Çavuşoğlu: ABD ile güçleri birleştirirsek...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin, Rakka’nınSuriye rejimi tarafından ele geçirileceği iddiasıyla PYD ile iş birliği yapmasını eleştirerek, “Oysa (ABD ile) güçleri birleştirsek, onların özel güçleri var, bizim özel güçlerimiz var. Bir taraftan 98 kilometrelik alanda Afrin'den bu tarafa zaten muhalefetin bir ilerlemesi var. Cerablus hattından bir cephe açılsa aşağıya doğru temizlenip Münbic cebi kapatıldıktan sonra rahatlıkla Rakka'ya doğru gidilebilir.” dedi. Çavuşoğlu, En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi için bulunduğu Antalya’da diplomasi muhabirlerine gündemi değerlendirdi.
ABD’nin, Rakka’nın Suriye rejimi tarafından bir an önce ele geçirileceği iddiasıyla PYD ile iş birliği yapmasını eleştiren Çavuşoğlu, başka bir terör örgütüyle iş birliği yapmanın her durumda doğru ve insani olmadığını söyledi. PYD’nin amacının, daha fazla toprak alarak Suriye’yi bölmek olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “O bakımdan Amerika maalesef Suriye'nin geleceği için çok tehlikeli bir süreç içine PYD ile giriyor. Biz kendilerine bu uyarıları da yaptık. Oysa güçleri birleştirsek, onların özel güçleri var, bizim özel güçlerimiz var ama maalesef hem Rusya hem de ABD bir terör örgütünü ortak görüyorlar ve destek veriyorlar. Bizim de zaten tepkimiz bunaydı.” ifadelerini kullandı.
ABD ile Münbiç cebinin bir an önce kapatılması noktasında operasyona hız vermeyi ve ikinci bir cephenin açılması konularını görüştüklerini dile getiren Çavuşoğlu, diğer taraftan da muhalefetin yavaş da olsa 98 kilometrelik alanda Afrin'den bu tarafa bir ilerlemesinin olduğunu anlattı. Çavuşoğlu, bu şekilde rahatça Rakka'ya doğru gidilebileceğine dikkati çekti.
Amerika’nın Yüksek Mobiliteli Topçu Roket Sistemleri’nin (HIMARS) bu ay gelmesi gerekirken, ağustosa kaydırıldığını söyleyen Çavuşoğlu, “Bu konuda vardığımız anlaşmada da maalesef ABD sözünü tutmuyor. Biz tamamen hazırız, şimdi de bu anlaşmaları uygulamak yerine gidip YPG arması takıyorlar. Yaptıkları gerçekten müttefikliğe de dürüstlüğe de sığmaz. Tam çifte standart.” diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, ABD’nin model ortağı olarak tanımladığı Türkiye'ye terörist gönderen, silah gönderen bir örgüte sahip çıkmaması gerektiğini vurguladı. “Bu konuda tabii ki tepkimizi koyacağız” diyen Çavuşoğlu, bunun düzelebilmesi için ABD'nin öncelikle terör örgütüyle iş birliğini ve ona destek vermeyi bırakması gerektiğini söyledi.
Bazı Avrupa ülkelerinin, kullanabildikleri terör örgütlerine destek verdiğini ifade eden Çavuşoğlu, terör örgütleri arasında artık ideoloji, din, inancın yanında “kullandığın terör örgütü”, “kullanmadığın terör örgütü” anlayışının var olduğuna işaret etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, "Türkiye ile ilişkileri düzeltmek istiyoruz" yönündeki açıklamalarına ilişkin ise Çavuşoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye de ilişkileri düzeltmek istiyor. Putin diyor ki, adım bekliyoruz. Biz de diyoruz ki, bu adımları atabilmek için gelin ortak bir çalışma grubu oluşturalım onlar kendi aralarında konuşsunlar, fikir üretsinler hangi adımları atmamız lazım. Şimdi biz İsrail'le görüşmüyor muyuz? Diplomatlarımız, bürokratlarımız görüşüyorlar. Niye? Geriye kalan şartlarla ilgili adımları nasıl atacağız bunu konuşuyoruz. Bizim Rusya'ya önerimiz bu oldu. İster resmi, ister gayri resmi nasıl isterlerse hangi adımları atacağımızı değerlendiririz ve neticede de ortak yolu buluruz. Bulunmayacak bir konu değil.”
Timmermans'la üçlü görüşme
Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ve AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile yaptıkları üçlü görüşmeyi de değerlendirdi.
