Gazete Vatan Logo

Cem Uzan'ın gizli gündemi

Cem Uzan sürgünde yaşadığı Paris'ten memleketine 'direniş' mesajları gönderiyor

Uzan hanedanlığının devrik veliahtı Cem Uzan sürgünde yaşadığı Paris'ten memleketine 'direniş' mesajları gönderiyor. En son Derin Mermerci'yle şehrin en işlek caddesinde el ele görüntülenen Uzan'ın adını unutturmaya hiç niyeti yok.

Günlüğü 4 bin dolarlık rezidansta yaşıyor. Sabah sporunu Eyfel Kulesi’ne nazır yapıyor. Dostlarını en lüks mekanlarda ağırlıyor. Boşanma davası bitmeden sosyetenin iki ünlü kadınını, önce Bettina Machler’i ve şimdi de Derin Mermerci’yi taktı koluna. Fakat çocuklarına dokuz aydır nafaka ödemiyor. Basına yansıyan fotoğraflarında yüzü hep gülse de, kalbini iki stent ayakta tutuyor.

Bizim topraklarımızın sürgün başkentidir Paris… ‘Son halife’ Abdülmecit Efendi, 1924’te bir gece zorla çıkarıldı saraydan; 20 yıl sonra sürüldüğü Paris’te kalp krizinden öldü. 1981’de Yılmaz Güney, 2000’de de Ahmet Kaya… Paris’in sürgün yüzü, bir yıldır Cem Uzan’la gösteriyor kendini.
Gelin filmi başa saralım, çok eskiye değil sekiz yıl öncesine…

Türkiye’nin en güçlü dördüncü ailesinin oğlu olmak, Cem Uzan’a yetmedi; Temmuz 2002’de Genç Parti’yi kurdu. Genel seçimlere sadece üç ay vardı. Ama o gençti, yakışıklıydı ve zengindi. Reklamcı Ali Taran’ın ellerinden çıkan beyaz gömlekli imajının kollarını sıvadı; güzel eşi Alara Uzan’la birlikte meydanlara çıktı. Seslendiği kalabalıkları yedirdi, içirdi.

3 Kasım 2002’deki seçimde herkesi şaşırtarak yüzde 7.25 oy aldı ama yüzde 10’luk seçim barajının altında kaldı. BDDK, Temmuz 2003’te İmar Bankası’na el koyunca, Uzan İmparatorluğu gerileme devrine girdi. Bir ay bile geçmeden Kemal Uzan, oğlu Hakan Uzan ve kardeşi Yavuz Uzan ile birlikte kayıplara karıştı.
Daha sonra devlet, TMSF eliyle, Uzanların bütün şirketlerini, yalılarını, yatlarını, lüks otomobillerini, silahlarını, şaraplarını, kürklerini hatta çocuklarının mama tabaklarını bile ellerinden aldı. Siyasete girdiği için şirketlerdeki görevinden ayrılan ve iddianamelerin menzilinden uzağa düşen Cem Uzan, bu süreci Türkiye’de yaşadı.
Eylül 2009’da tutuklanma ihtimali belirince, altı yıl önce babasının çizdiği rotayı izledi.

Firar rotası

Yakın dostu bir işadamının ABD bayraklı yatıyla Bodrum’dan Rodos’a firar etti. Sonra Mısır’ın İskenderiye şehrine yelken açan Uzan, karayoluyla Ürdün’ün başkenti Amman’a geçti. Orada kaçak yaşayan ve kırmızı bültenle aranan babası ve kardeşiyle buluştu. Ürdün Kralı Abdullah’la özel ilişkileri nedeniyle bu ülkede rahat hareket eden baba Kemal Uzan ve iki oğlu, Amman’da kurdukları 16 şirketin sermayesini Fransız bankalarına aktardı. Bu hamleden sonra Cem Uzan, yüz milyonlarca dolarlık sermaye aktardığı Fransa’ya siyasi sığınma talebinde bulundu.

