İstanbul fotoğraflarıyla hafızalara kazınan, dünyaca ünlü birçok kişiyi fotoğraflayan efsanevi foto muhabiri Ara Güler, önceki gece tedavi gördüğü hastanede 90 yaşında yaşama veda etti. Haftada üç gün diyalize giren, bir hafta önce de evde geçirdiği kaza sonucu İstanbul Florance Nightingale Hastanesi’nde tedavi altına alınan Güler’in kalp yetmezliği sonucu yaşamını yitirdiği belirtildi. Büyük Usta’nın sevenleri hastaneye akın etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güler’in vefatı nedeniyle ailesini arayarak başsağlığı diledi ve taziye mesajı yayınladı. Erdoğan, kendisinin de fotoğraflarını çekmiş olan Ara Güler ustanın geriye bıraktığı eserleriyle hep hayırla yad edileceğini vurguladı. Meclis Başkanı Binali Yıldırım’dan, Bakanlara, parti liderlerinden ünlülere kadar birçok isim sosyal medya hesaplarından taziyelerini bildirdi.
“Dünya vatandaşıyım”
Ara Güler, “Bana İstanbul fotoğrafçısı diyorlar. Ama ben dünya vatandaşıyım. Dünyanın foto muhabiriyim” diyordu. Usta fotoğrafçı, İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russel, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile röportajlar yaptı ve fotoğraflarını çekti. En ünlüsü fotoğrafçılara poz vermeyen Picasso röportajıydı...
Dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri
“Sanat olmasına gerek yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zaptediyorsun. Bir makine ile tarihi durduruyorsun” diyen usta foto muhabiri Ara Güler, 16 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğdu. Lisedeyken film stüdyolarında sinemacılığın her dalında çalışırken yönetmen ve oyun yazarı olma hayaliyle Muhsin Ertuğrul’un tiyatro kurslarına devam eden Ara Güler, 1950’de Yeni İstanbul gazetesinde gazeteciliğe başladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Güler, 1958’de Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin yakın doğu foto muhabirliği görevlerini üstlendi. Hayat dergisinde fotoğraf bölüm şefi olarak çalışmaya başlayan Güler, 1953’de Henri Cartier Bresson ile tanışarak, Paris Magnum Ajansı’na katıldı. Ara Güler’i, İngiltere’de yayımlanan “Photography Annual Antalojisi” dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri olarak tanımladı. Aynı yıl Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği’ne tek Türk üye olarak kabul edildi.
‘Objektifiyle tarih yazan büyük bir sanatçıydı’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan taziye mesajında şu ifadelere yer verdi: “Büyük sanatçılar vefatlarından sonra da geride bıraktıkları eserleriyle yaşamaya devak ederler. Objektifiyle tarih yazan Ara Güler’i de, işte böyle bir büyük sanatçı olarak görüyorum. Kendisine Master of Leica unvanı da verilmiş olan Güler, dünyanın önemli
haber ajansları ve yayınlarında ülkemizi en iyi biçimde temsil etmiştir. Birçok tarihi kişiyle gerçekleştirdiği foto röportajlar, asla hafızlardan silinmeyecektir.
Dünyanın önemli müze ve koleksiyonlarında yer alan eserleri ve milyonlara ulaşan fotoğraf albümlerinin yanı sıra, kıymetli bir insan olarak hayatımızda bıraktığı derin izlerle de Ara Gürel ustayı daima saygıyla hatırlayacağız. Yakın geçmişte objektifine yansıma mutluluğunu yaşadığım değerli sanatçımızın vefatından duyduğum derin üzüntüyü bir kez daha ifade ediyor, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.”
Bir tanesi kafa tutmadı O tutttu
Ara Güler, 2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kitap okurken fotoğrafını çekmişti. Ara Güler çekimlerle ilgili, “Bugüne kadar kaç cumhurbaşkanı geçti bizden, 20 tane, 30 tane geçti. Bir tanesi de kafa tutmadı ya kimseye. Yani onun O tarafı hoşuma gidiyor” demişti.
Keşfettiği Antik Kent Dünya Mirası Listesi’nde
1958 yılında Aydın’ın Geyre İlçesi’nde bir baraj açılışına giden Ara Güler’in keşfettiği Aphrodisias Antik Kenti bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Yolunu kaybeden Ara Güler, çektiği fotoğrafları Times’a gönderir. Bu yolla dünya basınına dağıtılan Aphrodisias Antik Kenti’nin fotoğrafları bir anda büyük yankı uyandırır. Ara Güler, yaptığı bir röportajda Aprodisias ile tanışmasını şöyle anlatıyor:
Tarih ve bugün içi içe yaşamaktadır. Böyle acayip bir yer hayatımda görmedim. Harabe dediğin harabedir. Ama bu öyle değil, bu bambaşka. Bu, tarih içinde yaşayan bir şehir. Baktım ki taşların içinden suratlar bana bakıyor. Hemen aklıma röportajın adı geldi; Aphrodisias çığlığı… O taşlar bana bakıyor ve ‘Beni buradan kurtar!’ diye çığlık atıyor.