AB'ye üye ülkelerin bile 67 kriteri yerine getirmediğini ve hatta 23 ve 24'üncü fasıllar gibi kapanış kriterlerini yerine getirmeden AB'ye giren ülkeler olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Neticede tam üyelik vermiyorsun ki yani. Bu kadar kriteri yerine getiren bir ülkeye böyle muamele yapmak doğru değildir haksızlıktır. Kararlılığını gösteren bir ülkeye böyle davranılmaz.” dedi.
Dünya İnsani Zirvesi sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AB’nin terörle mücadele kanununun değiştirilmesi şartına ilişkin ifadelerinin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, “Şu anda Türkiye birden fazla terör örgütüyle mücadele ediyor. Böyle bir durumda terörle ilgili kanunda değişiklik yapmak bizim için imkansız. Bunun bir yol haritası vardır, onu konuşursun.” dedi.
Timmermans ile görüşmelerinde Schulz ve Juncker'in açıklamalarından duyulan rahatsızlığı ilettiklerini ve Timmermans’ın da kendileriyle aynı fikirde olduğunu aktaran Mevlüt Çavuşoğlu, yapılan açıklamaların Avrupa'daki İslam ve Türkiye karşıtlığının bir yansıması olduğunu dile getirdi. Bu sıkıntıların aşılabileceğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Erdoğan'ın söylediklerinde bir istikrar var ama Juncker bizimle hiç öyle konuşmuyordu. Sonra böyle açıklama yapması bir Avrupa liderine yakışmaz. Türkiye ile süreci böyle yürütemeyeceklerini, böyle muamele etmemeleri gerektiğini anlamaları lazım. Al işte Ukrayna'ya böyle davrandılar. Ya benimsin ya kara toprağın, bitti. Gürcistan'ı dolduruşa getirdiler ne oldu, iki bölgesi gitti. Yani AB'nin bu anlayışlardan vazgeçmesi lazım. Dün bize ihtiyacınız vardı, bizim de size vardı biz bunu size söylüyorduk ama siz kabullenemiyordunuz. Bugün ihtiyacınız daha fazla, bunu kabullendiniz ama unutmayın yarın ihtiyacınız daha fazla olacak. Bizim de size daha fazla olacak. O yüzden biz sizi kalıcı ortak görüyoruz, stratejik ortağımız diyoruz. Siz de bizi öyle görün. Hükümet değişikliğini bahane etmesinler. On dört yıldır. Bu reformlara liderlik eden Erdoğan'dır bizim anlayışımızda bir farklılık yok.”
Çavuşoğlu, haftaya AB ve Türkiye’den uzmanların bir araya gelerek yol haritası üzerinde görüş alışverişinde bulunacağını hatırlattı. Ardından yine Timmermans ile görüşeceklerini ve son olarak da liderlerin bir araya geleceğini anlatan Çavuşoğlu, “Ondan sonra bu anlaşmayı (Geri Kabul) yaparız ve bunu biz Avrupa Konseyi toplantısına yetiştiririz diye düşünüyoruz. Bizde bu kararlılık var. Biz onlara da söyledik, illa bu tutumu sergilerseniz bu defa Geri Kabul de imzalanmaz çünkü ikisi birbirine bağlı. Bu tehdit değil, anlaşmanın gereğidir. Amaç üzüm yemek. İnşallah Timmermans ve bizim başarımızla bu engeli aşacağız.” diye konuştu.
Yunanistan ile yapılan 1'e 1 değişim formülü
Çavuşoğlu, Ege'deki düzensiz göçmen ölümlerini önlemek için Yunanistan ile yapılan 1'e 1 değişim formülü sayesinde ekim ayında Yunan adalarına geçen kişi sayısı günlük 6 bin 800 iken bu sayının günlük 30 civarına düştüğünü anlattı. Bunun bir başarı olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, bu ülkeyle ikili geri kabul anlaşması çerçevesinde de 400'den fazla düzensiz göçmenin geri alındığı ve bunların az kısmını Suriyelilerin oluşturduğu bilgisini veren Çavuşoğlu, 130 Suriyeli'nin de AB ülkelerine yeniden yerleştirildiğini kaydetti.
Cameron'un açıklaması
İngiltere Başbakanı David Cameron'un Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik açıklamalarına da değinen Çavuşoğlu, "Bu onun gerçek fikri değil. Çünkü İngiltere bizi her zaman desteklemiştir." ifadesini kullandı.