Gazete Vatan Logo

Cezaevinde hırsızlığı yazdı, soruşturma açıldı

Yazar Sevan Nişanyan’a, kaldığı cezaevinin gardiyanın yaptığı hırsızlık hikâyesini yazdığı için soruşturma açıldı. Açılan soruşturmayı Sevan Nişanyan’ın oğlu Tavit Nişanyan duyurdu.

Nişanyan, İzmir’in Selçuk İlçesi’ne bağlı Şirince’de iki kez mühürlenen SİT alanındaki araziye ev yaptığı gerekçesiyle aldığı iki yıllık hapis cezasına çarptırılmıştı. Yazar, kararın Yargıtay tarafından onaylanmasının ardından Torbalı Açık Cezaevi’ne teslim olmuştu.

İşte Sevan Nişanyan’ın o yazısı:

Cezaevi yaşamının temel kuralı şu: ısırmazsan ısırırlar. Bütün sistem bunun üzerine kurulmuş. TC bürokrasisi adı verilen yozluk deryasının özü de bu değil mi?

Buraya geldiğim gün kredi kartlarım buharlaştı. Cüzdanımı iade ettiler, içi boş. Nerede kartlar? İnfaz kaleminde olabilir dediler. Oraya gittik, emanette olmalı. Emanete baktık, Oktay gardiyan bilir. Oktay'a sorduk, müdür beye git. Müdüre gittik, ne malum, senin kartların olduğu?

Israr ettim. Kartların emanete teslim edildiğine dair tutanağı buldurdum. Emanet dedikleri ,basit bir teneke dolap.tanıdık bir gardiyanla dolabı didik didik ettik,kartlar yok. Bir ihtimal başka mahkumların zarfının içine girmiştir diye aklıma geldi. Ertesi gün bir daha gittik, tüm zarfları teker teker açıp kontrol ettik.Yok.

Oktay gardiyanın halinden şüphelendim. Her yere baktım diyor, kabadayılanıyor, tehditimsi şeyler söylüyor. Üstüne vardım. Ürktü."Gel bir daha kontrol edelim" dedi. Aa, o da ne? Defalarca baktığımız zarf yığınının en üstünde Sevan Nişanyan'ın zarfı. Kartlar tamam.

"Birader ben bunu yemem" dedim. Bozardı. Ertesi gün beni kenara çekti. Çay ısmarladı.Uzun uzun hayat hikayesi anlattı. Karısı terk etmiş, çocuğunu göremiyormuş. Alkole sarmış. Amcası adam öldürmekten hapisteymiş. Tek umarı bu meslekmiş. 3.30 para kazanıyormuş. Hem burası cezaevi dayı, çalmayan mı var? Falan gardiyan çalıyor, filan başgardiyan götürüyor.

Sefilliğine acıdım."konuyu unuturum" dedim."ama bir şartla". Bizim koğuştan arkadaşlar cezaevi inşaatında çalışıyor. Onlara kuru çayı götüreceksin. Basit bir jest, maliyeti de yok. Cezaevi yaşamında incir çekirdeğini doldurmaz şeylerin kıymeti büyük.

"Müdür duysa beni ..." dedi. "Sen bilirsin" dedim,"

Kararsız kaldı. Birkaç gün salladı. Sonra gitmiş müdüre ötmüş, Sevan benden şunu bunu istedi diye şikayet etmiş.

Ortama intibak ediyorum galiba, üslup, ahlak, yöntem.


Haberin Devamı