Masası çiçeklerle donatıldı
Vefatının ardından Güler için, İstiklal Caddesi’nde bulunan Kafe Ara’da masası çiçeklerle donatıldı. Kafeye ziyaretinde hep oturduğu masaya çiçeklerin yanı sıra yazdığı kitaplar ve fotoğrafları konuldu. Kafeye gelen vatandaşlar Güler’in duvardaki fotoğraflarının yanı sıra masayı da ziyaret ederek, fotoğraf çektirdi. Kafe Ara İşletmecisi Sanat Yönetmeni Yaşar Kartoğlu, “Burası umarım Ara Güler Müzesi olur ve Ara Kafe de devam eder. Bu sokağı çok severdi. Bu meydan onun için vazgeçilmez bir fotoğraftı” diye konuştu.
Coşkun Aral: Onun tırnağı olamam
Ara Güler’in yetiştiği öğrencilerinden Coşkun Aral, ustası için “O bir haberciydi, fotoğraf ustasıydı ve iyi bir insandı. Dünyayla ilgileniyordu, ülkesiyle ilgileniyordu. Ara Güler, İstanbul’un gözü diyoruz ama Türkiye’nin ve dünyanın gözü ve kulağıydı. Bize bir hazine bıraktı ve o hazinenin emin ellerde olmasını diliyorum. Çünkü bizden sonraki kuşakların ondan öğreneceği çok şey var. Benim için yeri doldurulamaz ve kıyaslanamaz. Ara, 75 yıl gibi bir süre ülkenin ve coğrafyanın kaderini belirleyen her olayda iz bırakmış. Kendisini Osmanlı olarak tanımlardı. Dışarıdan bütün taleplere, ben Türküm, ben bu toprakların insanıyım, ben Osmanlı’yım 7 ceddimiz burada doğdu, büyüdü diyerek görkemini ortaya koyuyordu. Ben hiçbir zaman onun tırnağı bile olamam. Onunla ilk tanıştığımız andan itibaren baba şefkatinin dışında bir usta çırak ilişkisini en mütevazı şekilde yaşadım” dedi.”
Geriye müthiş bir malzeme bıraktı
Zülfü Livaneli: Nazım Hikmet nasıl “Memleketimden İnsan Manzaraları”nı yazdıysa Ara Güler de memleketimden insan manzalarını çekti. Elimizde Elimizde bugün Türkiye’nin dönüşümünün değişiminin, sosyal sınıflarının her birinin müthiş bir malzemesi var.
Bize yorumsuz bir tarih bıraktı
Doğan Hızlan : Bir şehrin tarihi semtlerin tarihi bir şehrin tarihini yazmak inandırıcı olmayabilir, yazarın yorumu olabilir ama görsel malzeme gördüğünüzde o size oranın öyküsünü de anlatıyor. Karlı bir İstanbul gecesi, Kumkapı’daki balıkçılar, Samatya’daki yazmacılar bunlara baktığımızda bu şehrin tarihini görüyoruz.
Bize yorumsuz bir tarih bıraktı
KEMAL KILIÇDAROĞLU: Ara Güler’in daha önce kendisini çektiği bir kareyi paylaşan Kemal Kılıçdaroğlu, “Anı ölümsüzleştiren büyük usta Ara Güler’i kaybetmenin tarifsiz üzüntüsünü yaşıyorum. Başımız sağ olsun” dedi. .
Güle güle git İstanbul çocuğu
SUNAY AKIN: “En çok da, Kuzguncuk’ta, Can Yücel’in evindeki sohbetlerimizi özleyeceğim... Bir akşam, “Hava güzel, yürüyelim” demiştin ve Kuzguncuk’tan Üsküdar’a kadar sohbet ederek yürümüştük... İskelede seni uğurlarken “Güle güle İstanbul çocuğu” diye seslenmiştim arkandan... Gülümseyerek dönmüş ve “Bak bunu sevdim haa” demiştin... Güle güle İstanbul çocuğu, güle güle...”
90’ıncı yaşında müzesi açıldı
Geçtiğimiz aylarda, Ara Güler’in 90’ıncı yaş gününde, arşivinin tek parça olarak korunması ve geleceğe aktarılması için Ara Güler Müzesi, ‘Islık Çalan Adam’ sergisiyle açıldı.