Avukatı Şaylan Çığgın, 13 Ekim’de haber merkezlerine geçtiği yazılı açıklamada, “Cem Uzan, hiç hak etmediği halde kendisine yaşatılan bunca sıkıntıdan sonra, siyasi sığınma hakkı vermesinden dolayı Fransa’ya büyük bir minnet duymaktadır. Bundan sonraki yaşamını Fransa’da devam ettirecektir” diyordu. Tüm bunlar olurken seyirci kalan Türkiye, yeni vatanına yerleşen Uzan hakkında 17 Ekim’de ‘kırmızı bülten’ çıkardı.

Bir hafta sonra da Parisli Cem Uzan, gazete manşetlerini süslemeye başladı: Eşofmanlarını ve şapkasını giyen, iPod’unu kulağına takan ‘devrik prens’, Paris’in en seçkin semtlerinden 16’ncı bölgedeki ‘La Reserve Paris’ adlı rezidanstan çıkıyordu. Eyfel Kulesi’ne bakan rezidansı için günlük 4 bin euro ödeyen Uzan, ilk pozlarını Îlle de la Cité’deki Notre Dame
Katedrali’ne doğru koşarken verdi.

Ritz’de doğum günü

O günlerde Cem ve Alara Uzan’ın New York’ta boşandığı dedikodusu yayıldı. Aralık ayının sonlarına doğru Alara Uzan, 12 yıllık evliliğini bitirmek için Türkiye’de mahkemeye başvurdu. Çiftin evlilik sözleşmesindeki maddeler gazeteleri günlerce oyaladı. Cem Uzan, eşi hakkında ‘çocuklarını kaçırdığı’ iddiasıyla dava açtı.

26 Aralık 1959’da dünyaya gelen Cem Uzan bir yandan da, ‘mecburen Fransa’da’ kutlayacağı ilk doğum günü partisine hazırlanıyordu. 50 yaşına girerken onu gurbette yalnız bırakmayan dostları arasında, İstanbul sosyetesinin ünlü isimlerinden Ahu Tuğbay, Affet Karacan, Yasemin Kozanoğlu, Ali Dinçkök, Ömer Dinçkök, Celal–Şebnem Çapa ve Mehmet Tuna da vardı. Paris’in en güzel otellerinden Ritz’de düzenlenen partiye Paris Hilton, Naomi Campbell, Ürdün Kralı’nın kardeşi, Ayşegül Tecimer ve birçok ünlü işadamı ve siyasetçinin katıldığı konuşuldu.

Yeni meskeni: L’Avenue

Paris sokaklarını son model Lexus’u ile arşınlayan Uzan, kendisini sık sık ziyaret eden Türk sosyetesinin ünlü isimlerini lüks mekanlarda ağırlıyor. İşletmeci Celal Çapa ve eşi Şebnem Çapa ile Bound Bar’da yemek yerken, Genç Parti eski milletvekili ve yakın dostu Emin Şirin’le gittiği Paris’in ünlü gece kulübü VIP Room Theater’da bir kadınla dans ederken kameralara takıldı. Yolu Paris’e düşenler, şehrin göbeğindeki L’Avenue’de Uzan’ı görmeden yurda dönemiyor. Restoranı mesken tutan Uzan’ın, yüksek sesle konuştukları için Aslı Tümen, Mehmet–Melisa Mutlu ve Mehmet Pisak’ı mekandan kovdurduğu bile iddia edildi.

Yedi yıl sonra Chez Benoit

Cem Uzan’ı Paris’te en çok sevindiren olay, 2003’ten beri kaçak yaşayan ve Libananco davası için şehre gelen kardeşi Hakan Uzan’la buluşması oldu. Interpol tarafından yedi yıldır kırmızı bültenle aranan ve Uluslararası Tahkim Heyeti’nden sekiz günlük özel seyahat belgesi alan Hakan Uzan, Mart 2010’da Paris’e özel uçakla indi. En son 2004’te Singapur’da bir markette görüntülenen Hakan Uzan, geceliği 20 bin euro’luk Plaza Athenee’ye yerleşti. İki kardeş, aynı akşam Paris’in Michelin yıldızlı tek bistrosu Chez Benoit’da baş başa 3.5 saat geçirdi.

