Çelik: Halep'te soykırım oluyor
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Halep'te ateşkesin ihlal edilmesine ilişkin olarak, "Modern dünyanın, modern kurumların önünde bırakın bir halkın insan haklarının ihlal edilmesini bir halk soykırıma tabi tutuluyor. Bu da insanlık için herhalde olabilecek utançların en büyüğü durumundadır." dedi.
Çelik, çeşitli temaslarda bulunmak için gittiği Almanya'da TRT Türk'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Çelik, Körber Vakfının düzenlediği toplantının ardından Almanya Dışişleri Bakanlığına bağlı AB konularından sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth ve Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz ile güncel gelişmeleri ele aldıklarını anlattı.
Avusturya'nın, Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin dondurulmasından yana tutumunu değerlendiren Çelik, dün Brüksel'deki toplantıya katılan bazı bakanların kendisini aradığını belirterek, "Avusturya'nın Türkiye hakkındaki ifadelerinin marjinal ifadeler olduğu genel kabul görüyor. Herkes önümüzdeki tablo içinde Türkiye ile daha güçlü, daha anlamlı bir diyalogdan yana." diye konuştu.
Karşı karşıya kaldığı darbe girişiminin ardından Türkiye'yle daha çok dayanışma gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, Türkiye'nin göç ve diğer konularda üzerine düşenden daha fazla sorumluluk üstlenmesi ve fedakarlık göstermesinin takdirle karşılandığının altını çizdi.
Türkiye 3 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken, Avrupa'daki onlarca mültecinin bile iç politika konusu yapıldığına ve ırkçı akımların hedefinde olduğuna dikkati çeken Çelik, Suriye'deki insanlara koridor açılması için en yüksek sesin de yine Türkiye'den çıktığını ifade etti.
Avrupa'da, tutuklu milletvekilleriyle dayanışma gösterme çabasında olanlara da şahit olduğunu aktaran Çelik, "İnsanların hayatına kasteden, insanımızı öldüren PKK terör örgütünü destekleyen bazı isimlerin bu desteklerini sorgulayarak, bu sorgularına cevap alarak bu desteği verip vermemeye karar verselerdi. Unutmasınlar ki, bunların bazıları milletvekili sıfatı taşıdığı halde 'Biz PKK terör örgütüne sırtımızı dayıyoruz, biz DHKP-C terör örgütüne teşekkür ediyoruz' gibi açıklamalar yapıyorlar ve o terör örgütleri bizim insanımızın canını yakıyor." diye konuştu.
Ayrıca Çelik, mevcut tabloya rağmen Türkiye'nin Avrupa'da sağduyulu pek çok dostu olduğunun da altını çizdi.
Halep'teki son durum
Bakan Çelik, Halep'te ateşkesin ihlal edilmesini ve son gelişmelere ilişkin soru üzerine, "20. yüzyılda kazanılmış ne varsa, Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşından sonra ders çıkarma anlamına gelen ne varsa her şeyin sıfırlandığı bir noktadayız Halep'e baktığımızda." ifadesini kullandı.
"Srebrenitsa'daki açık vahşetten sonra bir daha soykırım olmaz, bir halk dünyanın gözü önünde katledilmez" dendiğini ancak herkesin gözünün önünde, Halep'te insanlığın katledildiğini kaydeden Çelik, şunları söyledi:
"Önceleri denildi ki, 'Esad'a dönük kırmızı çizgilerimiz var' Nedir kırmızı çizgileriniz? 'Esad hava kuvvetlerini kullanırsa Esad'ı askeri olarak durdururuz' denildi. Askeri olarak durdurulamadı. Daha sonra 'kırmızı çizgimiz kimyasal silah kullanırsa yaparız' denildi. Esad kimyasal silah da kullandı, yine yapılamadı. Orada insanlığa ait bütün çizgiler aşındırıldı, insanlar orada bir soykırıma tabi tutuluyor."
Suriye için siyasi çözüm olarak ortaya konulan Cenevre 1 ve 2 toplantılarının ise neredeyse muhaliflere Esed rejiminin tezlerini kabul ettirme sürecine dönüştüğünü vurgulayan Çelik, "Daha Cenevre'deki görüşmeler devam ederken Rusya'nın ve rejimin muhalifleri bombalaması devam ediyordu. Bombardıman altında neyi tartışacaklar muhalifler?" dedi.
Çelik, daha sonra düzenlenen Fikirdaş Ülkeler Toplantısına ilişkin de "Neredeyse, dünyanın bir takım hür ülkeleri, modern dünyanın en önemli demokratik ülkelerinden bazıları uluslararası topluma Esad'ın tezlerini kabul ettirmeye dönük olarak birtakım girişimlerde bulunma aşamasına geldiler. Çifte standart diyemeyeceğimiz, çoklu standart diyeceğimiz her türlü değerin aşındığı ve aşındırıldığı bir tablo var." diye konuştu.
Sonuç olarak mazlum Suriye halkının, Suriyeli çocukların göz göre göre katledildiğini aktaran Çelik, Birleşmiş Milletler'in (BM) ve dünyanın modern kurumlarının yapabildiği tek şeyin sadece birtakım kınama ifadelerinde bulunmak olduğunu dile getirdi.
Çelik, "İnsanlığa ait, bizim kazanılmış değer diyebileceğimiz, yüce değer diyeceğimiz ne varsa Halep'te sınava tabi tutuluyor. Ateşkes olmuştu, ateşkes yine bozuldu. Niçin bozuluyor? Oradan sivil halk çıkabilsin diye verilen süreye tahammül edemiyorlar, açılan koridora tahammül edemiyorlar. Böylesine bir şey olabilir mi, bu kadar ağır silahlarla, savunmasız bir halkın bu şekilde bir halkın bu şekilde katledilmesi söz konusu olabilir mi?" şeklinde konuştu.
Halep'teki duruma ilişkin dezenformasyon yapıldığını ancak haber ajanslarının fotoğrafların durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
"Modern dünyanın, modern kurumların önünde bırakın bir halkın insan haklarının ihlal edilmesini, bir halk soykırıma tabi tutuluyor. Bu da insanlık için herhalde olabilecek utançların en büyüğü durumundadır. Çünkü artık iletişim çağındayız, dünya küresel bir köy oldu deniliyordu. Küresel bir köy olacak kadar birbirinden haberdar olan bir dünyada küresel bir katliam gösterisinin önüne geçilemiyor. Bu da büyük bir utançtır."