Canlı bombanın 26 günü!
Suudi asıllı olup Türkiye’ye “Suriyeliyim” diyerek sığınma başvurusunda bulunan ve Sultanahmet’te kendini patlatan canlı bomba Nabil Fadli’nin son 26 gününe Habertürk ulaştı. Bir süre Şanlıurfa’da kalıp Ankara’ya giden Fadli’nin saldırı talimatını Ankara’da aldığı belirlendi.
Sultanahmet Dikilitaş Meydanı’nda önceki sabah saat 10.20’de 9’u Alman 10 turistin ölümü, 15 turistin de yaralanmasına neden olan Suudi Arabistan doğumlu 28 yaşındaki canlı bomba Nabil Fadli’nin son 26 gününe Habertürk ulaştı. Kendisini patlatarak tarihi meydanı kana bulayan Nabil Fadli’nin parçalanan cesedine ait parçalar, olay yeri inceleme ekipleri tarafından 3 ayrı seferde toplandı. Ardından da farklı laboratuvarlara götürüldü. Bu laboratuvarlarda yapılan incelemede bulunan parmak parçalarının kıyas yapmaya uygun olduğu anlaşıldı.
Elde edilen parmak izleri, şüpheli şahıslar ve göçmen kayıtlarıyla karşılaştırıldı. Ve canlı bombanın 5 Ocak 2016’da İstanbul’da “göçmen” sıfatıyla Türkiye’den sığınma talebinde bulunduğu ortaya çıktı.
TELEFONDAN ALINAN İLK SİNYAL 18 ARALIK 2015’TE
Hemen başvuruyu yaptığı merkezdeki yazılı ve görüntülü kayıtlar kopyalandı. Habertürk’ün dün görüntüsünü yayımladığı o kayıtlara göre; Fadli, İstanbul’da başvuru yaptığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne ait merkeze beraberinde 4 kişiyle birlikte gitti.
Yine resmi kayıtlara göre, Fadli ile beraberindekiler, Zeytinburnu’nda bir evi adres olarak gösterdi. Güvenlik ve istihbarat görevlileri de yabancı ülkelerin “şüpheli” olarak Türkiye’ye ismini bildirmediği Nabil Fadli’nin İstanbul’daki faaliyetleriyle ilgili çalışmaları sırasında kullandığı bir cep telefonu numarasını tespit etti.
Elde edilen telefon numarasının 18 Aralık 2015 tarihinde Nabil Fadli tarafından kullanılmaya başlandığı, ilk olarak bu tarihte Şanlıurfa’dan sinyal verdiği belirlendi. Bu tespit de Fadli’nin Suriye’den aralık ayı içinde sınırı kaçak olarak geçip Türkiye’ye girdiği ihtimalini beraberinde getirdi. Fadli’nin kullandığı telefondan, aranan ve aranılan numaralar ile isim listesi çıkarıldı.
İLK HEDEFİ ANKARA’YDI, ARKADAŞI ABD’YE GİTTİ
İstihbarat birimleri, Fadli’nin telefonunun baz istasyonu sinyal bilgilerini de mercek altına alındı.
Yapılan incelemede canlı bombanın Şanlıurfa, Ankara ve İstanbul hattında yolculuk yaptığı belirlendi. Fadli’nin Şanlıurfa’da bir süre kaldığı, ardından Ankara’ya gittiği ve burada bazı kişiler ile görüşmeler yaptığı anlaşıldı.
Güvenlik birimleri, Fadli’nin Ankara’da kalış süresi ve yaptığı görüşmeler nedeniyle ilk hedefinin Ankara’da eylem yapmak olduğunu ancak bombalı saldırı arayışını bu kentte gerçekleştiremeyince aldığı talimatlar doğrultusunda İstanbul’a geçtiğini değerlendirdi.
Yine elde edilen bilgilere göre Ankara’da “Ankara’da canlı bomba olup patla” talimatı veren şüpheli ABD’ye kaçtı. Yetkililer bu bilgiyi de ABD makamlarına iletti.
ŞÜPHE ÇEKMEMEK İÇİN SIĞINMACI...
Güvenlik kaynakları, Fadli’nin yılbaşından önce İstanbul’a geldiğini, Göç İdaresi’ne yaptığı başvuruda adres olarak gösterdiği Zeytinburnu’na yerleştiğini tespit etti.
Fadli’nin DAEŞ’e karşı alınan güvenlik önlemleri kapsamında dikkat çekmemek için de 5 Ocak 2016’da Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün İstanbul’daki merkezine resmi başvuruda bulunduğu, burada parmak izi alındığı belirlendi.
"REJİM AYAK TIRNAKLARINI SÖKMÜŞ" İDDİASI
Nabil Fadli’nin otopsi işlemleri sırasında sağlam kalan ayaklarından birinde tırnaklarının olmadığı görüldü. Bu yönde yapılan araştırmada da Fadli ile irtibatlı kişiler ifadesine başvurulmak üzere gözaltına alındı.
İfadesi alınan şüphelilerin Fadli’nin Suriye’de Esad rejimi güçleri tarafından DAEŞ şüphesiyle gözaltına alındığını, işkence gördüğünü, bu sırada tüm ayak tırnaklarının söküldüğünü anlattığı öğrenildi.
1988 doğumlu ve Suudi Arabistan doğumlu Nabil Fadli’nin babasının adının Abdüllatif, annesinin adının Brijit olduğu, Fadli’nin annesinin Suriyeli bir Ermeni olduğu ve Ermeni köyünde doğduğu öğrenildi.