Çocuklarımızı Adnan Hoca’dan geri alacağız
Adnan Oktar’ın grubuna katıldıkları için çocuklarını göremediklerini iddia eden anneler isyanda: “Adnan Hoca hipnozla çocuklarımızı köleleştiriyor, bize karşı iftira attırıyor”. “Çocuklarımız Adnan Hoca’nın mehdi olduğuna inanıyor. Hepsinin beyinleri yıkanıyor. Bizler anneyiz, yılmayacağız ve çocuklarımızı Adnan Hoca’nın elinden geri alacağız”
Adnan Hoca olarak tanınan Adnan Oktar’la ilgili ana dava zaman aşımına uğradı ama dosyası ayrılan 6 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak dinlenen aileler ise, çocuklarının Adnan Hoca’nın müridi olduğunu söyleyerek onları geri istiyor. Mahkeme Adnan Oktar aleyhine ifade verdikten sonra öz çocuklarının suçlamalarına maruz kalmış olmaları ise canlarını acıtsa da amaçlarından döndürmüyor. Manevi olarak yaşadıkları hüsranı ve acıyı içlerine gömen anneler, Adnan Hoca’nın çocuklarını köleleştirdiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu ve uzun zamandır göremedikleri çocuklarını geri almak için hukuki mücadele başlattı.
Cezaları saçlarını kesip hortumla dövmekmiş!..
Emel Tezyapar, 1976 doğumlu kızı Sinem’in, 12 yıl önce Boğaziçi Üniversitesi Psikiloji Bölümü’ne girdiği ilk hafta Adnan Hoca’nın grubuna girdiğini söylüyor. Ve anlattıkları tüyler ürpertiyor: “Evde Adnan Hoca’ya ait kitap bulunca onunla konuştuk ve ayrılması için telkinde bulunduk. Biz gruptan ayrıldığını düşündük ama önce okulunu bıraktı sonra da evden ayrıldı. Ara sıra geldiğinde yanında arkadaşları olurdu, bize Adnan Hoca’nın kitaplarından getirirdi. Onun aleyhine konuştuğumuzda tepki gösteririp, giderdi. Evdeki tüm fotoğralarını yırtıp attı. Eski arkadaşlarıyla bağlarını kopardı.
17 yaşındaki kızkardeşini ve 14 yaşındaki erkek kardeşini de Adnan Hoca’ya götürdü ama onlar aynı tuzağa düşmedi. Yazın kızkardeşinin düğününe gruptan iki kızla geldi. Arkadaşları bir saniye onu yalnız bırakmadı, eşle dostla görüşmeye gittiğinde bile yanındaydılar.”
BİR ÇOCUK GRUPTAN KAÇMAYI BAŞARDI
“Adnan Hoca’nın evinde kalan müridlerden biri kaçmayı başardı. Çocuk bunun için bir yıl uğraştığını ancak 4 kapı ve her yerde kameralar olduğu için başaramadığını söyledi. Bir gün ‘doktora gitmek istiyorum’ diyerek çıkmış, yanında da iki çocuk varmış. Yolda trafik durunca o da arabadan atlayıp, yandaki taksiye binmiş ve kaçmış. Şimdi huzurlu bir yaşamı var, geriye dönüp baktığında ‘keşke bunları hiç yaşamasaydım’ diyor. Kurtulanlar Adnan Hoca, cezalandırmak için çocukların kaşlarını, saçlarını kesip, hortumla dövdüğünü söylüyor.”
Adnan Hoca’nın mehdi olduğuna inanıyorlar
Oktar Babuna’nın annesi Semin Babuna, beş çocuğu ve iki torununun Adnan Hoca tarafından hipnoz edildiğini iddia ediyor: “Çocuklarımız robot gibi karşımıza çıkıyor ve iftiralarda bulunuyor. Mahkemeden sonra pek çok iftiraya maruz kaldık. Oğlumun bütün bunları isteğiyle yaptığına inanmıyorum. Adnan Hoca çocuklarımın beynini yıkıyor. O benim evladım, hastalığı yüzünden ölümden döndü. Eğer Oktar’ın hastalığı geri dönerse tek sorumlusu Adnan Hoca’dır ve benim de iki elim yakasında olur. Beş çocuğum ve iki torunum Adnan Hoca’nın etkisi altında. Onun mehdi olduğuna inanıyorlar. Önce kızım Tuğba gruba girdi. Kardeşleri karşı olduğu halde, yıllar içinde onlar da etkilendi. İki torunum üniversite eğitimini yarıda bıraktı. Son 7 aydır hiçbiriyle görüşemiyorum.”
6 yıldır kızım nerede bilmiyorum
Türkan Akyüzalp, Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitiren kızı Ebru’nun şu anda Adnan Oktar’ın kitaplarının çevirisini yaptığını söylüyor: “Kızım 32 yaşında ama beyni yıkandı. Adnan Hoca hipnozla istediklerini yaptırıyor. Kızım 6 ayda bir eve geldiğinde donuk gözlerle bakardı. Eve yeni bir şey alındığında onu görmezdi bile. Sanki içi boşaltılmış. Biz başkalarının çocukları da yanmasın diye mahkemede tanıklık yaptık. Adnan Hoca çocuklarımızı bize karşı kullanıyor. Din adı altında çocuklarımızı köleleştiriyor. Kızım beni Adnan Hoca’dan para koparmakla suçladı. 86 yaşındaki eşim hazine avukatlığından emeklidir, kızım da bilir ki ben ondan bile para istemem. Her gece ne zaman eve gelecek diye dua ediyorum. 6 yıl oldu evden ayrılalı, nerede kaldığını bilmiyorum.
DİNLE ALAKASI YOK
Evini sorduğumda ‘tedbir için söyleyemem’ diyordu. Bizi zaman zaman ziyarete geldiğinde yanında mutlaka gruptan iki kişi olurdu. Banyoya gittiğinde bile kapısında bekliyor, bizi bir an bile yalnız bırakmıyorlardı. Adnan Hoca’nın dinle alakası yok, çocuklarımızı köleleştiriyor. Müridlerinin yaşı 30-40 ama ceplerinde 5 kuruş paraları yok. Ama Adnan Hoca unutmasın ki biz ana babayız, onları biz doğurduk, hukuk mücadelesi verip çocuklarımızı elinden alacağız.”