CHP'de yapılan sır toplantının perde arkası!

CHP ve MHP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu göstermesi CHP içerisinde büyük gerilim yarattı. CHP milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’a, Salı günü Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasını yaptığı dakikalarda, aralarında eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da olduğu yaklaşık 15 milletvekilinin Meclis'te bir araya gelerek ne konuştuğunu, Baykal’ın aday olacağı iddialarını ve Ekmeleddin İhsanoğlu hakkındaki görüşlerini anlattı. Kendisine "ulusalcı" denmesinden rahatsız olmadığını belirten Dilek Akagün Yılmaz, Odatv'ye şöyle konuştu:

BİZE ULUSALCILAR DİYE İSİM TAKTILAR

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhuriyet değerlerine saygılı, laikliğine, ulusal değerlerine saygılı milletvekilleri olarak bize ulusalcılar ismini taktılar. Ben bundan çok da rahatsız değilim. Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmanın, ulusal bağımsızlığa sahip çıkmanın yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum. Önce burdan girelim. Ama çok farklı eğilimde insanlar da vardı.

CHP’YE CUMHURİYET’İ YIKTIRMAK İSTİYORLAR

Biz siyasal İslam’ın temsilcilerinden olan, İslam Konferansı Örgütü’nün yıllarca başkanlığını yapmış ve bütün ülkelerde de şeriat kurallarının ve İslami kuralların uygulanması için çaba sarfeden bir örgütün başkanı olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP’den aday gösterilmesinin çok ciddi bir yanlış olduğunu düşünüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi laik, demokratik Cumhuriyeti kuran bir parti olmasına rağmen ılımlı İslam Cumhuriyeti’ne doğru yol alışta, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de bu iddialarından vazgeçiyor olmasından dolayı tepkimizi ortaya koyduk. Laik demokratik Cumhuriyeti kuran CHP’ye, laik demokratik Cumhuriyeti yıktırmak istiyolar. Biz bunun için toplantılar yaptık. CHP'li milletvekillerinin İhsanoğlu'nun adaylığına karşı bildiri yayımlama hazırlandığını duyuldu. Yılmaz, bildiri konusunda tam metnin hazırlanmadığını ama kendi önerisinin şu şekilde olacağını söyledi:

KEMAL KILIÇDAROĞLU TEK BAŞINA KARAR VERDİ

Öncelikle CHP gibi demokrasi geleneğine sahip partide bütün karar mekanizmalarının yok sayılarak tek başına Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği karar CHP’nin kararı değildir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararıdır. Bu karar yanlış alınmış bir karardır. Aynı zamanda tespit edilen aday da yanlış bir adaydır. Bu yanlıştan dönülmesi gerekir. Kuruluş felsefemize daha uygun bir aday çıkarılması gerekir. Siyasal İslam geleneğinden gelen bir kişinin de dayatılmasının kesinlikle mümkün olamayacağı yönünde bir açıklama olacak. Yeni bir aday çıkarma da her zaman için söz konusu olabilir. 20 milletvekilinin imzasını alabilirsek bu seçeneği de düşünebiliriz.