Gazete Vatan Logo

Çamlıca'ya Ak Mescit!

Taksim’e kışla yerine cami Çamlıca’ya cami yerine..

Çamlıca'ya Ak Mescit!

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Taksim’e yeni bir cami yapılması gerektiğini söyledi. Bakan Günay “İnsanların hava alacağı, yeşil alanı gezebileceği, trafikten, egzoz dumanından arınmış alanı oluşturmak temel hedef olmalı. Güzergahlar oluşturmak kaydıyla Taksim’in yayalaştırılması bence İstanbul’un ihtiyacıdır. Taksim’e cami yapalım çünkü şart” dedi.

Mimarlar ve Mühendisler Grubunun düzenlediği toplantıya katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Taksim Meydanı’nın yayalaştırılmasının sağlanmasını, ağaç ve bitki dokusunun çoğaltılması gerektiğini söyledi. Taksim’in yayalaştırılması projesini desteklediğini belirten Bakan Günay projeyle ilgili olarak şunları söyledi, “İstanbul tarihi bir şehir ancak meydan fakiri, çiçek dikiyoruz ama orman olarak, park olarak çok fazla çoğaltabildiğimiz söylenemez. Olması gereken ölçüye vardırdığımız söylenemez. Güzergahlar oluşturmak kaydıyla Taksim’in yayalaştırılması bence İstanbul’un ihtiyacıdır. Güzel projelerden bir tanesidir.”

İki tane yetmiyor

Taksim Gezi Parkı’nın bulunduğu alana Kışla yapılması tartışmalarına da değinen Bakan Günay, Gezi Parkı’ndaki ağaçların yok edilmemesi gerektiğini ifade etti. Günay, şöyle konuştu, “Taksim, bugünkü Taksim Meydanı ve gezi parkından oluşuyor. Gezi Parkı 70 yıllık yeşil bir alan. Ağaçlar bir hayli büyümüş. Orada bir topçu kışlası varmış. 1800’lerin ortasında yapılmış. 1939-40’ta yıkılmış. Kışlanın özgün mimarisi Rus ve Hint mimarisi karmasıdır. Ben diyorum ki gezi parkında 70 yıldır ağaçlar var. O ağaçları yok etmeyelim. Kışlayı yaptığımız zaman meydanın yarısını işgal edeceğiz. Bizim büyük meydana ihtiyacımız yok mu? Üstelik İstanbul’un tarihiyle uyumlu olmayan mimarisiyle de uyumlu olmayan bir deneme Krikor Balyan tarafından Soğan Kuleli bir Rus Hint yapısıdır. Onu yeniden yapmayalım. İstanbul’da ihya edeceksek nice yapı var. Gidip kışla mı ihya edeceğiz?Ağaç dokusunu bitki örtüsünü park yapısını çiçek yapısını çoğaltalım ama orada geleneksel alışveriş merkezleriyle rekabet edecek yeni bir alışveriş merkezi yapmayalım.”

Mevcutlar yetmiyor

Konuşmasında Taksim’in demografik yapısının değiştiğini mevcut camilerin yeterli olmadığını ve Taksim’e cami yapılmasının şart olduğunu kaydeden Ertuğrul Günay konuşmasını şu şekilde sürdürdü:“Taksim’in, Pera’nın oluştuğu zamandaki demografik yapı değişti. Nüfus yapısı değişti. Şimdi orada Ağa Camii yetmiyor, Firuzağa Camii yetmiyor. Bize Tarlabaşı’ndan inen yolun yanında maksemin arkasında boş alan var. Otopark olarak kullanılıyor. Orada mücevher gibi ebatlarıyla değil edebiyle bir cami, büyüklüğüyle değil zarafetiyle bir camii yapalım. Bugün büyük yapı yapmak değil marifet. Bugün güzel, zarif edepli insana saygılı yapmaktır marifet. Taksim’e camii elbette yapılmalı, Taksim’in yayalaştırılması elbette ama insanların ezileceği yeni yapıları yapmayalım. “

İstanbul’un anıtsal, mücevher gibi camileri olduğunu vurgulayan Ertuğrul Günay, Üsküdar’ın tepesine yeni bir caminin olabileceğini İslam mimarisinin geleneğinin korunarak yapılması gerektiğini söyledi. Günay, şöyle devam etti, “İstanbul’da yeni camilere ihtiyaç yok mu? Var. ’Tıka basa her camii her zaman dolmuyor’, hayır doluyor. Bayram namazlarında doluyor cumalarda doluyor. İstanbul’da 20 sene önce bir Ümraniye yoktu. Bir Ataşehir yoktu. Mimari yapı malzemesi bu kadar değişmiş ve gelişmişken böyle oturup var olanlardan birinin taklidi gibi bir şey yapmak yerine 2000’li yılların hem islam mimarisinin geleneğini koruyarak bir cami yapmak gerekir. Mimar Sinan bunu yapmış. Marifet büyük yapıda değil. Boğazdaki camiler boğaza birer mücevher gibi dizilmiş. Böyle birşey olduğu zaman hepimiz ayağa kalkar alkışlarız.”

İşte Kırım’daki Ak Mescit

Çamlıca’ya yapılacak camiyle ilgili bir önerisi olduğunu söyleyen Ertuğrul Günay, şunları söyledi:

“Kırım’da bir Akmescit Camii var. Küçük bir camidir ama adı Akmescit’tir. Kazan’da Unesco listesine girmiş yeni bir Akmescit yapıyorlar. Çok büyük değil ama çok güzel, mermer parlak değil mat ama pırıl pırıl. Akmescit gibi birşey yapalım. Böyle mücevher gibi birşey yapalım. Hatta adı da Akmescit olsun. Madem biz bu coğrafyayı tarihiyle bağlamaya çalışıyoruz, adı da Akmescit olsun. Bugünki projeyi bize sormadılar. Caminin yapılacağı alan SİT alanı olduğu için bize sorulmuyor. Şehircilik bakanlığına soruluyor. Ancak ben İstanbul’un silüetiyle ilgili her türlü meseleye üstüme düşse de düşmese de karışıyorum çünkü İstanbul’un herşeyi Kültür Bakanı’nı ilgilendirilir. İstanbul’da atılacak her adım, dikilecek her taş Kültür bakanını ilgilendirir. O yüzden bana sorsalar da sormasalar da fikrimi söylüyorum. İstanbul’a büyük bir şey değil, zarif birşey yapalım.”

Haberin Devamı