CHP'den bir flaş hamle daha!
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu (TMSF) yönetici ve görevlileri ile TMSF bünyesindeki medya kurumlarının yöneticileri hakkında " haberleşmenin engellenmesi" ve "ayrımcılık" suçlarını işledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunan Gürsel Tekin, adliye çıkışında aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın da bulunduğu heyetle birlikte basın açıklaması yaptı.
"BAĞIMSIZ KURULUŞLAR İKTİDARLARIN ARKA BAHÇESİ GİBİ KULLANILAMAZ"
TMSF’nin son yıllardaki uygulamalarıyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu belirten Gürsel Tekin, "Örneğin hazırlıklar yapılıyor. Uzun süredir kamu adına el konulan bunlar biliyorsunuz bağımsız kurumlardır. Bağımsız kuruluşlar iktidarların arka bahçesi gibi kullanılamaz, kabul etmek de mümkün değildir. Bugüne kadar ellerindeki gayrı menkulleri ve arsaların nasıl satıldığını ve satılan arsaların, satıldıktan sonra imar uygulamaları ile, plan tadilleri ile nasıl bir ranta dönüştüğünü ve bu ranttaki bedellerin kimlerin cebine girdiği araştıracağız. Ve umut ediyorum ki en kısa süre içersinde TMSF bu uygulamalar ile ilgili bize bilgi verecektir" dedi.
"TÜRKİYE KAMUOYU MERAK EDİYOR"
"Digitürk’e tam bir yıldır el konuldu" diyen Tekin, "Bir yıllık süre içersinde neden satılamadı. Satılamamasının gerekçesinin ne olup olmadığı 3 ay önceki uygulamaya baktığımızda tepelerdeki birbirlerini tehdit eden iş adamlarından dolayı mı olmadı? Bunların hepsini merak ediyoruz, Türkiye kamuoyu merak ediyor. İnşallah bunlarla ilgili bir açıklama da yaparlar. Yine TMSF’nin elinde olan gazetelerin ve televizyonların nasıl satıldığını, kime satıldığını satılan gazetelerin ve televizyonların protokollerinin yapılıp yapılmadığını, bu satış esnasında daha önce çalışan yüzlerce basın emekçisinin işlerine son verilirken hangi gerekçelerle, hangi kimliklerle, hangi kriterlere göre son verildiğini kamuoyu merak ediyor ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de çok merak ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"SON DERECE İNSAFSIZ, TARAFLI VE YANLI"
Tekin açıklamasına şöyle devam etti: "En son bir televizyon kanalının 5-6 ay önce satılıp daha sonra tekrar el konulmasını da doğrusu anlamış değiliz. Devletin kurumları ciddiyet içerisinde çalışır. Ya bu ciddiyetsizliktir ya da ciddiyetsizliğin ötesinde kafamızdaki bir soru işareti midir? Ve TMSF’nin elindeki gazetelerin ve televizyonların haber uygulamalarına baktığımızda son derece insafsız ve taraflı yanlı olduğunu da görüyoruz. Şimdi nerde kaldı sizin tarafsız bir kurum olduğunuz. Dilekçemizde de yer alan, Başbakan’ın haberleri dört buçuk dakika, ana muhalefetin kırk saniye verildiği hatta hiç verilmediği haberleri Türkiye kamuoyunun vicdanlarını sızlatan uygulamalardır. Bu uygulamalar karşısında biz suç duyurusunda bulunduk. Önümüzdeki günlerde belki bu imar uygulamalarıyla, satılan arsalarla, binalarla ilgili elimizde henüz bir belge yok, arkadaşlarımız hazırlıklar yapıyor. Umut ediyoruz ki biz bu suç duyurusunda bulunmadan önce TMSF yetkilileri bu konuda gereken açıklamaları yapacaklardır. Yapmasalar da biz elimizdeki belgelerle, bilgilerle kamuoyu ve basınla paylaşacağız. Özellikle TMSF yetkililerinin aldıkları ücretleri ve harcamaları da merak ediyoruz.Tekin ayrıca, "Kentsel dönüşümle ilgili saat 14.30’da Galatasaray Lisesi önünde kentsel dönüşüm mağdurlarıyla birlikte bir araya geleceğiz" dedi.
