Çiller ve Yılmaz’a yine çağrı kağıdı!
28 Şubat davasının 81’inci duruşmasından ara karar çıktı. Mahkeme bir kez daha eski başbakanlar Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’ın “tanık” sıfatıyla duruşmaya katılmalarına hükmetti
Toplam 103 kişinin “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye iştirak” iddiasıyla yargılandığı 28 Şubat davasını gören Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, eski başbakanlar Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz hakkında “tanık” olarak beyanlarının alınması için yeniden çağrı kağıdı çıkarılmasını, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun da “tanık” olarak dinlenmesini kararlaştırdı. Mesut Yılmaz eşi Berna Yılmaz’ın sağlık sorunlarını, Tansu Çiller ise kendi sağlık sorunlarını mazeret göstererek dünkü duruşmaya katılmadı. Çevik Bir’in avukatı Ümit Kara da, Tansu Çiller’in avukatının “getireceğim” demesine rağmen Çiller’in gelemediğini, kendisini bir yıldır oyaladığını, gerçeklerin ortaya çıkmasını istemediğini savundu. Kara, Çiller ve Mesut Yılmaz’ın yanı sıra Hüseyin Kıvrıkoğlu başta olmak üzere 1998 yılındaki diğer komutanlarında tanık olarak dinlenmesini istedi. Öte yandan eski milletvekilleri Cavit Çağlar, Işılay Saygın, Köksal Toptan ve Cefi Kamhi’nin 28 Şubat döneminde DYP’den istifalarında “baskı, tehdit, cebir ve zorlamaya maruz kalıp kalmadıklarına” ilişkin beyanlarının alınması için talimat yazılacak.
Yalnız bırakıldık
Duruşmada söz alan Çevik Bir ise Batı Çalışma Grubu ile ilgili şunları söyledi: “Ben Batı çalışma grubunun başıyım ama aynı zamanda karargah subayım. Maalesef bu davada 103 sanıktan 102’si geldik. Maalesef Genelkurmay Başkanı ifade vermek istemedi bizi yalnız bıraktı. Sabaha kadar oturduk mektup yazdık. BÇG’nin yasal olduğunu ve kendisinin bildiğine dair. Bize göre genelkurmay başkanının tutuklanmaması, bizim yazımızdan sonra ifade vermeye gelmesi ve yurt dışı iznini dahi olması bizi tedirgin ediyor. Tesellimiz şu; avukatı Erol Aras Odatv’de BÇG’nin yasal olduğunu açıkladı. Kenan Paşa’ya gelince… Özel kalem müdürlüğü yaptım. Onunla iftihar ederim. Vatanseverdi. O vakitler çuvallar dolusu mektuplar geliyor. İsmi benimle mezara gidecek tanınmış siyasiler haftada 3-4 kez ziyaret edip onu etkilemeye çalışıyordu.”
‘Sahte belge’ tartışması
Sanıkların talebiyle “Batı Eylem Planı” olduğu iddia edilen evrak adli emanetten salona getirildi. Evrakta imzaları olduğu öne sürülen Çevik Bir ve İdris Koralp imzaların sahte olduğunu ve kendilerine ait olmadığını iddia etti. Her iki isim de söz konusu belgenin askeri yazışma kurallarına ait olmadığını söylerken Çetin Doğan da söz konusu evrakı inceledi ve “sahtekarlık” yorumunu yaptı. Doğan, imzaların evraka sonradan monte edildiğini söyledi.
Demoklesin kılıcı gibi...
Emekli Orgeneral Çetin Doğan ise Genelkurmay adli müşavirini suçlayıp “Bu saçma bir davadır. Davanın kimin üzerinde demoklesin kılıcı gibi tutulmak istendiğini biliyoruz, siz de biliyorsunuz. Basın ve işadamları için…” dedi. Doğan Balyoz davasıyla ilgili şunları söyledi: “Belgelerin sahte olduğu bilimsel olarak ortaya kondu. Ama yukarıdan talimat alındı 7 kişi hakkında temyize gidildi. Acı olan şu ki; 7 ay oldu, daha Yargıtay’da dosya numarası verilmedi. Bu yüz karası bir suçtur. Çeksinler diyorlar.”