi gündüzümüze kattık.
Toplam 14 milyon insanımızı ve 11 şehrimizdeki 7 bin mahalle ve köyü etkileyen 6 Şubat depremleri, şüphesiz son bir asırda maruz kaldığımız en büyük felakettir. Can kaybı olarak 53 binden fazla insanımızı toprağa verdik. Şanlıurfa'da da 200 vatandaşımız depremlerde hayatını kaybetti. Rabbim hepsinin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin diyorum.
Seçime bölgemizde yaşanan krizlere rağmen bir yıl gibi kısa sürede tüm bu çalışmalara imza attık. Kimi zaman elimizde olmayan sebeplerle ortaya çıkan eksiklikleri de hızla telafi etmenin çabası içinde olduk. İnşallah bundan sonra da sizin için, tüm depremzede kardeşlerimiz için çalışmaya devam edeceğiz.
"AYRIM YAPMADAN BÖLGEYİ AYAĞA KALDIRMAYA ÇALIŞTIK"
Deprem gibi hepimizi derinden sarsan ve yaralayan bir meseleyi günlük tartışmaların mezesi halinde getirmek son derece yanlış bir tutumdur. İlk günden itibaren bizim deprem bölgesiyle ilgili tavrımız hep böyle oldu. Hiçbir ayrım yapmadan deprem bölgesini yeniden hızla ayağa kaldırmaya çalıştık. Siyasi görüşüne, meşrebine, kökenine bakmaksızın depremzedelerimizin yaralarının sarılmasına odaklandık. Devletimizin imkanlarını harekete geçirerek vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermenin mücadelesini verdik.
Asıl marifet şehirleri, ülkeyi imar ve inşa etmek, halkın kalbini kazanmak, onları mutlu etmektir. Başkaları siyasi ikbal hesabı yapıyor olabilir. Ama biz Şanlıurfalı kardeşlerimizin şöyle içten söylediği Allah ondan razı olsun niyazını hiçbir dünyalığa değişmeyiz. Rabbimiz bizlere yaklaşık 22 yıl iktidarda olmak üzere 40 sene boyunca siyaset yoluyla aziz milletimize hizmet etme imkanı bahşetti. Allah'a hamdolsun 81 vilayetimizin her bir ilçesinde, her bir mahallesinde ayak izimiz, eserimiz, dikili bir taşımız var. Afrika'dan Asya'ya, Filistin'den Türkistan'a gönül coğrafyamızdaki tüm mazlumların imdadına koştuk. Şimdi soruyorum sizlere, bir siyasetçi için bundan daha büyük bir lütuf olur mu?
Biz insanımızın yürek yangınını bir an önce söndürmenin derdindeyiz. Sırf oy vermediler diye depremzedelerimize hakaret edenleri, gecenin bir yarısı kaldıkları misafirhanelerden kapı dışarı atanları, ufukta seçim sandığını görünce deprem bölgesini hatırlayanları, yani deprem meselesinde bile yük almak yerine millete yük olmayı tercih edenleri tarihe ve maşeri vicdana havale ediyoruz. Vaktimizi ve enerjimizi bu kifayetsiz muhterislerle asla harcamayacağız. Bunların siyasi sahtekarlıklarla bizim üzerimizden kendi koltuk kavgalarını, beceriksizliklerini ve iş bilmezliklerini örtmelerine alet olmayacağız. Biz, işimize bakacağız. Hedeflerimize kilitleneceğiz. Tüm gücümüzle deprem şehirlerimizi bir an önce ihya ve imar etmeye çalışacağız. Bugün burada olduğu gibi depremzedelerimizi en kısa sürede yeni, güvenli, huzurlu ve mutlu yuvalarına kavuşturmak için koşturacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.