Corona sürecinde İstanbul Boğazı'ndan yük geçişi arttı
Dünyayı tehdit eden corona virüsün en fazla etkili olduğu mart, nisan ve mayıs aylarında dünyada hayat durma noktasına geldi. Corona virüse karşı alınan tedbirlerin devam ettiği o aylarda İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğinde ise azalma olmadı. Boğazdan geçen yük miktarında, geçen yılın aynı dönemine göre artış yaşanırken, bu yüklerin büyük bir bölümünü tehlikeli yükler oluşturdu.
Dünyayı tehdit eden corona virüse karşı tedbirler sürüyor. Corona virüsün etkisini en fazla gösterdiği mart, nisan ve mayıs aylarında dünyada hayat durma noktasına geldi. Hava yolu ulaşımı durdu, karayollarındaki araç sayısı ciddi oranda azaldı.
Ancak tüm bunlara rağmen üç aylık süreçte İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği azalmadı. Boğazdan geçen yük miktarında geçen yılın aynı dönemine göre artış yaşandı. Boğazdan geçen yüklerin büyük bir bölümünü tehlike yükler oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın verilerine göre geçen yıl nisan ayında İstanbul Boğazı'ndan 3 bin 330 gemi geçişi olurken, bu sayı bu yıllın nisan ayında 3 bin 464 oldu. Geçen yıl nisan ayında 33 bin 952 ton yükün geçtiği boğazdan bu yıl nisan ayında 40 bin 552 ton yük geçti. Bu yüklerin 14 bin 686 tonunu tehlikeli yükler oluşturdu. Mayıs ayında boğazdan 3 bin 224 gemi geçti. Bu gemiler 38 bin 798 ton yük taşıdı.
"GEMİ TRAFİĞİNDE 2019'A GÖRE ARTIŞ OLDU"
İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Merkezi Müdürü ve Toplu Ulaşım Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, konuyla ilgili olarak "Hepsi yüzde 90 azalmışken (kara, hava, demiryolu) gemi trafiğinde 2019'a göre artış oldu. Mart, nisan ve mayıs aylarında artış gösterdi. Belki gemi sayısı açısından bazı yerlerde düşüş olsa da esas yüke bakmak lazım. Yüke baktığımızda ise yük trafiğinde corona virüs sürecinde sadece temmuz ayı hariç 2019'a göre artış yaşandı. Diğerleri bu süreçte yüzde 90 azalmıştı. Hava yolu, demir yolu, kara yolu ise sıfırlamıştı. Boğazdan geçen yükün büyük bir bölümü tehlikeli madde olarak tanımlanan yükler. Kimyasal taşıyan gemiler ve tankerler var. Çok büyük bir risk oluşturuyor" dedi.
"14 BİN TON TEHLİKELİ MADDE OLARAK SAYILAN YÜK GEÇİYOR"
"Corona virüs sürecinde her şey azalırken hem yük trafiği hem de tehlikeli madde trafiği arttı" diyen Ilıcalı, "Bizim bu artışı göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Yük trafiği arttıkça oluşabilecek kaza trafiğine ve vereceği tahribat konusuna dikkat çekilmeli" ifadelerini kullandı.
Mustafa Ilıcalı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Boğazda rüzgar etkisi, akıntılar, kıvrımlar var. O gemilerin normal zamanda bile çıkardığı emisyonun tarihi yapılar üzerindeki etkisi açık bir gerçek. Bunu ilgili bilim insanları söylüyor. Yaklaşık bir ayda 40 milyon ton yük geçiyor. Yani 3 bin 500, 4 bin gemi geçiyor. 14 bin ton tehlikeli madde olarak sayılan yük geçiyor. Bu demek ki boğazın doğal özelliğinden dolayı hem emisyon açısından hem de kaza riski açısından büyük bir risk. Buradan gemiler geçerken tek yönlü olarak geçmiyor. Karşılıklı geçiş var. Ayrıca şehir hatları vapurları da çalışıyor. Turizm için de anlamlı bir yer. Çarpışma riski çok fazla. Dolayısıyla karayoluna benzetirsek kaza kara noktası dediğimiz yerler fazla. Buradan geçen yük ve tehlikeli madde trafiğini görmezden gelemeyiz. Her şey azalırken artmış. İstanbul Boğazı'nın kaza riski açısından corona virüs sürecindeki rakamları göz önüne alarak güvenliğini artıracak yönde çalışmalar yapmamız lazım."