Çatışmaya hazır haldelerdi!

Sabancı Suikasti faillerinden İsmail Akkol ve DHKP/C üyesi Fadik Adıyaman’ın Türkiye’de yakalanmasının yankıları sürerken, olayın perde arkası da ortaya çıktı. Güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre; terör örgütü DHKP-C’nin tehditlerinin artması üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığınca alınan tedbirler üst seviyeye çıkarılırken, özellikle örgüt üyelerinin yurt dışından Türkiye’ye kaçak yollarla girilme ihtimali üzerine kıyı bölgelerinde de önlemler artırıldı. Emniyet birimleri, yurt dışından Türkiye’ye eylem yapmak için gelebilecek terör örgütü mensuplarının fotoğraflarını ilgili birimlere dağıttı.

Akkol’un Yunanistan’dan Türkiye’ye geçeceği istihbaratı üzerine hem MİT, hem de İstihbarat Daire Başkanlığı harekete geçti. Yaklaşık 15 gün süren araştırmalarda, Akkol ve diğer örgüt üyelerinin, hangi noktalardan ve hangi güzergahları kullanacakları tek tek tespit edildi. Yaklaşık 100 önemli nokta belirlendi. İstihbarat ekiplerinin bu noktalarda 24 saat esasına göre takibe geçtikleri ve şüpheli her durumu değerlendirdikleri açıklandı.

Adım adım takip edildiler

DHKP-C üyesi iki kişinin Türkiye’ye giriş yaptığının belirlenmesi üzerine bu şüpheliler takibe alındı. Söke otobüs terminalinde karı kocaymış gibi hareket eden çiftin gizlice çekilen fotoğrafı, ilgili birimlere gönderilerek eşleştirme yapıldı. Kısa süre içerisinde şüphelilerin terör örgütü DHKP-C üyesi olduğunu belirleyen polis, İsmail Akkol’un (47) elinin “belinde”, Fadik Adıyaman’ın (48) ise “elinin çantasının üzerinde” olduğunu gözlemleyerek bu kişilerin yanında silah olduğu ve çatışmaya girebilecekleri ihtimaline karşı operasyon için uygun zamanı bekledi. Eskişehir’e gitmek üzere uydurma isimlerle bilet alan terör örgütü mensuplarının yanlarındaki gitar çantası ile bir koliyi otobüs bagajına vermesinin ardından ekipler operasyon için düğmeye bastı. Şüphelilerin yanına yaklaşan sivil polisler, İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman’ı silahlarına ulaşamadan etkisiz hale getirdi. Üzerlerinde 10 bin liraya yakın döviz ve Türk lirası ile yedek kıyafetler ele geçirildi.

Parmak izi geldi!

Gözaltına alınan Akkol’un daha önce Türkiye’de yakalanmadığından parmak izi kaydının bulunmaması nedeniyle kimliğini netleştirmede zorluk yaşadı. Atina’da, 2014 yılında Yunan polisinin DHKP/C hücre evine operasyonda Akkol’un “Cengiz Bayır” adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalanmasından hareket eden polis, uluslararası iş birliği çerçevesinde Yunanistan’dan bu kişi adına kaydedilen fotoğraf ve parmak izlerinin örneğini istedi. Gelen parmak izi ve fotoğraf kayıtları eşleşince Akkol’un kimliği kesinleşti. Bu tespitin ardından Akkol’un da gerçek kimliğini doğruladığı öğrenildi. Akkol’un annesiyle DNA örnekleri de karşılaştırılacak.

Silahlar gitar kutusunda...

Sabancı suikasti faili İsmail Akkol ile DHKP-C’li Fadik Adıyaman, silahları gizledikleri gitar kutusu ve çantalarıyla geldikleri (yanda), Söke Otogarı’ndaki bir yazıhaneden Eskişehir otobüsüne (altta)bilet alıyor.

Eskişehir bileti aldılar...

Kamera kayıtlarında takip edilme ve tanınma ihtimaline karşı İsmail Akkol’un kasket taktığı, Fadik Adıyaman’ın ise şalla başını örttüğü görülüyor. Bilet aldıktan sonra otobüse binen iki terörist otogar çıkışı durdurulan araçta yakalanıyor...

Ekibinde sekiz kişi daha var!

Söke’de yakalanan İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman ile birlikte 10 DHKP-C militanının Türkiye’ye girdiği sanılıyor. MİT ve Emniyet İstihbaratı, ikişerli gruplar halinde hareket ettikleri tahmin edilen “eylem” hücrelerinin peşine düştü. Akkol ve Adıyaman gibi sahte kimlik taşıyan DHKP-C’li militanların hedefinde 21 kişilik “infaz” listesi olduğu iddia edildi.

Telefonları yok

İstihbarat ve Terörle Mücadele birimleri, Atina’daki cezaevinden tahliye edildikten sonra yasadışı yollardan ülkeye giren DHKP-C mensupları; Harika Kızılkaya, Şerif Turunç, Emin Sakalı, Mustafa Yılmaz, Bilgehan Karpat, Sinan Oktay Özen, Mustafa Lafçı ve Hasan Kaçar’ı yakalamak için İzmir, Aydın, Muğla ve Balıkesir, Ankara, İstanbul ve Adana’da operasyon başlattı. Deşifre olmamak için cep telefonu ve internet kullanmayan eylem hücrelerinin Türkiye’de suikast türü sansasyonel saldırı hazırlığı yaptığı tespit edildi.

Suikast planları

DHKP-C’nin Ankara ve İstanbul’daki “milis” grupları aracılığı ile hedef seçilen kişilere ilişkin istihbarat toplattığı ve “keşif” çalışması yaptırdığı da belirlendi. Yunanistan’dan Türkiye’ye sızan eylem hücresinin yapılan keşiflere göre hedefteki isimlere silahlı ve bombalı suikastler gerçekleştirmeyi planladıkları anlaşıldı.

Zaman aşımı yok

İsmail Akkol için tartışılan, zaman aşımı durumunun bulunmadığı öğrenildi. Özdemir Sabancı cinayetinin üzerinden zaman aşımı süreci olan 20 yılın geçmesine rağmen, bu suçtan hakkında ’yakalama’ kararı bulunan İsmail Akkol için, ’uzamış zaman aşımı’ ceza maddesinin işletileceği öğrenildi. ’Uzamış zaman aşımı’ durumunda, 20 yıl olan sürenin yarı oranında, uzatıldığı bu nedenle de 30 yıla çıktığı ifade edildi.