Saint Martin Caddesi üzerindeki, geçmişi 1912’ye uzanan Chez Benoit’yi 2005’te Fransızların dünyaca ünlü şefi Alain Ducasse satın aldı. “Benoit’da içilir, krallar gibi ziyafet çekilir” sloganıyla anılan mekanın en büyük özelliği yarım saatlik rezervasyon kabul etmesi. Saat 12.00’de açılan restoran, 14.00 ve 19.30 arası kapalı. Mönüsünde portakallı ördek, kremalı kuşkonmaz ve kaz ciğeri soslu dana bonfile gibi spesiyaller barındıran Chez Benoit, üç binin üzerinde çeşide sahip şarap kavıyla da ünlü.

Aşk trafiği Bettina ile başladı

Kışı Paris’te geçiren Cem Uzan, yaz başında soluğu Fransa’nın lüks sayfiye yeri Saint Tropez’deki evinde aldı. 2010 yazına damga vuran aşk da böyle doğdu. 23 yıllık eşi Cem Hakko’dan 2006’da boşanan Bettina Machler ve Cem Uzan’ın yolu, St. Tropez’de kesişti. İkili, Şebnem Çapa’nın 16 Haziran’da La Plage Pes Jumeaux Restaurant’taki doğum günü partisinde yakınlaştı. Machler, bir düğün organizasyonu için Bodrum’a döndüğünde, Cem Uzan’ın gönderdiği 100 kırmızı gül kapıda onu bekliyordu. Machler, işlerinden fırsat buldukça Paris’e uçtu.

Yaklaşık dört ay boyunca telefon trafiği ve hediyelerle aşklarını sürdürmeye çalıştılar. Fakat Uzan’ın Fransa dışına çıkamayışı bu aşkın sonu oldu. Gurbette 11 ayı geride bırakan Cem Uzan, eylül ortasında şiddetli göğüs ağrısıyla özel bir hastaneye gitti. Fransa’nın en iyi doktorları, 50 yaşındaki Uzan’ın koroner damarlarının birinde daralma tespit etti. Hemen hastaneye yatırıldı ve kalbine iki stent yerleştirildi. Paris’teki hastaneye ziyaretçi yağdı.


“7 yıldır rol yapıyorduk”

Ekim başında Paris’ten havalanan kuşlar, Cem Uzan’ın bu kez İstanbul sosyetesinin gözde bekarı Derin Mermerci ile aşk yaşadığını uçurdu. O günlerde ‘çocuk kaçırma’ davasında hakim karşısına çıkan Alara (Uzan) Koçibey, duruşmada evliliği hakkında ilginç açıklamalar yaptı: “Yedi yıldır dayanılmaz bir hayat yaşıyorduk. Eşim benden, ‘dışarıya karşı daha fazla güç kaybediyor gözükmemek için’ evliliğimiz devam ediyormuş gibi davranmamı istedi.

Bu nedenle boşanmadık ve durumu etrafa belli etmedik. Geçen yıl, çocukların okul kaydını yaptırıp, tatil için Viyana’ya gittim. Cem de Bodrum’a gidecekti, Fransa hesapta yoktu. Viyana’dayken bir adamı arayıp haber verdi, hep birlikte Paris’e geçtik. Cem’le ayrı otel odalarında kaldık. Daha ilk gün, boşanma konusunda kavga gürültü çıktı. Altı saat süren konuşmadan sonra, boşanma konusunda mutabık kaldık. Ama ertesi gün dayatmalara başladı. Kendisiyle ilgili bildiğim şeyler olduğunu, gerekirse çocukları kaçıracağını, onları bir daha göremeyeceğimi, Türkiye’ye dönersek, benim de içeri atılacağımı söyledi.”