SUÇLAMALAR
7 sayfalık suç duyurusu dilekçesinde, TMSF ilgili yönetici ve görevlileri ile TMSF bünyesindeki gazete ve televizyonların yöneticileri şüpheli olarak yer aldı. Dilekçede şüphelilerin, Anayasa’nın 26. düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine engel olma ve 28. basın hürriyetine engel olma maddelerini ihlal ettikleri, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonlrın Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki kanunun 8. maddesine aykırı olarak Yayın ilkelerine muhalefet suçu, TCK’nın 124. maddesine aykırı olarak haberleşmenin engellenmesi suçu, TCK’nın 122. maddesi ayrımcılık suçu ve Basın Kanunu’nun 3. maddesine aykırı olarak Basın Özgürlüğünü ihlal suçlarını işledikleri iddia edildi.
"TMSF DEVRALDIĞI MEDYA ŞİRKETLERİNİN YÖNETİMİ..."
Dilekçede, "Doğrudan Başbakanlığa bağlı olarak görev yapan TMSF birçok medya kuruluşuna el koymuştur. Çukurova Grubundan olan alacaklarının tahsilini teminen Bankacılık Kanunundan kaynaklanan yetkilerini kullanarak Aks Televizyonculuk ve BMC’den sonra gruba ait 10 şirketin daha yönetimini devralmıştır. Bunlar dışında TMSF Akşam, Star, Sabah, Takvim, Yeni Asır, Güneş, Digitürk gibi ulusal yayın yapan merkez medya gazetelerini ve TV Platformunu, TGRT, Star TV, Cine 5, ATV, SHOV TV gibi ulusal televizyon kanallarını ve yine birçok radyo kanalının yönetimini devralmıştır. Başbakanlığa ve dolayısıyla iktidardaki Ak Parti, hükümetine doğrudan bağlı olan TMSF devraldığı medya şirketlerinin yönetimine hükümete bağlı olduğu herkes tarafından bilinen kişileri getirmektedir" denildi.
"GEZİ OLAYLARI VE 17 ARALIK SÜRECİ..."
Dilekçede ayrıca şu ifadelere yer verildi: "Başta Akşam Gazetesi olmak üzere TMSF’ye devredildikten sonra Gezi olayları ve 17 Aralık süreçlerinde hükümet karşıtı toplumsal muhalefet ve eylemleri gündeme getiren gazete çalışanları tasfiye edilerek işten çıkarılmıştır. Aksi tavırlar sergileyerek hükümet lehine haber yapan gazeteciler ise türlü yollarla ödüllendirilmiştir. TMSF’nin Show Tv’yi devraldığı 30 Mayıs 2014 tarihinden sonra Show Tv haber bülteninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması 4,5 dakika yer ayrılmışken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 45 saniye yer ayrılmıştır. Ve yine TMSF ile ilişkli tüm medya araçlarının bu şekilde hükümet yanlısı yayınlar yaptıkları aşikardır. Hükümete bağlı bir kurumun devraldığı medya araçlarının yine hükümet partisi lehine haber yapıyor olması suçtur"
TMSF YÖNETİCİLERİ TMSF BÜNYESİNDEKİ KURUM YÖNETİCİLERİ ŞÜPHELİ
Dilekçede, TMSF ilgili yönetici ve görevlileri ile TMSF bünyesindeki gazete ve televizyonların yöneticileri şüpheli sıfatıyla yer aldı. Şüpheliler hakkında soruşturma yapılarak dava açılması talep edildi. Dilekçenin ekinde ise TMSF’nin devraldığı medya kurumlarıın resmi olmayan listesi savcılığa sunuldu.