Gazete Vatan Logo

Canlı bomba 6 aylık IŞİD'ci!

Suruç bombacısı 20 yaşındaki Abdurrahman iddiası

Canlı bomba 6 aylık IŞİD'ci!

Suruç katliamının zanlısı olduğu öne sürülen ve olay yerinde kimliği bulunan Abdurrahman Alagöz’ün annesi VATAN’a konuştu: 6 ay önce evden ayrıldı. IŞİD’e mi katıldı, bilmiyorum.
Davutoğlu ‘Saldırganın kimliği ve bağlantısıyla ilgili ciddi mesafe alındı’ dedi. Patlamanın olduğu yerde Şeyh Abdurrahman Alagöz’e ait nüfus cüzdanı bulundu. Alagöz’ün annesi Semüre Alagöz VATAN’a oğlunu anlattı: ‘Abdurrahman 6 ay önce yurt dışına gitti. Abisi Yunus Emre (25) peşinden gitti. Ramazan öncesi aradı. 10 gün önce buralardaydı. Polisler de onları sordu. IŞİD’e, cihada gidip gitmediklerini bilmiyorum. İkisi de çok iyi çocuklardır.’
Alagöz’ün ağabeyiyle birlikte Adıyaman’daki İslam Çay Ocağı adlı kafede çalıştığı iddia edildi. D.Bakır’daki HDP mitingini bombalayan Orhan Gönder de buraya gidiyordu. Ocak, IŞİD’e sempatizan kazandırdığı için kapatılmıştı.
Abisiyle birlikte 6 ay önce evden ayrılmış!

32 kişinin hayatını kaybettiği Suruç katliamının failinin Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu iddia edildi. Gazetecilere konuşan anneleri, iki oğlunun 6 ay önce evden ayrıldığını, onları en son 10 gün önce gördüğünü söyledi.

