Çavuşoğlu'ndan El Bab ve Rakka açıklaması
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, El Bab operasyonu ile ilgili açıklamalarda bulunurken, Rakka operasyonunun da planlamasının yapıldığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı Harekatı ile ilgili, "Esasen Genelkurmayın da açıkladığı gibi kontrol tamamen bizim elimizde. Şehir tamamen kontrolümüz altında. Ama şehrin şimdi temizlenmesi lazım. Hem değişik patlayıcıların temizlenmesi hem de şehrin içinde değişik bölgelere sızan teröristlerin de El Bab'dan tamamen temizlenmesi lazım." dedi.
Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığını ziyaretinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen hafta Türk askerlerinin yerel güçlerle beraber El Bab'ı tamamen kuşattığını hatırlattı.
Doğu ve batı tarafında kuşatma olduğunu ancak güneydeki açık kısmın da kuşatıldığını belirten Çavuşoğlu, şehrin içindeki tüm mahallelerin ve bölgelerin kontrol altında olduğunu kaydetti.
DEAŞ'ın bir terör örgütü olduğunun unutulmamasını isteyen Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Esasen yöntemlerine baktığımız zaman aynen PKK gibi. PKK'nın geçen sene bazı şehirlerimizde biliyorsunuz el yapımı bombalar, yine patlayıcılar veya diğer kalleşçe saldırıları olmuştu. DEAŞ da aynı yöntemle mahallelerde, sokaklarda, caddelerde el yapımı patlayıcılar yerleştiriyor, başka tuzaklar... O nedenle dikkatli ve titiz olmak gerekiyor. Bazı patlamalar da oluyor biliyorsunuz. Esasen Genelkurmayın da açıkladığı gibi kontrol tamamen bizim elimizde. Şehir tamamen kontrolümüz altında. Ama şehrin şimdi temizlenmesi lazım. Hem değişik patlayıcıların temizlenmesi hem de şehrin içinde değişik bölgelere sızan teröristlerin de El Bab'dan tamamen temizlenmesi lazım."
Ilımlı güçlerin de temizlik yapıldıktan sonra şehrin güvenliğini sağlaması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, El Bab temizlendikten sonra birçok kişinin evine ve şehrine döneceğini vurguladı.
Fırat Kalkanı Harekatı başladığı günden bu yana 50 bine Suriyelinin Türkiye'den bu bölgeye döndüğünü ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Esasen Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllardır vurguladığı ve başta ABD olmak üzere Avrupalılara, herkese anlatmaya çalıştığı da budur. Terörden arındırılmış bir güvenli bölge oluşturduğumuz zaman, Suriyelileri hiç olmazsa bu bölgede normal hayata döndürebiliriz. Sadece göç ettiği yerlerde bunlara yardım etmemiz yetmez. Bu insanları kendi evlerine döndürmeyi de başarabilmemiz lazım. Bu işin insani boyutunu da ihmal etmememiz lazım."
"Münbiç, Münbiçlilerindir"
Çavuşoğlu, bir gazetecinin Fırat Kalkanı Harekatı'nın bundan sonraki adımını sorması üzerine, Münbiç bölgesinde YPG'li teröristler olduğunu, buranın da temizlenmesi gerektiğini söyledi.
ABD ile bölgeye ortak heyet gönderdiklerini anlatan Çavuşoğlu, o ziyaretlerde heyetlerin yaptığı tespitte "Münbiç Münbiçlilerindir, Münbiçli olmayan burayı herkes terk etsin." yönünde bir mesaj çıktığını vurguladı.
Bu mesajın aslında YPG'ye olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"YPG buradaki insanlara zulmediyor, göçe zorluyor ve resmi tapular dahil belgelerin hepsini de yakıyor. Buralarda kendi kantonunu oluşturmaya çalışıyor. Dolayısıyla Münbiç'in de YPG'den temizlenmesi gerekiyor. Sürekli 'ABD'li dostlarımıza, 'Verdiğiniz sözü tutun' dedik. Onlar da 'Münbiç operasyonu biter bitmez, YPG'liler Fırat'ın doğusuna çekilecektir, bu taahhütümüzdür' demiştir. Bir önceki yönetim bunu söylemiştir. Bir önceki yönetim sözünde duramadı. Şimdi yeni yönetime de bu talebimizi gündeme getirdik. Bu talebimizi onlara da ilettik."