Koçibey mahkemede, Paris’te üç ay korku içinde yaşadığını, çocukları Jasmin ve Renç Emre’nin ayakkabılarının altına kaçırılmaları ihtimallerine karşılık numarasını yazdığını da anlattı. Duruşmada, üç uzmandan oluşan heyetin, Renç Emre ve Jasmin Uzan hakkında yazdığı rapor da okundu. Rapora göre, çocuklar Paris’te geçirilen zamanda babalarıyla etkin ve yeterli zaman geçirememekten yakınıyordu. Boşanma sürecinden olumsuz etkilenen Renç ile Jasmin, babalarına karşı özlem duymakla birlikte, ona tepkili ve görüşme konusunda isteksizdi.

Çocukların İstanbul’a alıştığını gözlemleyen heyet de, onların mutlu oldukları düzende yaşamaları gerektiği kanaatindeydi.
Ataklarını sürdüren Alara Koçibey, eski kocası hakkında icra davası açtı. Çünkü Cem Uzan, mahkemenin çocuklar için belirlediği aylık 16 bin TL’lik tedbir nafakasını dokuz aydır ödemiyordu.

Paris’te Derin’le el ele

Cem Uzan, hakkındaki iddialara Kurban Bayramı’nda cevap verdi: Kendisinden 21 yaş genç sevgilisi Mermerci ile Champs-Elysees’nin arka sokaklarında el ele yürürken ve elbette L’Avenue’de yemek yerken görüntülendi. Magazin yazarları, çiftin yakın dostlarına, “Bu ilişkide her şey dengi dengine. İkimiz de aynı kalitedeyiz. Çok seviyeli, çok düzgün bir ilişki yaşıyoruz” dediğini de yazdı. İstanbul sosyetesinin en çapkın güzeli Derin Mermerci, yakın zamana kadar Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tolga Egemen’le evlilik planları yapıyordu.

Daha önce de evli işadamı Mehmet Germiyanlıgil’le yaşadığı aşk yüzünden annesi Ender Mermerci’nin tepkisini çekmişti. Aileden sızan en taze bilgilere göre, Ender Hanım kızının Cem Uzan’la yaşadığı aşktan memnun, çevresindekilere “İkisi için de hayırlısı olsun” diyor. Aşk sarhoşu Derin Mermerci ise, Kurban Bayramı için gittiği Paris’ten hâlâ dönmedi. Taze aşıklar, Paris’te Uzan’ın yakın arkadaşları Emre Ergani ve Celal Çapa ile bir araya gelmiş. İki işletmeci, Uzan’ın 51’inci doğum günü için muhteşem bir parti organize etmek için kolları sıvamış.
Şimdilerde sosyete, “İki çapkın bir ipte bakalım ne kadar oynayacak?” başlıklı dedikoduların tadını çıkarıyor.

‘Kaçak aristokrat’

Fransız Le Monde gazetesi, ‘Türk aristokrasisinden Interpol dosyalarına’ başlıklı haberinde, “Cem Uzan’ın Prens Charles ile sosyalleştiği günler çok uzak gibi geliyor. Parıldayan Türk patron bugün, Interpol tarafından çıkarılan tutuklama emrine göre bir kaçak. Uzan ailesi, zirvede olduğu dönemde Türkiye’de 220, yurtdışında da 40 kadar şirketi kontrol ediyordu.

Cem Uzan, yatları, spor arabaları, bir 747 Boeing uçağı ve gayrimenkulleri ile çok lüks bir hayat yaşıyor. New York’taki Donald Trump Plaza’nın son katını 38 milyon dolara satın aldı. İngiliz kraliyet ailesinin yardım kuruluşlarına milyonlar bağışlarken Prens Charles ile dostluk bağları vardı. Bugünse Cem, kendisi gibi birkaç milyar doları hortumladıklarından kuşkulanan babası Kemal ve ağabeyi Hakan gibi kaçak” yorumunu yaptı.(Lube Ayar / Radikal)

Haberin Devamı