CHP’de listeler belli oluyor
Kılıçdaroğlu, “1 Kasım’da seçime girecek CHP’nin 550 milletvekili adayını bugün önce MYK’ya sonra Parti Meclisi’ne sunacağım. Ön seçimle gelen kalacak. Deniz Baykal da ön seçimle geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan muhatabım değil, polemiğe girmem” dedi...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Erdoğan benim muhatabım değil. Ne yaparsa yapsın onunla polemiğe girmeyeceğim. Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığı bizden çok Davutoğlu’nu etkiliyor’ dedi. CNN Türk’te Ahmet Hakan yönetimindeki ‘Tarafsız Bölge’de soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Vekil adaylarını görüşeceğiz...
Perşembe günü (bugün) CHP Parti Meclisi’ni topluyoruz. Milletvekili aday listeleri konusunu görüşeceğiz, cuma günü de YSK’ya listeleri teslim edeceğiz. Merkez sağdan partimize gelenler var. Geçmişte kendisini orada konumlandıran pek çok arkadaş, kendi konumunun CHP içerisinde olması gerektiğini düşünüyor biz de kabul ediyoruz.
‘Koray Çalışkan’ı görüşeceğiz’
Türkiye öyle bir noktaya geldi ki Cumhuriyet ve baskıyı savunanlar karşı karşıya. Sağ-sol karşıtlığının yerini rejim kaygısı almış durumda.
(Mehmet Ali Bayar olacak mı?) Hayır. Kendisi son derece birikimli birisi. Bizim listeler bir anlamda kilitlenmiş durumda.
(Koray Çalışkan’ın danışman olacağı iddiası) Onları görüşeceğiz yarın (bugün).
- (Umut Oran, Burhan Şenatalar listede olacak mı?) Yarın (bugün) görüşeceğiz onları da. Partimizin kültüründe kararı Parti Meclisi verir. Bu kültürü yaşatmak istiyorum. Ben şu olacak bu olacak dediğim zaman Parti Meclisi’ne müdahale etmiş oluyorum. Son sözü Parti Meclisi verecek.
- Önseçimle seçilenlere özel bir saygı duymamız gerekiyor. Bunlar kazandılar ve geldiler. Özel bir sıralama yapmamız sözkonusu değil. (Yer değişmeler olabilir mi?) Önseçimle gelenlere hiçbir biçimde müdahale etmeme gibi bir kuralımız var. Önseçim yapılmayan iller var K.Maraş gibi, Tunceli, Ardahan, Kars gibi. Oralarda eğer daha önce aday olup kazanamamışsa değişiklik yapacağız.
‘Yine İzmir’den aday olacağım’
- (İhsan Özkes’in yerine kim gelecek?) Yarın görüşeceğiz. Doğrusunu isterseniz herkes gibi beni de şaşırttı.
- (Kılıçdaroğlu İzmir’den mi aday olacak?) Evet... - (Özkes’in yerine bir din adamı mı aday olacak?) Kendisi bir politikacı olarak gelmişti. Din adamını din adamı olarak getirip siyasette kullanmayı doğru bulmuyoruz. Sosyal-demokrat kültüre sahiptir gelir. Mehmet Bekaroğlu’nun güzel yayınları da var.
Deniz Baykal’ın adaylığı...
- Baykal seçimle geldi. Seçimle gelenlere dokunmayı doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla o gazetelerdeki yazıları da hayretle okuyorum. Nasıl üretiyorlar ben de zorlanıyorum anlamakta. Baykal’ın büyük hizmetleri var bu partiye. 7 Haziran’da önseçim yaptık diye oylarımızda artış olmadı. Birkaç istisna dışında.
Vatan Partisi’yle ittifak yok...
- İttifak olmayacağını Sayın Doğu Perinçek’e de ifade ettik. Eğer adaylık için başvuranlar olmazsa özel bir değerlendirme yapabileceğimizi kendilerine ifade ettik. Vatan Partisi ile görüşlerimizin örtüşen de örtüşmeyen de kısımları var.
Reklamcı Ali Taran konusu...
- Sayın Ali Taran’ın bize önerdiği kampanya güzeldi. Eksikleri fazlalıkları olabilir. Buna da saygımız var. Daha sonra Sayın Taran’ın dışında da belli kurumlardan görüş aldık. Onlar yeni önerilerini getirdi, başka bir kurumun çalışmalarını daha uygun bulduk.