Yeni yönetimden de beklentilerinin Münbiç'ten YPG'lilerin temizlenmesi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Ondan sonraki hedef Rakka operasyonudur. Rakka operasyonunun planlanması çalışmalarını da yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde en üst düzeyde, Sayın Cumhurbaşkanımız düzeyinde, gerek Trump ile gerek CIA Direktörü geldiği zaman bu konular değerlendirilmiştir." ifadelerini kullandı.
Her düzeyde Rakka operasyonunun nasıl ve kimlerle yapılabileceğini değerlendirdiklerini anlatan Çavuşoğlu, "Koalisyonun içindeki ülkelerle Fransa, İngiltere ve Almanya ile bu konuları değerlendirme fırsatımız oldu. Doğru strateji ve doğru gruplarla, kişilerle arazideki güçlerle kolay bir şekilde DEAŞ'ı temizleyebiliriz ve gerçek sahibi Rakkalı insanlara şehri güvenli şekilde teslim edebiliriz. Bunu detaylı şekilde görüşüyoruz, planlıyoruz." dedi.
FETÖ elebaşının
Bir gazetecinin ABD'nin yeni yönetimiyle ilişkilerin nasıl olacağını soru üzerine Çavuşoğlu, geçen dönemde ABD ile ilişkilerin bu noktaya gelmesinde Türkiye'nin herhangi bir yanlışı veya ABD'ye yönelik hasmane bir tutumu olmadığını söyledi.
Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerek YPG'ye verilen destek, bize saldıran bir terör örgütüyle iş birliği yapmaları, hatta silah vermeleri, gerekse 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'nün elebaşı olan Fetullah Gülen'in Pensilvanya'da yaşaması ve bugüne kadar tüm belgeleri, delilleri vermemize rağmen, bırakın iade etmeyi, geçici tutuklama talebimizin bile yerine gelmemesi halkımızın duygularını çok etkiledi. Elbette ilişkilerimizi de etkiledi. Çünkü biz milletimizin talepleri ve bize verdiği yetki neticesinde, halkımızın beklentilerini karşılamak için siyaset yapıyoruz. ABD'lilere de bunu sürekli daha önceki yönetime de hatırlattık. Yani, İlişkilerin düzelmesi için bu konularda adım atmanız gerekiyor. Bize saldıran bir terör örgütüyle beraber olmanın bizim müttefiklik anlayışımızla çelişiyor. Şimdi yeni dönemde de ilişkilerimizi düzeltebilmemiz için önce Türk halkının güvenini kazanmanız lazım."
İki ülke arasında Türk halkının güvenini kazanmadan sağlıklı ilerleme olamayacağına işaret eden Çavuşoğlu, bunun için de daha önceki hataların düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, esasen yeni yönetimin günümüze kadarki yaklaşımından memnun olduklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye ile yeni bir sayfa, yeni bir gün başlatma arzusundan memnunuz. Bizim de arzumuz bu. Biz niye müttefikimizle durup dururken kötü olalım. Kötü ilişkilerden ne çıkarımız var ki. Ama bu noktaya nasıl geldiğini sizler de biliyorsunuz. Bu yeni sayfa açma konusunda biz varız. Ama sadece boş bir sayfa olmaz. Bunun içini de birlikte doldurmamız gerekiyor. Geçmiş dönemin hatalarını da açıkça kabul eden yeni bir yönetim var. Bizim de arzumuz o hataların düzeltilmesi, tekrarlanmaması ve ilişkilerimizin tekrar hak ettiği gibi o eski günlere, hatta daha ötesine dönmesidir."