Çamlıca projesine kırık not!
Uzmanlardan geçer not alamadı
Çamlıca tepesine yapılması planlanan 7 minareli cami projesi uzmanlardan geçer not alamadı. Ünlü mimar Sinan Genim, “Hoşuma gitmedi, copy paste bir proje” dedi. Hakan Kıran da, “Kesinlikle beğenmedim” dediği cami için “taklit” nitelemesinde bulundu.
İSTANBUL Çamlıca’ya yapılması planlanan cami projesinin detayları netleşti. İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından uygulanmasına karar verilen, Bahar Mızrak ve Hayriye Gül Totu’ya ait projede 7 minare olacak. Hayriye Gül Totu, 6 ezan minaneresiyle birlikte avlu içinde sekizgen şeklinde zaman minaresi olacağını belirterek, “Cami aslında bir kompleks. İçinde Türk İslam sanat atölyeleri, bin kişilik konferans, 100 kişilik toplantı ile sergi salonları olacak. Ayrıca 2 bin kişilik katlı otoparkı ile VİP tarzı özel bölümler de var” dedi.
YAKIN ARKADAŞ VE ORTAKLAR: Hayriye Gül Totu, 1998 yılında Selçuk Üniversitesi’nden, Bahar Mızrak da 2000 yılında Kıbrıs’taki Lefke Avrupa Üniversitesi’nden mezun. Totu ile Mızrak, 10 seneyi aşkın arkadaş, 3 yıldır da şirket ortağı. Mezun olduktan sonra 2004 yılında Çekmeköy Belde Belediyesi’nde imar müdürlüğünde çalışan Totu, şunları söyledi: “O dönem onay verme noktasında olduğum için proje üretemiyorsunuz. Daha rahat olabilmem ve üretilmem için 2009’dan itibaren serbest çalışıyorum.” Yarışmaya katılan tüm eserlerin özenli ve güzel olduğunu,kendilerinin klasik tarzı benimsediklerini ve en klasik projesinin kendilerinin olduğunu söyleyen Totu, “Sultanahmet’in benzeri demek yanlış. İslam mimarisinin an yönleri var. Onları uyguladığınızda bu mimari ortaya çıkar. Klasik mimarinin en güzel örneklerinden Sultanahmet’ten ya da diğer camilerden etkilendiğimiz yönler var. Revak ve gölgelikler, Mescid-i Nebevi’deki gibi” şeklinde konuştu.
O PROJEYİ ÇAĞRIŞTIRIYOR: Bu arada Mızrak ve Gül Totu’nun projelerinin, Kahramamaraş Belediyesi İmar Müdürü görevindeyken Kahramanmaraş’a yaptığı Abdülhamit Han Camii’nin Mimarı Hacı Mehmet Güner’in Çamlıca için kamuoyuna açıkladığı projesini çağrıştırması dikkat çekti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ili ziyareti sırasında beğendiği ve ilk etapta projeyi yapacağı kamuoyuna yansıyan Güner’in projesindeki minarelerinin yüksekliğinin 105 metre olan Mescid-i Haram’ı geçeceği, minimum 6 minare olacağı ancak bir sürprizin de bulunacağı, Sultanahmet’e ya da Selimiye’ye benzeyebileceği gibi detaylar kamuoyuna yansımıştı.
UZMANLAR NASIL DEĞERLENDİRDİ?
Copy paste bir proje
- Mimar Sinan Genim: “Hoşuma giden bir proje değil. İstanbul’un silüetine etki edecek anıtsal yapının bu kadar aceleye getirilmemesi lazım. Projenin günümüzden ileriye mesajlar taşıması gerekir. Copy paste gibi ele alınan bir yapının böyle bir mesaj vereceğini zannetmiyorum. Üstelik ‘illa 6 ya da 8 minareli yaparsam’ cami geleceğe kalacak anlayışıyla, mimari anıt olmaz. İstanbul’un şiddetle modern çağdaş mimari yapılara ihtiyacı var. Hala böyle 16.-17. yy kopyalarıyla bir sonuca varmak mümkün değil. İstanbul gibi binlerce yıllık bir şehirde, böyle bir anıt 50-60 günde projelendirilecek bir yapı değildir. Dünyanın her tarafından uzmanların katılacağı, uluslararası bir yarışma açılır. Gerekirse onların projelerinin birleştirilmesiyle çözüme kavuşturulur. Bu sorumluluk isteyen ciddi bir iştir. Bu proje ciddi bir çalışma değil, Aceleye geldi. Böyle anıtsal yapı yapılmaz.”
Kesinlikle beğenmedim
- Mimar Hakan Kıran: “Projeyi kesinlikle beğenmedim. Çünkü, şehir ve mimari olarak baktığınızda 21.yy gelenek ve gelecek olgusu açısından, varolan simgeleşmiş yapılar -Süleymaniye gibi- bir iddiayla yapılıyorsa o iddianın yapılması, yakalanması, boyla büyüklükle, yükseklikle, minare sayısıyla ve geçmişteki çizgileri taklit etmekle olamayacağı kanısındayım. Eskiyi taklit edemezsiniz. Özellikle şehir ölçeğine baktığınızda ona hiçbir şekilde eski anlam yükleyemezsiniz. İnsanın gücü buna yetmez çünkü karşınızda zamanın gücü vardır. İnsanın gücüyle zamanın gücü çakıştığında insanın gücü galip gelemez.”