‘Erdoğan’la polemiğe girmem’
- Erdoğan’la polemiğe girmeyeceğim. 7 Haziran’dan bu yana koşulların değiştiğini biliyoruz. Seçim kampanyamız bunlar düşünülerek yeniden hazırlandı. Erdoğan muhatabım değil. Muhatabım Davutoğlu. O özellikle bana yanıt getiriyor ama onu muhatap almayacağım. Ne yaparsa yapsın muhatap almayacağım.
Medyaya yönelik baskılar
- Medyayı ya da bazı yazarları ‘terörist’ diye suçlayınca onlara ‘terör ne’ diye sormak lazım. Askeri öldürene biz ne diyeceğiz? O kültür onlarda var gerçi. ‘Kitap bombadan daha tehlikelidir’ diye. Ama şu var, medya üzerindeki baskıları birden fazla incelemek lazım. Devlet bankalarının ve AKP’nin kontrolünde olan kurumların belli yerlere ilan vermemesi. Hükümetin dolaylı finans baskısı bu.
‘HDP, PKK ile arasına mesafe koymalı’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Çözüm sünecini CHP çözer” dedi, şöyle devam etti: “HDP’yi gayrımeşru organ ilan etmek doğru değil. Halkın oylarıyla gelmiş. Dolayısıyla meşru bir organ kabul etmeliyiz. HDP’yi eleştirebilir, düşüncelerini kabul etmiyor olabiliriz. Ama 80 milletvekili alan bir partiyi yok saymak doğru değil. HDP, bu süreçte iyi bir sınav vermedi. HDP, PKK ile arasına açık ve net bir mesafe koymak zorunda. Bu sorunun çözümü için akılcı politikalar üretilmeli. Sorunu çözecek kişinin ya da partinin dürüst ve samimi olması lazım. Karşı tarafı yanıltan bir politika yapmaması lazım. Beyefendi’nin gizli, kişisel ajandaları vardı. Bunu parlamentoda çözeceksiniz. Muhatabınız meşru olacak. Biz sorunu çözmek için üzerinde çalışırdık meşru temsilcilerle. Biz HDP’yi muhatap alırız. Diyarbakır’da sivil toplum örgütleri var, onları dikkate alırdık HDP meclise giremeseydi.
30-35 yıllık sorun çözülemedi...
30-35 yıllık bir sorundur bu ve çözülemedi. Bunu CHP dışında hiçbir parti çözemez. Bu sorunu ancak CHP çözer. Biz bu sorunu ortak akıl ile çözeriz. İngiltere nasıl çözdü bu sorunu diye oraya vekil gönderdik. Güney Amerika’ya vekil gönderdik. Onlar yapamadılar. Onların sorunu çözmek gibi bir düşüncesi yoktu. Onların hesabı Kürtler’in oyunu nasıl yaparız üzerineydi. Bu sorunu ancak CHP çözer. İnanarak söylüyorum. Çözüm için parlamentoda uzlaşma komisyonu kurulmalı. Bir yöntem önerdik. Bir yasa geldi, onun bir maddesinde ‘Belirli aralıklarla kamuoyuna bilgi verilecek’ dendi, verilemedi. PKK, Kandil’e çekilse dahi silah bırakamaz. Bu gerçeği görmemiz lazım. IŞİD ile çarpışıyorlar, ABD de destek veriyor. Eğer sorun uluslararası alana taşınırsa, çok daha zor bir hâl alacak. Bunu istihbarat, hükümet, akil insanlar bunu önceden görmeliydi. Hep seçimi dikkate aldılar.”
‘Emekliye hemen ikramiye verelim’
CHP lideri, emekliye hemen ikramiye sözünü yineledi: “Parlamentoyu hemen toplayalım. Bu kanunu hemen çıkaralım ve bu işi bitirelim. Emekliye Kurban ve Ramazan Bayramı’nda ikramiye verelim. Kurban Bayramı’na yetiştirelim. Hükümet, ‘Evet biz de verilen sözün arkasında duruyoruz’ demeli. Onlar buna katılmaz. Diyorlar ki emekliye vereceğiz ama seçimden sonra. Seçimden sonra yine aynı bütçe. Eee şimdi ver. Emekli gerçekten geçinemiyor. Toplanalım hemen. Tüm siyasi partiler de ‘Evet’ der. Hatta onlar versinler bu kanun teklifini. CHP yapmış da olmasın.”