CHP'nin koalisyon için 4 şartı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekâroğlu, “AKP ile CHP, temel sorunları çözmek için bir araya gelmeli, yoksa gelmesin” diye konuştu. Bekâroğlu’na göre, bu temel sorunlar Anayasa, Kürt meselesi, ekonomi ve ülkedeki kutuplaşma.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, bayram öncesi üç siyasi parti ile ilk tur koalisyon görüşmelerini tamamladı. Siyasi kulislere göre, MHP’nin kapıyı kapatmasıyla AKP – CHP koalisyon seçeneği öne çıktı. AKP – CHP ile görüşmesinde sıcak mesajlar verilmiş ve her iki taraf da güçlü bir hükümet kurulmasının önemini vurgulamıştı. Şimdi ise gözler iki parti arasındaki ikinci tur görüşmede.
“KAPILAR KAPANMADI”
İlk tur görüşme sonrası gelinen aşama hakkında Taraf’a konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Bekâroğlu, şunları ifade etti: “Biz ilk tur görüşmede somut olarak şunu gördük. Başbakan CHP’ye geldi ve ‘Bizimle beraber hükümet olur musun’ diye sordu.
CHP de, ‘Biz ilkelerimizi açıkladık. İlkelerimiz çerçevesinde olduğu sürece kiminle ortaklık kuracağımız konusunda ayrım yapmıyoruz. Dolayısıyla önemli olan bu ilkeleri konuşmaktır’ dedi. Başbakan’ın teklifiyle bu ilkelerin konuşulacağı bir süreç belirlendi. Bir yöntem belirlendi. Bu yöntemle görüşmeler devam edecek. İçerikle ilgili tek konuşulan konu ise CHP’nin konuşulmasını istediği 14 maddeydi.
Davutoğlu, AKP’nin bunlarla örtüşen 9 maddesi olduğunu ifade etti. Bunlar hakkında konuşulup anlaşılabilir. Örneğin, iki parti de Anayasa diyor. Bütün örtüşen maddeler konuşulacak. Burada iradeden, niyetten çok hükümet kurmakla ilgili görüşmeler yapılmasına karar verildi. Kapılar kapanmadı. Şu anki durum budur. Elbette yaşanmışlıklardan kaynaklanan bir güven problemi var.
En önemli güven problemi de Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın aktör olarak durması. Hatta Cumhurbaşkanı daha güçlü bir aktör olarak duruyor. Biz biliyoruz ki bu partiyi kuran Tayyip Erdoğan ve hâlâ etkili. Biz Davutoğlu ile görüşürken bile Cumhurbaşkanı farklı ve sert mesajlar veriyor. Bizim temel endişemiz bu. Davutoğlu’nun kararlılığı hoşumuza gitti. Ama hemen aynı günün iftarında Cumhurbaşkanı’nın sözleri geldi. Güven problemi burada. Bu nasıl aşılabilir derseniz. CHP’den çok AKP’nin problemidir.
“MUHATABIMIZ BAŞBAKAN”
Biz cumhurbaşkanını tartışmadık; niye tartışalım. Cumhurbaşkanı’nı sürecin hiçbir yerinde tartışmayacağız. Bizim muhatabımız Başbakan, AKP’nin genel başkanı. CHP, cumhurbaşkanını hiçbir zaman makam olarak tartışmadı. Cumhurbaşkanlığını tartıştıran Erdoğan’ın bizzat kendisi. Ancak bir örtülü ödenek meselesi var. Bugüne kadar başbakanlar kullanıyordu. Niye iki yer birden (hem başbakan hem cumhurbaşkanı) kullansın. Biz buna itiraz ediyoruz. Yine Başkanlık sistemini isteyerek cumhurbaşkanlığını tartıştıran kendisiydi. Ancak seçimlerde halk açıkça hayır dedi.
CHP ve AKP hükümeti bir şartla kurulabilir. Önemli bir iş için kurulabilir. O da Türkiye’nin temel sorunlarını çözmektir. Bütün işleri yapmak üzere (yani rutin işler için) ana akım bu iki parti bir araya gelmez. Gelmemelidir. İki parti açısından şu anda bir fırsat çıkmıştır. Seçmen hiçbir partiyi iktidar yapmayarak böyle bir fırsatı çıkarmıştır. Eğer iki büyük parti bir araya gelip hükümet kurarsa, Türkiye’nin temel sorunlarını çözmelidir. Anayasa, Kürt meselesi, ekonomi (her an kırılgan olan krize gebe olan ekonomide tedbirler almak) ülkedeki kutuplaşmayı azaltmak, ortadan kaldırmak. Bunlar tarihî görevlerdir.
CHP ve AKP bunları yapacaksa bir araya gelsin, yoksa gelmesin. Seçim hükümeti olacaksa iki ana akım partinin bir araya gelmesine, milleti yormasına gerek yok. CHP böyle düşünüyor. AKP’nin de böyle düşünmesi gerekir. İki parti de bu ortaklığı Türkiye açısından bir fırsat olarak görmeli. Geliriz Anayasa’yı değiştiririz. Anayasa’yı değiştirmek için de dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Hak ve özgürlüklerin mümkün olacağı, adaletin ayağa kaldırılacağı, çoğulcu bir anayasa. Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu tarihe geçsin. Böyle bir fırsat var.
“DAVUTOĞLU, KURMAK İSTİYOR”
Kürt meselesi için de yapılacaklar bellidir. Şimdi yeniden barış yapılması gerekiyor. CHP, Meclis diyordu işte Mecliste’yiz. Bütün renkleriyle meclis oluşmuştur. Özgürlükler ile ilgili her şeyi yasalarda, anayasada Meclis’te çözelim. Anadilde eğitim konusunda CHP’nin AKP’nin ve HDP’nin geldiği yer belli. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (Avrupa yerel yönetim şartları) bunlar da konuşulur. Bütün bunları yapalım Türkiye’yi rahatlatalım. Koalisyon böyle olur, başka türlü olmaz. Bence umut var.
Davutoğlu koalisyonu kurmak istiyor Sayın Kılıçdaroğlu’nun sorunlar ve güven konusunda kafasında bir sürü sorular olmasına rağmen bu ilkeler çerçevesinde koalisyon kurulmasına sıcak. Yeter ki Edoğan cumhurbaşkanlığını yapsın. Halk seçti diye her gün konuşmasın, işini yapsın. Cumhurbaşkanı gibi davransın. Biraz otursa daha saygınlığı artacak, sözü daha anlamlı olacak. Sadece AKP dinlemeyecek herkes dinleyecek.”