Haberin Devamı

Korkunç saldırıda hayatını kaybedenlerin kimlik eşleştirilmeleri sırasında Şeyh Abdurrahman
Alagöz’ün adı canlı bomba iddiasıyla ön plana çıktı. Nüfus cüzdanının fotoğrafı sosyal medyaya düşen Alagöz, 1995 Adıyaman doğumlu. Annesi ev hanımı, babası ise kamyon şoförü. Ancak babanın sağlık sorunları olduğu için aileyi Abdurrahman ve abisi Yunus Alagöz geçindiriyordu.
Abi-kardeş inşaatlarda boyacılık yaparak hayatlarını kazanıyorlardı.
‘Yurt dışına gittiler’
Gazetecilerin ulaştığı anne Semüre Alagöz, çocuklarının 6 ay önce yurt dışına gittiğini ancak daha sonra kendilerinden haber alamadığını söyledi: “İki oğlum boyacılık yaparak evi geçindiriyorlardı. Yurtdışına önce Abdurrahman çıktı, sonra abisi. 6 ay oldu gideli. Ne yaptıklarını bilmiyorum, bana hiç söylemediler. Sadece iyi olduklarını ve merak etmememiz gerektiğini söylüyorlardı. IŞİD’e katılıp katılmadıkları ya da cihat için Suriye’ye gidip gitmedikleri hakkında bir bilgim yok.”
‘Bayramda aramadılar’
Anne Alagöz kendisini daha sonra arayan gazetecilere bilgi verirken ise yurt dışı yerine Antep’e gittiklerini söyledi: “6 ay önce ağabeyi ile birlikte Antep’e çalışmaya gideceklerini söylediler. Ne işi yapacaklarını sordum, ‘Gidince bulacağız bir şeyler’ dediler. Oradan bizi arayıp iyi olduklarını söylüyorlardı. Nerede çalıştıklarını ise söylemediler. Son olarak bayramdan iki gün önce görüştük. İyi olduklarını söyledi. Daha da görüşemedik. Bayramda aramalarını bekledim ama aramadılar. Çocuklarım böyle bir şey yapmazdı. Bayramda annelerinin babalarının elini öperlerdi. Onları çok merak ediyorum.”
Babadan DNA örneği alındı
Anne Alagöz, sabah erken saatlerde polisin eve geldiğini söyledi: “Polisler çocuklarımın nerede olduğunu sordu. Ben de bildiklerimi anlattım. Ne olduğunu sordum bir şey anlatmadılar. Komşular oğlumun nüfus cüzdanının internette gezdiğini söyledi. Ne olduğunu hâlâ öğrenemedim. Babası da yıkıldı. Kendisinden DNA için kan aldılar. Bilgi alamıyoruz kimseden. Siz ne olduğunu biliyor musunuz?”
27 telefon görüşmesi mercek altına alındı
Güvenlik güçlerinin çalışmaları sırasında olay anında yapılan telefon görüşmeleri de mercek altına alındı. Patlamanın olduğu saat 11.50 sıralarında 27 telefon görüşmesinin yapıldığı belirlendi. Bölgedeki telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlar incelenirken, güvenlik güçleri olay öncesi ve sonrasında da bölgedeki tüm görüşmelerin kaydını istedi.
‘Çarşaf giydi iddiası’
MOBESE kameralarındaki görüntülere göre, çarşaf giyen bir kişinin kültür merkezine girdiği görülüyor. Ancak bombayı patlatanın bu kişi olup olmadığı netleştirilmedi. İstihbarat kaynaklarına göre, IŞİD mensubu olduğu düşünülen canlı bombanın gözlemcisi olduğu düşünülüyor.
HDP bombacısıyla arkadaş mı?
Abdurrahman Alagöz ile 5 Haziran 2015 tarihinde, seçimlerden 2 gün önce HDP’nin Diyarbakır mitingini kana bulayan Orhan Gönder’in arkadaş olduğu da iddia edildi.
Buluşma yeri İslam Çay Ocağı
ALAGÖZ kardeşlerin, Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder gibi sık sık ‘İslam Çayocağı’na gittiği ortaya çıktı. Hatta Abdurrahman ve Yunus Alagöz’ün 2013 yılında bu kafede çalıştığı ifade edildi. IŞİD sempatizanlarının buluşma yeri olduğu iddia edilen mekanın ikinci katı mescid olarak kullanılıyor.
Çayocağı basıldı, kapatıldı
İslam Çayocağı bulunduğu yer de dikkatleri üzerine çektiyor. Özellikle buraya giden gençlerin hal ve hareketleri değişince aileler durumdan şüphelendi. Çocuklarının IŞİD’e katılmasından korkan aileler, durumu emniyet birimlerine de haber verdi ve çayocağı iki kez basıldı. IŞİD bayrakları bulunan çayocağı, yapılan incelemelerde ruhsatsız olduğu ortaya çıkınca 2014 yılında kapatıldı. Ayrıca Adana Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler, çayocağına giden çocukları takip etmeye başladı. Çayocağının kapanmasından kısa süre sonra Alagöz kardeşlerin Suriye’ye gittiği tahmin ediliyor.
Kafede IŞİD bayrakları vardı
Diyarbakır saldırısı sanığı Orhan Gönder’in annesi Hatice Gönder, İslam Çay Ocağı ile ilgili şunları söyledi: “Burada oğlum ve arkadaşlarının takıldığı ‘İslam’ adında bir kafe vardı. Aileler olarak o kafeye gittik. Kafe iki katlıydı. İkinci katta namaz kılınıyordu. IŞİD bayrakları duvarlara asılmıştı. Oradakilere oğlumu sordum. Yemin ederek tanımadıklarını söylediler. Ailelerle orayaı üç dört kez bastık. Devletten oranın kapatılmasını istedim.”
Minibüsle mi gittiler?
Olayla ilgili görgü tanıkları da iki bombacının olabileceğini ve Şanlıurfa’dan Suruç’a geçmiş olabileceklerini ifade ediyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir minibüs şoförü, şunları anlattı: “Suruç-Urfa hattında çalışıyorum, olay günü Urfa Terminal’inden genç bir erkekle genç bir kadın minibüse bindi. Tedirgin halleri dikkatimi çekti. Ellerinde sırt çantaları vardı ve dizlerinin üstüne koymuşlardı. Suruç merkeze geldiğimizde ise bana ‘Amara Kültür ve Sanat Merkezi’ne nasıl gideriz’ diye sordular ve ben de kendilerini kültür merkezinin önünde indirdim.”
Yaralı kızda bomba pimi!
Patlamada yaralanan ve tedavi için hastaneye götürülen 20 yaşlarındaki bir genç kızın karın bölgesinde bomba pimi bulunduğu ileri sürüldü. Canlı bomba olarak kendisini patlatan saldırgan ile ortak hareket etmesinden kuşkulanılan genç kız, Suruç’taki ilk müdahalesinin ardından Şanlıurfa’ya sevk edildi. Ağır yaralanan ve vücudunda yanıklar oluşan genç kızın karın bölgesindeki bomba piminin patlama ile vücuduna yapışmış olma ihtimalinin de bulunduğu belirtildi. Yaralı kızın saldırıyla ilişkinin olup olmadığı araştırılıyor.
GÖRGÜ TANIĞI ANLATTI: ‘Çat diye bir ses duyduk ardından patlama oldu’
Suruç saldırısından kurtulan üniversite öğrencisi T.T., yaşadıklarını anlattı: “Bombalı saldırı öncesi Amara Kültür Merkezi’nin bahçesi çok kalabalıktı. İçeride tanımadığımız insanlar vardı. Ben gazetecilik öğrencisiyim. Grup içindeki fotoğrafları ben çekiyordum. Saldırıdan önce fotoğraf çektim. Sonra grubun içine girdim. Önce ‘çat’ diye kısık bir ses duyduk. Maytap sesine benziyordu. Önce korktuk, sonra kendi aramızda gülüştük. Aradan bir iki saniye geçti büyük bir patlama yaşandı. Bombanın patlamasıyla kendimi yerde buldum. Üzerimde bir kadın cesedi vardı. Kendime geldiğimde cesedi üzerimden kaldırdım. Arkası tamamen yanmıştı. İlk yardım eğitimi aldığım için kadına yardım etmeye çalıştım. Ancak kadın hayatını kaybetmişti. Ben anneannemle yaşıyorum. Kendisi kalp hastası. Olayın hemen ardından anneannemi aradım. Kendisine iyi olduğumu söyledikten sonra, ‘Anneanne sakın televizyon izleme’ dedim.”
Trabzon’dan 140 polis
Saldırı sonrasında Trabzon’dan 140 polis takviye olarak kente gönderildi. Önceki gece otobüslerle havaalanına gelen polisler, saat 01.00 sıralarında da özel uçakla Trabzon’dan ayrıldı. Aralarında Çevik Kuvvet ekiplerinin de bulunduğu polislerin yanlarında büyük çantalar içinde çok sayıda malzeme götürmeleri de dikkat çekti.

Haberin Devamı