Çözülemeyen ‘kablo’ bilmecesi
Uzmanlar Telekom aracılığıyla kurum içindeki kalın kablolardan çıkan uçların nerelere bağlandığını tespit etmeye çalışıyor. TOKİ hatlarına yönelik kablolama ipucuna ulaşıldı.
Dinleme ve teknik takiplerin yasallığını denetlemekle yükümlü Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) “dinlemelerin üssü” haline geldiğinin açığa çıktı. TİB’de yapılan ve sırların büyük bölümünün çözülemediği incelemeler sonrasında yetkililerin hükümete, “Gerekirse bu binayı gömün” görüşünü iletmesiyle tartışmaların odağına oturan kuruma yönelik yeni bilgiler gün ışığına çıktı. Binanın en büyük sırrı olan “uçsuz bucaksız kablo ağını” inceleyen uzmanlar, server’lara bağlı devasa kablolardan yüzlerce yeni kablo ucunun çıktığını, bu uçların nereye bağlandığının anlaşılmaması için bilinçli biçimde söküldüğünü ve bunların açıkta olduğunu saptadı. Binadaki bilgisayarlara, dizüstü bilgisayarlarına ya da telekomünikasyon şirketlerinin farklı kurumlara uzanan kablolarına bağlanma olasılığı, hangi kablonun hangi kuruma yönelik kullanıldığının anlaşılmasını imkansız hale getirdi. Bu nedenle Telekom’dan yardım istenirken, başta TOKİ olmak üzere bazı kurumlara yönelik kablolama yapıldığı konusunda ipuçlarına ulaşıldı. Ancak tüm kabloların sırrının çözülmesinin neredeyse imkansız olduğu belirtildi. TİB’e yönelik ikinci sır ise binada bulunan çok sayıda kullanılmayan yeni malzeme ve yazılım. Bunların ne amaçla alındığı, kime verileceği ve nerede kullanılacağı belirsizliğini korurken, bu malzemelerin dönemin yetkililerine yakın bazı firmalardan ihale usulsüzlüğü ile alındığı iddiası araştırılıyor.
Kabloların sırrı
Milliyet’in, TİB’e yönelik incelemelerde elde edilen bilgilere ilişkin gündeme taşıdığı haber büyük yankı uyandırırken, yetkililerin “bu binayı gömelim” önerisini getirdiği TİB binasıyla ilgili yeni bilgiler gün ışığına çıktı.
Milliyet’in aldığı bilgiye göre, binanın terk edilmesi kararının alınmasının en önemli gerekçesi olan kablolama sisteminin neden çözülemediği belirlendi. Kurumdaki 1300 dolayındaki servis sağlayıcı server’a bağlı olan kalın onlarca kablodan, yine yüzlerce farklı kablo çıktığı, bu kablolarının büyük bölümünün ucunun açıkta olduğu belirlendi. Kabloların binadaki bilgisayarlara, faksa, dizüstü bilgisayara ya da telekomünikasyon şirketlerinin yeraltından geçen kablolarına bağlanabilme özelliği bulunuyor. Ancak ucu açıkta olan kabloların hangisinin hangi sisteme bağlandığı bulunamadı.
Eski kurum yetkililerinin binadan ayrılırken bilinçli biçimde kablo uçlarını açıkta bıraktığı üzerinde duran uzmanlar, kabloların gizemini çözebilmek için Telekom’dan yardım istedi. Telefon hatlarına bağlanmış olan kabloları bu yöntemle çözmeyi deneyecek olan uzmanların buna rağmen tüm kabloların sırrının çözülmesine neredeyse imkansız gözüyle baktığı öğrenildi.
TOKİ izi
Uzmanların bu nedenle Telekom aracılığıyla öncelikle belli kurumların hatlarına doğrudan bağlanmış kabloları tespit etmeye çalıştığı öğrenildi. İlk incelemelerde TOKİ’nin hatlarına yönelik kablolama yapıldığına dair ipuçlarına ulaşıldı. Farklı kurumlara yönelik incelemelerin de sürdüğü öğrenildi.
Davet usulü alımlar
Bu arada TİB’e malzeme ve yazılım alımlarında uygulanan yöntem de araştırılmaya başlandı. Yapılan araştırmalarda, kurum içinde bazı teknik malzemenin, işletim sistemlerine uygunluğunun olmamasına karşın satın alındığı anlaşıldı.
Bina içindeki depolarda yapılan envanter incelemesinde ortaya çıkan bu durumla ilgili yapılan çalışmalarda, TİB yönetimine yakınlığı olduğu anlaşılan bazı firmaların kuruma davet edildiği ve ellerinde malzemelerin uygunluğuna bakılmadan ihale açılarak alımların yapıldığı belirlendi. Böylelikle yakınlığı bulanan firmalara alımlar karşılığında kaynak aktarımının sağlandığı idda edildi. Bu cihazların sadece birilerine rant sağlama amacıyla mı yoksa bir başka kişi ya da kuruma verilmek üzere mi alındığı da tespit edilemedi.
Çanak anten
Kablolama ile birlikte çanak antenler de gizemini koruyor. Veri almaya değil verileri dışarı aktarmaya yarayan çanak antenlerdeki aparatların aktif durumda olduğu tespit edildi. Gölbaşı Savcılığı’nın soruşturma başlatmasına yol açan çanak antenlerin nerelere, hangi verileri aktardığı hâlâ net olarak çözülemedi.