Çanakkale Zaferi'nin 107’nci yılı! Tarih boyunca unutulmayacak bir kahramanlık destanı...
Üzerinden 107 yıl geçmesine rağmen hikâyeleri, menkıbeleri, türküleri ve efsaneleri ile kolektif hafızadaki yerini ilk günkü gibi koruyan, büyük toplumsal izler bırakan 18 Mart Çanakkale Zaferi, vatan savunmasının, fedakârlığın, kahramanlığın ve şehitliğin timsalidir. Kahraman Mehmetçiğin dünyanın en güçlü donanmalarına geçit vermediği, “Çanakkale Geçilmez” diyerek yazdığı Çanakkale Destanı’nın 107’nci yılı bugün törenlerle kutlanıyor. 18 Mart Çanakkale Zaferi, Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir” dediği unutulmaz zaferdir.
Çanakkale Savaşı'nda büyük zafer, iki aşamalı zaferin ardından geldi. Birincisi Çanakkale Deniz Savaşı, ikincisi ise Çanakkale Kara Savaşı. Deniz Savaşı, 3 Kasım 1914 ile 18 Mart 1915 tarihleri arasında yapıldı. İtilaf Devletlerinin temel amacı, Osmanlının başkenti İstanbul'u ele geçirerek Boğazlar bölgesine hakim olmaktı. Çanakkale Boğazı, İstanbul'un askeri açıdan kapısıydı. İstanbul'un işgali, ancak Çanakkale'yi geçmekle mümkündü. İtilaf Devletlerinin planı gereği önce Çimenlik ve Kilitbahir mevkilerindeki tabyalar ile sahildeki bataryalar susturulacaktı. Taarruz 3 Kasım 1914'te başlatıldı. İngiliz ve Fransız savaş gemileri tabyaları ağır bombardıman altına aldı ancak Türk topçusu düşmana geçit vermedi. Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Bey, Boğaz’a mayın döşenmesi emrini verdi. Binbaşı Nazmi Bey, Nusret Mayın Gemisi ile 26 mayını Boğaz’a döşedi. 18 Mart 1915 günü düşmanın büyük taarruzu başladı.
18 MART HESABI
İtilaf Devletleri güçlerinin Akdeniz Başkomutanı İngiliz Amiral Carden, İstanbul'a girmek için üç aşamalı saldırı planı yapmıştı. Amiralin planına göre, son darbe 18 Mart'ta indirilecekti. Planda hesaba katılmayan tek şey; Çanakale'nin Türk milletinin onuru olduğu ve burada bir milletin evlatlarının ölümüne savaşacağı idi. Düşman donanması 18 Mart günü 18 savaş gemisiyle Boğaz'a girmeye başladı. Gemiler menzile girince Türk topçusunun gökgürültüsünü andıran eş zamanlı atışı başladı. Türk topçusu, Boğaz'ı düşman gemileri için cehenneme çeviriyordu. Topçunun sersemlettiği düşman donanması, bu kez Nusret'in ustaca döşediği mayınlara çarptı. Günbatımına doğru saat 17.30'u gösterirken Amiral De Robeck çekilme emrini verdi. Çanakkale Zaferi'nin ilk aşaması olan Deniz Zaferi kazanılmıştı.
İtilaf devletleri, 3 Kasım 1914 yılında Boğazın girişindeki tabyaları imha etmek için yapılan saldırıya iki adet denizaltıyla birlikte 28 adet irili ufaklı gemi 68 topla katıldı. 17 dakika süren bu saldırıda bir top mermisi Seddülbahir Kalesi’ndeki cephaneliğe düşerken 5 subay ile 83 er şehit oldu. Bu askerlerimize “İlk Şehitler” denilmektedir.18 Mart 1915 günü, boğaza giren 40 kadar gemiden 3’ü batırıldı, sekizi de ağır hasar aldı. İngiliz ile Fransızlar’ın kaybı 800, Türk ve Alman kaybı ise 90 kişidir. O gün Türk tabyalarına atılan yaklaşık 6 bin top mermisine karşı bu kayıp çok çok azdır. 200 yıl boyunca hiç yenilmeyen İngiliz Donanması, ilk defa 18 Mart’ta mağlubiyet acısını tattı. Yine o gün Türk askerlerinin etrafına toplam bin 500 kilo top mermisi düşmüştür. İngilizlerin uçak sayısı 55-60 iken Türklerin ise 22’dir. Bozcaada ve Seddülbahir’de birer uçak pisti inşaa edildi. İngilizler bu savaşta üç adet balon gemisi, bir uçak gemisi (Arc Royal) kullandılar. Dünyada ilk defa modern (kara, deniz, hava, denizaltı) savaş yapıldı.
MERMİLER HAVADA ÇARPIŞTI
Anzak Kolordusu’nun 6 Ağustos 1915’te Kanlısırt’a yönelik taarruzları ile bölgede üç gün süren çatışmalar olurken, 3 saat boyunca yapılan bombardımanda 17 bin top mermisi düştü. Kara savaşları sırasında karşılıklı hücumlar yapılırken, on milyonda bir ihtimal olan mermilerin havada çarpışması vuku buldu.
Kara Savaşı ise 25 Nisan 1915-9 Ocak 1916 arasında yaşandı. Bir yıla yakın şiddetli çatışmalar yaşandı. Çanakkale karadan da geçilemiyordu. İtilaf güçleri, 1915 aralık ayından itibaren askerlerini aşamalı olarak tahliye etti. Savaşın sonucu bir felaketti. İki taraftan da toplam zayiat 500 bin kişiydi.